Turkuaz Renk Akut Hastalıklar Faydalıdır. 12

Turkuaz Renk Akut Hastalıklar Faydalıdır. 12
Akut ve Kronik hastalık arasında kalan hastalıklara subakut hastalık denir, Krnk hastalık için verilebilecek önemli örneklerin başında bronşit gelir, Akut hastalığa verilebilecek en öneli örnek site grip ve sinüzit dir, Akut hastalığın süresi ortalama 3-14 gün arası sürer, Krnk Astım, Diyabet, Hipertansiyon, kronik yorgunluk, kronik faranjit, krnk sinüzit, krnk öksürük, kronik böbrek yetmezliği kronik olarak sayabileceğimiz hastalıklar arasındadır Sağlık harcamalarının büyük bir kısmı (%60-80) kronik hastalıkların tedavisi için yapılmaktadır. Akut viral solunum yolu hastalıkları, en sık görülen hastalıklardandır. Tüm akut hastalıkların yarısından fazlasını oluştururlar. Akut hastalıklar faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk Akut hastalıklar için yeniden düzenleyici, beyin faaliyetini sakinleştirir, cilt toniği, yanmış derinin yeniden oluşumunu teşvik eder Dikkatlerin size yönelmesini sağlar. Genellikle İnsanlara açık bir iç dünyanız vardır. Bu renk ten hoşlananların duygu ve düşüncelerinin saf ve açık olduğu görülür. Giysilerinizde turkuazı kullanırsanız genç ve dinamik kalırsınız. Turkuaz Hayat verir, arındırır, ağrı giderir, serinletici, cilt problemlerine, başağrısına ve strese karşı faydalıdır. Altın Sinir sistemini güçlendirici, depresiyona faydalı, dalak, mide ve karaciğerin çalışmasını düzenler. Akut hastalıklar faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk , aurayı güçlendirir, kalp, dolaşım, Akut hastalıklar faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk  organlarımızın faaliyetini sakinleştirir, ağrıyı azaltır, rahatlatır ve heyecana eğilimli duygu Aralığını azaltır. Mor, lila, pembe tonları arasındaki rengi de Türk mutfağında salatalara renk ve lezzet vermek için tercih edilmiştir. Akut ve Kronik hastalık farkı nedir Başlıca Farklar; Akut hastalık ve Krnk hastalık birbirinin tam zıttı hastalık çeşitleridir, Akut hastalık hızlıca başlayıp hızlıca sona eren hastalık türüdür, Krnk hastalık ise daha yavaş sürede başlayıp uzun zaman hatta ömür boyu devam eden hastalık tipidir, Krnk hastalığın diğer bir adı da müzmin hastalıktır, Bir hastalık Akut olabilir ancak akut olması şiddetli olması anlamına gelmez, akut hastalık hafif şelikde de atlatılabilinir,

Hücreler için gerekli olan besin ve oksijen temiz kan sayesinde atardamarlardan kılcal damarlara geçer ve kılcal damarlar sayesinde dokulardaki hücrelerin arasını dolduran ara maddeye (doku sıvısına) verilir. Hücreler besin ve oksijeni ara maddeden alır, yaşamsal faaliyetler sonucu oluşan karbondioksit gazı ile zararlı atık maddeleri tekrar ara maddeye verir. Ara maddedeki atık maddeler ve karbondioksit gazı kılcal damarlar ile alınarak toplardamarlara iletilir. Fakat ara maddedeki zararlı maddeler ve karbondioksit gazının bir kısmı kılcal damarlara geçemeyip ara maddede kalır. Ara maddede kalan bu atık maddelerin ve karbondioksit gazının tekrar kana verilmesi (kan dolaşımına katılması) gerekir.

Dokulardaki hücreler arası ara maddede (doku sıvısında) kalan zararlı atık maddeleri, karbondioksit gazını ve hücrelere giremeyen besin maddeleri (proteinler) ile akyuvarlar hücrelerini toplayarak bunları tekrar kan dolaşımına katan sisteme lenf sistemi denir. Lenf sistemi, dolaşım sistemine yardımcı bir sistemidir.

  • Lenf sistemi, lenf damarları ve lenf düğümlerinden oluşur.
  • Lenf sisteminde yapılan dolaşıma lenf dolaşımı denir.
  • Lenf damarlarının birleştiği yere lenf düğümü denir. Lenf düğümleri akyuvarlar hücrelerini üretir. Bademcikte lenf düğümüdür ve vücudu mikroplara karşı korur. (Soğuk havalarda bademciklerin şişmesi, mikroplarla savaştığını gösterir)
  • Lenf sisteminde dolaşan sıvıya lenf veya ak kan denir. Lenf sıvısında kırmızı renkli alyuvarlar hücresi olmadığı için bu sıvı beyaz renkli dir.
  • Lenf sisteminde atardamar yoktur. Sadece toplardamar ve kılcal damar bulunur.
  • Lenf sistemindeki lenf sıvısı üst ana toplardamarına verilir ve kan dolaşımına katılır. (Göğüs lenf damarları vücudun alt bölgesinin, büyük lenf damarı vücudun üst bölgesinin lenfini kana verir).

7- Dolaşım Sisteminin Sağlığı ve Korunması

Vücuttaki organların sağlıklı bir şekilde çalışması dolaşım sistemine bağlıdır. Kalp ve damarlarda meydana gelen rahatsızlıklar, diğer doku ve organları da etkiler. Dolaşım sisteminin sağlığının korunması için ;

1- Havası temiz yerlerde bulunulmalıdır (yeterli oksijen alabilmek için ).

2- Yaşa uygun hareketler ve spor yapılmalıdır. (Kalbin yorulmaması için ).

3- Alkol ve sigara kullanılmamalıdır. (Damar tıkanıklılığına yol açar).

4- Stresten kaçınılmalıdır. (Kalp atışının düzenini bozar).

5- Dengeli ve sağlıklı beslenilmelidir.

6- Çok da giysiler giyilmemelidir. (Kan dolaşımı engellenir).

7- Aşırı kilolardan kaçınılmalıdır. (Kalp yağlanır, çalışması önlenir).

8- Yaralanan yerler temizlenmelidir. (Mikrop girebilir).

9- Yaralanmalarda kan kaybı önlenmelidir. (Vücuttaki kanın % 20’sinin kaybı ölüme yol açar).

8- Dolaşım Sisteminde Görülen Hastalıklar

Dolaşım sisteminde; tetanos, sıtma, kuduz, tifüs, AIDS, hepatit B ve hepatit C (sarılık) kan yoluyla bulaşan hastalıklar ile varis, bürger, hemoroit, kalp romatizması, damar sertliği, kalp yetmezliği, kalp krizi, anemi (kansızlık), lösemi (kan kanseri), tansiyon yükselmesi, hemofili, kan uyuşmazlığı, lenfoma gibi hastalıklar görülür.

  • Varis Bacaklardaki toplardamar genişlemesi.
  • Hemoroit Anüsteki toplardamar genişlemesi.
  • Bürger Kol ve bacaklardaki atardamar iltihaplanması ve

tıkanması. (Kangrene yol açar).

  • Kansızlık (Anemi) Kandaki alyuvarlar sayısının azalması.
  • Lösemi (Kan Kanseri) Kandaki akyuvarlar sayısının gereğinden fazla,

kontrolsüz şekilde çoğalması.

(1 mm3 kanda 50 bine kadar çıkar).

  • Kalp Romatizması Kalp kapakçıklarının iltihaplanması.
  • Damar Sertliği Atardamarların yüzeyinin yağ ve tuzlarla

esnekliğini yitirmesi.

  • Kalp Yetmezliği Damarların pıhtıyla tıkanması ve yeterli kanı

taşıyamaması.

  • Kalp Krizi Kalbe kan getiren ve kalpten kan götüren

damarların daralıp tıkanması.

  • Tansiyon Yükselmesi Kan basıncının artması. (Felçlere yol açar).
  • Hepatit Kan yoluyla bulaşarak karaciğere yerleşir.
  • AIDS (HIV Virüsü) Kan veya cinsel yolla bulaşarak bağışık lık

sistemini bozar.

  • Hemofili Kanın pıhtılaşmaması hastalığı.
  • Lenfoma Lenf sistemindeki lenf düğümlerin şişmesi.
  • Kan uyuşmazlığı
  • Tetanos
  • Sıtma
  • Kuduz
  • Tifüs

1- Dolaşım sisteminde görülen bulaşıcı hastalıklar ; KÖTÜ HASTA

2- Dolaşım sisteminde görülen bulaşıcı olmayan hastalıklar ; ADI HAKKI TEHLİKELİ VE KABA

3- Kalbin her kasılıp gevşemesine kalp atışı denir. Kalp, normal şartlarda dakikada

70 80 kez atar, kasılır ve gevşer. (Yaklaşık 0,85 sn de bir kez atar, kasılır ve gevşer). (Uyku durumunda dakikada 55 kez atar, kasılır ve gevşer).

4- Kalp atışı sırasında (sol karıncığın kasılmasıyla) damarlarda hissedilen küçük vuruş etkisine (vuruya) nabız denir.

5- Kanın damarlara (damarların çeperine) yaptığı basınca tansiyon denir.

6- Lenf düğümleri mikropları süzer ve akyuvarlar üretir. Bademcikte lenf düğümüdür.

7- Kalp, kasılma ve gevşeme sırasında, kasılma enerjisi üretmek için kısa bir süre dinlenir. 0,15 saniyede kulakçık, 0,30 saniyede karıncık kasılır. Geriye kalan 0,40 saniyede kalp dinlenir. (Bu dinlenme sırasında kasılma için gerekli enerjiyi üretir).

8- Kan basıncı, kan kalpten uzaklaştıkça azalır. Bu nedenle kan basıncının en fazla olduğu damarlar atardamarlar sonra kılcal damarlar ve kan basıncı en az olan damarlar da toplardamarlardır.

Atardamarlar > Kılcal damarlar > Toplardamarlar

9- Vücuttaki lenf damarları görevini yapamazsa doku sıvısı birikir ve vücutta ödem denilen şişmeler oluşur.

10- Vücudun besin ve oksijen yani enerji ihtiyacı arttığında kan dolaşımı dolayısıyla kalp atışı hızlanır.

11- Her kan grubu ideal olarak kendi grubundan kan almalı veya kendi grubuna kan vermelidir.

12- Küçük kan dolaşımı, kanın temizlenmesi için yapılır.

Büyük kan dolaşımı, temiz kanı hücrelere iletmek, hücrelerdeki yaşamsal faaliyetler sonucu kirlenen kanı toplamak için yapılır.

13- Antikor (Aglütinin) → Çökeltici madde.

Antijen → Kan grubunu belirleyen protein.

Antitoksin → Akyuvarların, mikropların toksinlerine karşı ürettiği salgı.

Antijen → Mikrop.

Antikor → Mikroplara karşı üretilen salgı.

Toksin → Mikropların zehirli salgısı.

14- Akut hastalıklar faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk , Karaciğer kapı toplardamarı ince bağırsaktan emilen besinleri karaciğere taşır.

15- Bütün kan damarlarının toplam uzunluğu, Dünya’nın çevresinin uzunluğunun 2 katından fazladır.

16- İnsan vücudunda yaklaşık 5 6 lt kan bulur. Bu kan vücut ağırlığının yaklaşık % 6 8’ i kadardır.

17- Kan grupları, proteinler ve çökeltici maddeler

18- Dolaşım sistemi hastalıklarının tedavisinde teknolojik gelişmelere bağlı olarak çeşitli yöntem ve teknikler kullanılır. Bunlar; anjiyo, kalp pili, kan nakli, baypas gibi ameliyatlardır.

  • Anjiyo Damar tıkanıklılığının belirlenmesi ve görülmesi işlemidir.
  • Baypas Bazı damarların tıkanması durumunda vücudun farklı yerlerinde alınan damar, tıkanmış damarla değiştirilir.

Akut hastalıklar faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk  İnsan türü olarak genelde gece saatlerinde, bilincimizi tamamen yitirdiğimiz, bedenimizin kontrolünü tamamen kaybettiğimiz ve ara sıra hiç tanımadığımız âlemlere zihnen dalıp çıktığımız, adına da “uyku” dediğimiz bir sürece giriyoruz. Günün yaklaşık üçte birini bu görünüşte son derece verimsiz ve atıl durum için harcamak zorundayız gibi görünüyor. Akut hastalıklar faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk  insan için Uyku sadece bizim mecbur olduğumuz özel bir durum değil. Memeliler dediğimiz geniş canlı grubunun hemen her üyesi uyur ve bu durum bizler gibi hayatlarının çok önemli bir kısmını işgal eder. Hal böyle olunca, insanlığın düşünce tarihinde de uyku ve uykuyla ilgili konular pek önemli bir yer tutmuş. Fakat uyku hakkında bilimsel olarak bildiklerimizin büyük çoğunluğu son 50-60 yıldır yapılan çalışmalardan geliyor. Akut hastalıklar faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk  ile Uyku hakkında ilk bilmemiz gereken, uykunun beden için değil, beyin için gerekli olduğudur. Genellikle uyku sürecini “dinlenmek”le eşdeğer olarak algılama eğilimimiz olsa da bedensel dinlenme, uykunun sadece bir yan etkisidir aslında. Bedeniniz, sessizce uzanıp bir süre hareketsiz kaldığınızda rahatlıkla dinlenebilir; fakat beynin “dinlenmesi” o kadar da kolay bir süreç değil. Akut hastalıklar faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk  Gün boyu hem dışarıdan hem de bedenimizden kaynaklanan trilyonlarca bitlik bilgiyi işlemek zorunda kalan beynimiz, algılama sistemlerinin düzgün çalışması için her gün periyodik olarak bir “bakım” dönemine ihtiyaç duyar. İşte bu bakım döneminin adına uyku diyoruz.

 Renkler in tedavi edici özelliğinden bahsettiniz. Bu konuyu biraz detaylandırır mısınız? Renkler in tedavi edici olması, vücuttaki enerji merkezlerinin renginin renk çarkında olmasına bağlıdır. Akut hastalıklar faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk  nde kullanılan Renkler ; kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, turkuaz, lacivert ve mordur. Bunlar renk çarkını oluştururlar. Terapi esnasında kişiye bu Renkler sunulur, sonra ona bu Renkler den hoşuna gidenleri sıraya koyması söylenir. Buradaki renk seçimine göre de onun kişilik yapısı hakkında tahminler yapılır. Bu Akut hastalıklar faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk  sonucunda kişinin duygusal ve fiziksel istifadelerini, eksikliklerini ortaya çıkarırız. Ayrıca onda gizli kalmış yetenekleri de açığa vurmasını sağlarız. Bunun yanında psikolojik problemlerin çözümlenmesinde, vücutta fizyolojik dengesizlikleri çözümleyecek hastalıkları önlemede de Akut hastalıklar faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk  nden istifade edilir. Vücuttaki her enerji merkezinin kendine has bir rengi vardır. Buradaki yedi renk ten her biri, bağlantılı bulundukları enerji merkezi bölgesindeki organların hastalıklarının tedavisinde yüz yıllardır kullanılmaktadır. Bu süreç Şamanizmden başlayarak Hint, Çin, Mısır, Yunan ve İslam medeniyetlerince de devam etmiştir.

Bu terapinin nasıl uygulandığını anlatır mısınız? Uygulama olarak hastalar renk li odalara renk li taşlardan da istifade edilerek yerleştirilir, ilgili uzman tarafından renkler in bedene etkisi çeşitli metotlarla sağlanırdı. Osmanlı döneminde bu amaçlarla Edirne’de Selimiye Şifahanesi’nde hastaların renk li odalarda müzik ve su ile birlikte tedavi edildiği bilinmektedir. Bugün İnsanoğlunun Renkler konusunda az-çok bilgisi vardır. Canlıların etrafını saran enerji ışınları alanı yani enerji alanı, sağlıklı bir canlıda baştan ayağa kadar bedenden 30 cm. ileri uzanır. Bedende yaralı bir yer varsa orada enerji alanı çok ince olur. Bu görüntüler Kirlian fotoğrafçılığı ile bilimsel olarak ispatlanmıştır. Sabahları güneş, dünyamızı aydınlatmaya başladığında yeryüzünde Renkler de kendini gösterir. Renkler, yeni bir günün ve hayatın başladığının habercisidir. İnsanda uyku-uyanıklık hallerinin düzenlenmesinde, epifiz bezinden salgılanan melatonin hormonu vazifelendirilmiştir. Gözler kapandığında ışık ve Renkler le olan bağlantı kesilir. Işığın kaybolmasıyla birlikte melatonin hormonu da salgılanmaya başlar. Beden uykuyadalar ve uyku sonunda vücut dinlenmiş olur. Uyku getirici melatonin hormonunun miktarı sabaha karşı azalır. Gözler tekrar açıldığında, ışık ve Renkler le İnsan tekrar buluşur. Güneş ışığının rengini İnsan, açık sarı olarak algılar. Sarı, zihni uyarıcı bir renk olduğundan, gün ışığı ile birlikte zihnimizin çalışma hızı ve verimliliği artar. Bu yüzden sarının bulunduğu çalışma ortamları zihnin uyarılmasına yardımcı olur. Gökyüzü, maviye boyanmış gibidir. Mavi, İnsanı sakinleştiren ve huzur veren bir renk tir. Denizleri ve gökyüzünü seyretme, stresin azalmasına ve İnsanın gevşemesine vesile olur. Güneş ışığını az alan ülkelerde, kapalı havalar, İnsanların ruh dünyasına menfî tesir eder. Bu iklimlerde başka sebeplerin de bir araya gelmesi ile intihara teşebbüs, güneşi bol iklimlere göre daha yüksektir. Gökyüzünün rengini bir an için kırmızı olarak düşünelim. Kırmızı bir atmosferin olduğu dünyada İnsanlar sürekli kırmızı ile uyarılacaktır. Kırmızıyı yoğun ve uzun süreli algılayan İnsan, gergin ve sinirli bir ruh hali sergiler. İnsanlar kırmızı bir gökyüzü altında yaşamak mecburiyetinde kalsalardı, zamanlarının çoğunu dış mekânlar yerine, iç mekânlarda geçirmeyi tercih edeceklerdi.

Koruyucu kalkan olarak Renkler Canlılar tesadüfî olarak değil, hayatları korunacak şekilde boyanmıştır. Çalılıklar arasında ilerleyen bir ceylanın mor olduğunu düşünelim. Bu durumda ceylanlar, düşmanları tarafından kolaylıkla avlanabileceğinden nesillerini devam ettirmede zorlanacaklardı. Toprak üzerinde yaşayan hayvanların birçoğunun Renkler i, bu yüzden tabiatta bulunan bitkilerin ve toprağın Renkler ine benzer. Dikkat çekici ve göz alıcı renkler in kuş ve balıklarda daha fazla olması, renkler in hayatı korumada rol aldıklarını destekleyen bir tespittir. İnsanda var olan Renkler de hayatı korumaya yöneliktir. İnsan kanı kırmızıdır. Kanın renk siz bir sıvı (misal olarak su gibi) olduğunu bir an için düşünelim Bu durumda birçok kanama sonradan fark edilir, bu da İnsan için tehlikeli sonuçlar doğururdu. Ateşe sarı renk veren Sonsuz Kudret, bu şekilde ateşin hemen fark edilmesini ve onun tehlikelerine karşı tedbir alınmasını kolaylaştırmıştır. İnsan kanının kırmızıyla, ateşin sarıyla renk lendirilmesi tesadüfî değildir. Çünkü Renkler için de kırmızı ve sarı uyarıcı ve dikkat çekici Renkler dir. Renkler in günlük hayatı kolaylaştırıcılığı Ayırt etme, sınıflama ölçüsü olan ve hayatı kolaylaştıran Renkler, günlük hayatın her alanına girmiştir. Bazı Renkler (siyah, beyaz veya sarı) toplumun etnik yapısını tarif eder. Kılık kıyafetlerden, ticarî hayattaki ürünlere kadar kullanılan Renkler, önemli mesajlar iletir. Kullandığımız Renkler, bizlerden bazı mesajları çevremize iletir. Renkler in şuuraltı tesirleri oldukça fazladır. Misal olarak kahverengi tonların çok fazla kullanıldığı mekanlarda, İnsanlar sıkılır ve uzun süre kalamazlar. Bu durum kahverenginin İnsanda oluşturduğu şuuraltı bir tesirdir. Odada uçan siyah bir şey görüldüğündeki tepki, farklı renk te uçan şeyler görüldüğünde oluşan tepkiden farklıdır. Ticarî hayatta, firmalar, ürünün üretiminde, paketlenmesinde ve reklamlarında İnsan psikolojisini de hesaba katarak, Renkler deki uyumu sağlamaya çalışırlar. Sarı, turuncu ve kırmızı, sinir sistemini uyararak iştahın açılmasına yardımcı olur. Fast-food restorantlar, marketler, göz alıcı Renkler i kullanarak iştahın açılmasını ve fazla ürün satılmasını sağlar. Üretici firmalar, ürün renginin yaşa, cinsiyete ve o toplumun kültürüne uygun Renkler olmasına dikkat ederler. Yaşadığımız şehirlerin Renkler i, iklime ve coğrafî özelliklere göre değişir. Sıcak iklimlerde yaşayanların daha açık renk bina yaptıkları ve daha açık renk kıyafet giydikleri bilinen bir gerçektir. Eğer çöllerde yaşayan kişiler sürekli koyu renk li kıyafet giyselerdi, sıcaklık onlar için daha da çekilmez bir hâl alırdı. Aynı şekilde binaların yüzeylerinin de mümkün olduğunca açık renk olmasına sıcak memleketlerde dikkat edilmektedir. Soğuk iklimde yaşayan İnsanlara baktığımızda, daha çok koyu renk kıyafetler tercih ettiklerini görmek teyiz. Aynı şekilde bu ülkelerde (Rusya, Kuzey Avrupa ülkeleri) daha çok koyu ve kapalı renk li evler tercih edilmektedir.

Renkler in İnsan psikolojisi ve davranislari üzerinde önemli etkileri olduguna dikkat çeken uzmanlara göre, sevilen Renkler ayni zamanda kisiligi de ele veriyor. son 10 yildir gelistirilmeye çalisilan Akut hastalıklar faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk  Kromoterapinin (Renkler le tedavi) geçmisi ilk çaglara kadar uzaniyor. Bu yöntemin islevini çesitli içimlerde ve sistemler için de Renkler kullanilarak kisilerin sinir sistemleri dengelemek ve böylelikle bazi hastaliklarin önüne geçmek olusturuyor. Akut hastalıklar faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk  Kromoterapide uygulanan baslica sistemler, “hastalarin giysilerinin rengini degistirmek, pencerelerinde ayri Renkler de cam kullanmak, lambalarin rengini farklilastirmak, suyla belli renk birlesimi olusturmak”seklinde siralaniyor. Akut hastalıklar faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk  Kromoterapide renk dengelerinin yani sira meditasyon, iyi beslenme, uygun bir çevre düzeni gibi ayrintilar da önem tasiyor. Akut hastalıklar faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk  Kromoterapide Renkler ve anlamlari ise söyle Renk, bir ışık frekansının belli oranda yoğunlaşması sonucunda ortaya çıkar. Renkler üç temel gruba ayrılır

  1. Ana Renkler grubu; kırmızı, sarı ve mavi.
  2. Ara Renkler grubu; yeşil, turuncu, mor
  3. Ana ve ara renkler in karışımından meydana gelen gruptur.

Renkler in bir başka özelliği ise, bilinç dünyasını en derin noktaları na kadar uyarma gücüne sahip olmalarıdır. Her İnsanın Renkler e karşı verdiği tepki aynı değildir. Bir İnsana huzur veren mavi renk, bir diğerine soğuk ve itici gelebilir veya birine heyecan veren kırmızı, bir diğerine hüzün yükleyebilir. İnsanların renk ten etkilenmelerini meydana getiren olgular, kişilik oluşumları, hayat koşulları ve bilinçaltında bastırılmış olan isteklerdir. herkes kendine uygun olan rengi bilmeyebiir, bazı İnsanlar hangi renk le barışık olduklarını bilirken bazıları ise bu konuda tamamen bilinçsizdir. İnsanlar renk seçerken o rengin kendilerine getireceği yararı veya zararı düşünmezler.

Renk Bilim Nedir? Tarihte yapılan araştıtmalarda tapınaklardaki Renkler den yola çıkarak eski Mısırlıların Renkler e ve Renkler le yapılan şifaya çok önem verdiğini görmek mümkün. Çin ve Hind uygarlıklarında da görülen benzer olgular şifacı din adamlarının, İnsanın yedi katlı doğası ile güneş tayfının yedi rengi arasındaki bağlantıyı temel alarak, bir renk bilim sistemi kurduları görülür. İngiliz fizikçi Ishaac Newton, karanlık bir odada güneş ışığının önce bir delikten odaya girmesini sağlamış, sonra bu ışığın önüne bir prizma koyarak parçalanış halini bir beyaz perdeye aksettirerek, yedi rengi elde etmiştir. Newton, beyaz perde üzerindeki renkler in bir sıra ile dizilişine Spektrum Solares (Güneş tayfı) adını vermiştir. Daha sonra güneş ışığını meydana getiren renk tayfı üzerinde araştırmalarına devam ederek, renk bilimini, bir bilim dalı olarak ortaya koymuştur. Newton’dan sonra Chevreul, Helmhotz, Young gibi fizikçiler ve de kimyagerler, bu proje üzerine eğilerek çalışmaları hızlandırmışlardır. Günümüzde fizik ve metafizik alanında yapılan araştırmalar, renkler in bir terapi aracı olarak da kullanılabileceğini ortaya koymuştur.

 Akut hastalıklar faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk  Kaynağını güneşten alan ışık, elektromanyetik enerjilerle doludur. Bu enerjiler dünyadaki doğal hayatı devam ettirirler. Bitkiler, güneşten gelen enerjiyi yapraklarında bulunan klorofil sayesinde yakalar ve karmaşık moleküllere dönüştürür ki bu da bitkinin canlılığının devamını sağlar. Işık eksik ve yetersiz olduğu takdirde, canlılar yeterli hayat enerjisini alamayacaklarından kendilerini sağlıksız, mutsuz ve sevgisiz hissederler. Akut hastalıklar faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk , metabolizmada sağlıklı bir denge sağlamak için renk enerjilerinden faydalanma işlemidir. Yapılan araştırmalara göre, İnsanda bedeni kuşatan “Aura”yada “enerji beden”adı verilen elektromanyetik bir alan vardır. Bedeni saran bu enerji alanı, ışık, (renk ) elektrik, ısı, ses, manyetik ve elektromanyetik etkiler ile sürekli olarak etkileşimdedir. Vücudu saran enerji alanı için de yedi adet de, çakra adı verilen, her biri ayrı renge sahip olan enerji dağıtım merkezleri vardır. Çakraların fiziksel bedene doğrudan bağlı oldukları tek yer, salgı bezleri ve omurga sistemidir. Enerji merkezleri vasıtasıyla emilen enerjilerin vücuda yayılması, dolaşım ve sinir sistemlerinin yardımıyla gerçekleşir. Böylece tüm organlar, dokular ve hücreler enerjilerden eşit olarak faydalanır, İnsanı ayakta tutan bütün bu sistemler ve organlar, belirli Renkler e karşı duyarlıdır.

 İnsanın için de bulunduğu duygusal değışık likler çakralarda enerji dengesizliği meydana getirir. Bu durumda, belirli bir rengin fazlalığı veya azlığı söz konusudur ki çakraların dengesiz çalışması fizik bedende hastalıkların doğmasıne neden olur. Renkler in çevrelerine yaydıkları titreşimler, vücudun elektromanyetik ışınımıyla doğrudan bir etkileşim için dedir. Bu titreşimler çakralar tarafından emildikten sonra, direkt olarak omurgalara iletilir ve omurgalara ulaşan bu enerji dolu titreşimler, sinirler yardımıyla gerekli organlara ve dengesi bozulan sistemlere taşınır. Bu sayede fiziksel rahatsızlıklara yol açabilecek olan duygusal ve zihinsel şikayetler en aza indirilir. Renkler le tedavi üzerinde çalışırken karşılaşılan en büyük sorun ise, ihtiyaç duyulan renkler in belirlenmesidir. Her rengin bir de tamamlayıcı rengi vardır. Akut hastalıklar faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk  nde Renkler tek başına kullanılabileceği gibi tamamlayıcı Renkler ile de kullanılabilir. . Renkler in bilinçsiz olarak kullanılması gerekir. Renkler in gizemli dünyasını öğrenmek istiyorsak önce ışığın ne olduğunu anlamamız gerekir. Işık, şekli ve rengi oluşturan, bir tür elektromanyetik enerjidir. Güneş tarafından çeşitli dalga boylarında üretilen bu enerji, cisimlerden yansıyıp, gözümüz tarafından algılandığında, ışığı görmüş oluruz. Aslında çevremizde bulunan ve görebildiğimiz her şey, ışığın yansımasıdır. Işık bir cisme çarparak yansıma yapana dek, gözümüzle görebilme olanağımız yoktur. Renk ise, ışığın ayrılmaz bir parçasıdır. Işık, değişik dalga boylarına dönüştüğünde, emildiğinde veya kırıldığında çeşitli Renkler ortaya çıkar. Bu tıpkı bir prizmayı güneş ışığına doğru tutmaya benzer. Ne var ki gökkuşağını oluşturan Renkler, renk tayfının küçük bir bölümüdür. Gerçekte her rengin bir çok tonu ve çeşidi vardır. Her rengin kendine has bir emme ve yansıtma özelliği mevcuttur. Cisimler ise, güneş ışığını oluşturan Renkler i kendi Özellikleri ne bağlı olarak, emer ve yansıtırlar. Örneğin sarı bir elbise, bütün ışığı emer, sadece sarı rengi ayırıp yansıtır. Biz de o elbiseyi sarı olarak görürüz.

Bu hastalıklar antibiyotiklerin en sık, yanlış kullanıldıkları hastalıkların başında gelirler. Rinovirüs, corona virüs, respiratory syncytial virüs, para influenza virüs, adeno virüs, influenza tip A,B ve C virüs, herpes simplex virüs ve enterovirüslar akut viral üst solunum yolu hastalıklarına neden olan virüslerdir.Öğle: 1 yumurta büyüklüğüne tavuk ızgara Haşlama patates Yağsız sebze yemeği 1 kase yoğurt Yağsız salata Ekmek

Akşam: 30 gram balık ızgara Haşlama patates Yağsız sebze yemeği Komposto, sütlaç, muhallebi Ekmek Bu diyet listesi yapıldığı zaman hastalık tedavi edilir ve kan şekeri belli bir değerde tutulur. Böylece hastalığın vücuda yayılması ve zarar vermesi engellenir. Doktor tavsiyesi olmadan kendi kafanızda diyet listesi yapmayınız. Akut Romatizmal Ateş Akut Romatizmal Ateş, Akut romatizmal ateş genellikle eklemleri ve kalbi, daha az sıklıkla merkezi sinir sistemi, deri ve deri altı dokusunu tutan ve sistemik olan bir hastalıktır.

 

indeks:  Color fiziksel sağlığı, zihinsel sağlığı, ruhsal sağlığı, kromoterapi, sanat terapisi, alternatif tedavi, enerjist, enerjist masör, masör, Emre Karakaya, +9 0534 519 9001, Bursa, ekonomik, therapy, alternative treatment, renk, zihin, beden, Spor, spiritual, physical therapy, color therapy, heart therapy, blood pressure, chromotherapy, red, art therapy health, Color, mind, body, emotion, balance, vitality, Sports, physical health, mental health,

 

.

Parmak basıncı Masajı Shiatsu Enerjiyi Düzenler

Yumuşak Doku Masajı Dokuyu Tedavi Eder

Ceviz Kabuğu Suyu Diş Tartarlarına Karşı Faydalıdır.

İnsanda Uzun Saç Anten etkisiyle Yaşamı Algılar.

Anne Sütü Gözde Kaşıntı, Nezle, Kızarıklığa Faydalıdır.

Hurma Kısırlık için ilahi şifadır.

Canlıların üreme Sistemini Kızıl Renk Uyarır.

Hurma Cinsel Aktiviteyi Arttırır.

Aloe Vera, Gözde Kaşıntı, Kızarıklık ve Göz Nezlesine Faydalıdır.

Kızılcık Sağlıklı Cinsel Yaşam Sağlar.

..

Bilgi kaynaklarımız:
www.enerjistmasor.com

www.bitkiveinsan.com

www.faydaliyasam.com

www.google.com

UYARI:
Sitemizde hastalikları teşhis tedavi etmek ile ilgili 1219 sayılı Tababet Kanunu’na göre sadece doktorların görevi olduğu bilinciyle, web sitesinde yer alan bilgiler sağlıklı ve yararlı yaşama hakkında bitkisel doğal tavsiye niteliğinde olup paylaşımlar ve konularımız tavsiye ettiğimiz ürünlerimiz ilaç değil, yaşama yararlı besin destek ürünleridir. Tedavi veya hekim tedavisi yerine geçmez. Paylaşılan metinlerde ve Kürlerin içerisinde geçen bitkilerin kullanımından önce, özellikle adı geçen bitkilere alerjiniz olup olmadığını doktorunuza kontrol ettirdikten sonra kullanmanız tavsiye olunur. Yaşama sağlıklı, afiyet içinde, yararlı yaşamanız dileklerimizle…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir