Erguvan Rengi Cinsel Dürtüleri Düzenler. 4

Erguvan Rengi Cinsel Dürtüleri Düzenler. 4
Erguvan rengi ve ağacı aşırı uyarılan cinsel dürtüleri düzenler. İnsanda Dolaşım Sistemi İnsanın dolaşım sistemi, kalp ile damar sisteminden oluşmuştur. Damarlar atar damar, toplar damar ve kılcal damar olarak üç farklı yapı ve göreve sahiptir. Kılcal damarlar bütün vücudun içini bir ağ gibi sarmaktadır. Kıkırdak doku ve bazı epitel doku hücreleri hariç doku hücrelerinin çoğunluğunun madde değişimleri doğrudan kılcal damarlarla yapılır. Kal ve damarların içinde taşıma sıvısı olan kan dokusu bulunur.Erguvan rengi ve ağacı aşırı uyarılan cinsel dürtüleri düzenler.Perikard (Dış tabaka) Kalbi dıştan sararak koruyan perikard, bağ dokudan yapılmıştır. Perikard iki katlı bir yapı gösterir. İki tabaka arasında kalan perikard boşluğunda kalbin çalışmasını kolaylaştıran ve kalbi dış etkilerden koruyan kaygan bir sıvı bulunur.

Koyu Renkler biçiminde üst başlık altında toplayabileceğimiz lacivert, siyah, bordo, koyu gri gibi Renkleri daha çok politikacılar, bankacılar ve avukatlar giyimlerinde seçmektedirler. Bu Renkler genellikle, başarı, güven, otorite, ciddiyet ve iş bitiriciliği simgelemektedir. Midium tondaki Renkler olarak adlandıracağımız mavi, yeşil ve kahverengi gibi Renkler eğitimciler ve hastane personeli tarafından kullanılır. Yaklaşılabilir, arkadaş-dost canlısı, sevecen görünümlü olmak amacıyla bu Renkler giyilebilir.
Nötr Renkler olarak adlandırılan bej, haki ve hardal Renkler ise çok fazla fikir beyan etmekten hoşlanmayan ve birazda tutucu olanların kullandıkları Renklerdir. Pastel Renkler (uçuk pembe, uçuk sarı, uçuk mavi gibi Renkler) sadeliği, gençliği ve masumiyeti simgelemektedir. Canlı ve parlak Renkler olan portakal, çingene pembesi, kırmızı gibi Renkler ise, dinamizmi, yüksek enerjiyi, zaman zamanda agresifliği ve seksüelliği simgelemektedir.
Amerika ve İngiltere de yapılan araştırmaların sonuçlarına göre, lüks bir takım elbise giyerek işlek bir caddede karşıdan karşıya geçen kişiye İnsanlar yol vermekte ve onun yolunu kesmezlerken, ayni kişinin işçi kıyafeti dolaşması durumunda, ayni kavşakta karşıdan karşıya geçmesi durumunda ise, kendisine yol verilmemekte ve o kişinin geçmesini çevresindeki kişiler beklememektedirler.
Yine BMW, Porsche ve Mercedes gibi arabalarda seçilen baskın renk ise koyu lacivert, metalik Renkler ve özellikle de metalik gridir. Ancak spor arabalarda ise yoğunluklu olarak kırmızı renk lilik de bir yoğunlaşma söz konusudur. BMW ve Mercedes gibi arabalarda genellikle uçuk yeşil ve açık mavi renklerin kullanılmaması da bu anlamda bir diğer örnekleme olarak düşünülebilir. Çünkü bu iki renk daha çok yerli üretim olan arabalarda yada ucuz Japon yapımı aile tipi arabaların Renklerinde sıklıkla görülür.
Doğru giyim dediğimiz kıyafet seçimi her şeyden önce, doğru ortamda doğru giyinmiş olmayı gerektirir. Yani kişiler öncelikle ortama uygun giyim ve Renkleri seçmelidirler. Ayrıca kişi kendi yapısına da uygun giyinmiş olmalıdır. Burada anlatmak istediğimiz, hem fiziksel özellikleri hem de hayata bakışı kapsayan bir durumdur. Fiziksel özellikler denilince İnsanın ten rengine uygun giyinmesi anlaşılır. Kişiler fiziksel özellikler bakımından aynı mevsimler gibi ilkbahar, yaz, sonbahar ve kış olarak dört ten grubuna ayrılır. Koyu tenliler kış grubuna girer ve onların kışın seçmesi gereken Renkler, lacivert ve siyahtır. Gömlek olarak da mavi tonlarını seçmelerinde yarar vardır. Sonbahar tipi denilen kişiler ise kahve ve yeşilin tonlarıyla iyi anlaşırlar. Amerika da birçok politikacının seçimleri kaybetmesinde doğru giyinmemelerinin rolü vardır. Finans kurumlarında veya bankalarda bizi yeşillerle, morlarla veya sarılarla karşılayan bir kişiye paramızı teslim etmekte zorlanırız. Genellikle böylesi durumlarda karşımızdaki kişinin üzerinde ciddiyeti temsil eden lacivertler, koyu maviler ve siyahlar görmek arzularız. Yine yoğun bir iş gününün ardından bir sanatçıyı dinlemek için bir yere gitmişsek orada da koyu takım elbiselerin içinde olan bir kişiyi görmek istemeyiz.
Bu bölümün girişinde satır başlığı olarak ifade ettiğimiz imaj danışmanlarına en çok gereksinim duyan kesimlerin başında hiç şüphe yok ki televizyon dünyasında çalışan ve ekrana her gün çıkanlar gelmektedir. Çünkü her gün milyonlarca İnsanın karşısına çıkan spikerler ve sunucular, eğer işlerine ve tiplerine uygun kostümler giyerlerse ve kıyafetlerindeki Renklerle oynamasını bilirlerse, daha genç ve dinamik bir görüntü sergileyeceklerdir. Onların görüntülerinin ve kıyafetlerinin aşağıda irdelenmesi sonucunda, biz de kendi dünyamızda başkaları ile iletişim kurarken, doğru olan benzeri uygulamaları yapacak, yanlış olanları da onların örneklemelerinde görerek yapmamaya çalışacağız. Şimdi de ekranda en çok görünen spikerlerin kıyafet ve Renkleri ile ilgili değerlendirmelerde bulunalım

Renklerin verdiği mesajları, polisi tanıma ve tanıtma bağlamında kendine özgü ve içten cümlelerle özetleyen özel harekat amiri Ahmet Bağcı: . . İnsan ne kadar da mükemmel bir makine! Renklerden, ifadelerden, bedenin hareketlerinden, kokudan; kısacası çevremizdeki her şeyden, ne de güzel şeyler anlıyor, hissediyor. Mutlu oluyor, onure ediliyor, esef duyuyor, tedirgin oluyor ve korkuyor. Bilmediğimiz ne kadar da çok şey var. Aslında öğrenmeyi arzulamıyor da değiliz. Fakat neyi nasıl yapacağımızı, kimden neleri nasıl soracağımızı bilmediğimizden, yol almamız bir hayli zor oluyor. Ah be Hocam!. . Hem bizim, hem de yetişen çocuklarımızın içinde ne cevherler var da, işlenmediğinden / eğitilmediğinden, sosyal bir cahil olarak şekilleniyor ve karnını doyurmaya çalışırken de hayatı noktalayan anlamsız İnsanlar oluyoruz. Bilgi toplumu polisi olma yolu na oldukça geç girmiş olsak da; İnsanlardan, Renklerden, kokulardan zevk almaya ve (eski yaşantımla kıyasladığımda şimdilerde) araştırıp öğrendikçe daha da mutlu ve huzurlu bir şekilde yaşamaya başladım. Aracımın rengiyle, gözlerimin sesiyle vücudumun diliyle, mimik ve jestlerimle bu ülkenin yurttaşlarına hepinizi çok seviyorum ve size kurban olayım? diyorum Bilgi toplumunda, anlaşabileceğimiz, bir araya gelebileceğimiz, sevebileceğimiz, tolerans ile dinleyebileceğimiz bir dili, bir rengi kullanıyor olsak. Ve, siyahı-beyazı, sağı-solu ile kurban olayım? herkese, hepinizi çok seviyoruz desek . Yeter ki iyi şeyler yapalım, mutlu yaşayalım düşüncesini polis olarak bir şekilde ifade edelim de, bu hangi dil, hangi renk ile olursa olsun, ama mutlaka olsun. demektedir.
Ağzın bal yesin senin sevgili Ahmet!. . Ne güzel ve yalın bir şekilde bizim duygu ve düşüncelerimizi yansıtırsın!. . Ve bu bağlamda, gerçekten de yüzlerce teşekkürler Polis Akademisi ve Koleji ile Afyon, İzmir, Aksaray, Yozgat, Afyon, Kayseri, Samsun, Trabzon, Erzurum, Balıkesir, Nazilli, Malatya polis okullarındaki öğrenci arkadaşlara!. . Ve binlerce teşekkürler Cumhurbaşkanlığı Koruma Müdürlüğü, TBMM, Asayiş, APK, Eğitim, Pasaport, Güvenlik, Terörle Mücadele, Koruma, Kaçakçılık ve Organize Suçlar Daire Başkanlılarında verdiğimiz kurslar bağlamında tanıştığımız binlerce amir ve memur olan polislere. Çünkü sizinle birlikte olduğumuz her derste, biz de sizinle birlikte yeni yeni bilgileri öğrendik durduk. Bizim söylemek isteyip de lafı döndürüp-dolaştırdığımız, sağdan-soldan alıntılarla süslemeye çalıştığımız, kıl ile-yün ile? ve renklerin dili ile ifadeye döktüğümüz duyguları / düşünceleri, çoğu zaman siz; ne de kıvrak bir biçimde, yalın, açık ve net olarak ifade ettiniz. Bazen gözlerimi kaparım vazifemi yaparım? dediniz acı acı. Bazen de benim adım Hıdır elimden gelen budur? haklı anlatımını kullandınız. Ama hiç yılmadınız ve güzele doğru koştuğunuzu da göstererek.
Çevremizde olan pek çok şey, kendi dili ile bize bir şeyler hem de çok önemli bir şeyler anlatmaktadır, yeter ki biz de bunu anlayacak his, duyacak kulak, görecek göz olsun!. . Böylesi bir göz, kulak ve hislerimiz yoksa bile çok da üzülmemek gerekir. Üzülmemelidir çünkü bunlar kazanılabilir.
Bunların kazanılması için öncelikle bu isteniliyor olmalı, sonra da çok okumalı, sürekli kendimizi geliştirmeli, uygulamaya yönelik tecrübelerden yararlanmalı, bir çiğnemlik sakızın varsa bir bilene çiğnet? yada herkes sakız çiğner ama komşunun kızı Fahriye abla bir aşka çiğner? anlatımlarında da gördüğümüz gibi konusunda uzmanlaşmış deneyim sahiplerinin sohbetlerinde bulunmalı, bilgi birikimimizi kesinlikle yazılı ve sözlü materyaller haline getirip başkaları ile de paylaşmalıdır.
İşte bunların yapılası sonucunda hücrenin dili de, mikrobun dili de, bedenin dili de, yemek yemenin dili de, hayvanların dili de, doğanın dili de, gezegenlerin dili de, güneşin dili de, renklerin dili de rahatlıkla okunabilecek ve okunulan her ayrı dilden kelimelere sığdırılamayacak derecede zevk ve mutluluk alınacaktır.
İşte bunun için herkes başka başka makalelerden, kitaplardan, söyleşilerden, panel ve konferanslardan, kısacası çevremizde olan her şeyden / her olaydan, gökkuşağının Renkleri gibi rengarenk alıntılar yapacak. Çünkü biz de, aynı MÖ 190-159 arasında yaşayan Şair Terentus? un söylediği şekliyle . bir İnsanız ve İnsanla ilgili olan hiçbir şeye kayıtsız kalamayız? İşte bu nedenle de, çeşit-çeşit alıntılar yapılacak, polisle ilgili olan, polisi tartışan, polis yazan, polisi sanık sandalyesine oturtan, polisi en kahraman haline getiren her şey sürekli okunulacak ve uygulamada edindiğimiz tecrübeler başkaları ile paylaşılacak.
Sonra bu alıntılar, bilgi birikimleri karşı karşıya getirilecek, günlerce, aylarca ve hatta yıllarca tartışılıp duracak. Daha sonra bir alıntıda karar kılınacak. Ve sonra, internetten kitaplara, makalelerden ilk el kaynaklara kadar; elimizin vardığı, dilimizin döndüğü, gücümüzün yettiği bütün materyallere / İnsanlara, yeniden dönülecek ve yeniden alıntıların yapıldığı kaynaklara bakılacak. Ama bulunamayacak artık, o beğendiğimiz ve kendisinden alıntı yaptığımız gerçek eser. Bulunamayacak artık; bizim onda, onun da biz de hayat bulduğu alıntı. Ve düşüneceğiz yeniden kendi kendimize yoksa kimse söylememiş miydi bunu.
Peki o zaman biz mi uydurduk yoksa bütün bunca kocaman kocaman şeyleri? . . Biz mi söyledik bütün bunları? . . Ve işte bunu dediğimiz an, yaptığımız o alıntıların hepsi de tamamıyla bizim olacaktır artık. İşte gerçek olan, alıntı olmayan, ama hala bir yerlerden alıntı olmuş olan ve artık başkalarının senden alıntı yapacağı bütünüyle sana ait olan alıntı budur. Ve bunu biz söylemişizdir artık!. . Hem de her şeyi ile biz söylemişizdir. Ne zaman ki bunu söyleyen polisin amir ve memurları çoğalacak; o zaman her şey çok ama çok daha güzel ve renk li olacaktır!. . Renklerin dili çalışması da böylesi bir düşünceyle durgun gibi gözüken suya atılan bir taştır işte. Umuyoruz ki çevresine yaydığı / yayacağı halkalar çok çok ve kalıcı olsun!. . Selam ve dostlukla! Hepimiz Renklerden olumlu yada olumsuz yönde etkileniriz. Her İnsanın Renklere olan tepkileri birbirinden farklıdır. Bazısı kırmızıda neşe bulurken, bazısı bu renk te bunalır. Kimine sarı ölümü yada ayrılığı anımsatırken, kimine baharı ve çiçekleri Hatırlatır Renk ailesi yaşamımızda, güçlü ve etken bir biçimde yerini almıştır. Açık mavi bir görüntü, hepimize huzur, güven, memnuniyet verirken, kara bulutlarla kaplı, koyu, sisli bir gökyüzü içimizi karartıp, stresli ve karmaşık bir ruh hali yaşatabilir.

Güneşin güzel ışığı bizlere sevinçli, mutlu anlar yaşatırken, yılın her mevsimi bize değişik bir duyguyu yaşatır. Gece gökyüzünde dolunay gördüğümüzde bazılarımız heyecanlı anlar yaşarken, bazılarımız olumsuz duygulara kapılabilir. Renk terapide, vücuda enerji kazandırmak için kırmızı astral bedene denge ve ahenk vermek için yeşil, potasyum sodyum arasındaki dengeyi yeniden kurmak için menekşe rengi tercih edilir. Pembe Aşk, Dostluk, Acıma, Cömert Duygular, Gevşeme Genel anlamda: Kırmızının yoğunluğunun hafifletilmiş halidir. Hassas duyguları ve duygu karışımlarını, rahatlama ve gevşemeyi, ahlak ve şeref duygularını, genel başarıyı temsil eder.
Kişilik: Pembe İnsanlar, kötülüklere karşı direnen ve üstesinden gelebilen kişilerdir. Ahlak ve şeref duyguları gelişmiştir. Aşk ilişkilerinde çok duygusaldırlar Stres altında dahi gevşemeyi bildiklerinden ve kin duygusunu asla taşımadıklarından genelde başarılı olurlar. Çevrelerindeki İnsanlara karşı duygularında cömerttirler ve ruhani iyileştirme özelliğine sahiptirler. Sarı Çekicilik, Hareket, Bilgi, Neşe, Konfor Genel anlamda Sarı hava elementinin rengidir. Güneşi, hububatı ve düşünce gücünü temsil eder. Akıl, hareket, seyahat, iletişim, kehanette bulunma ve güveni temsil eder. Kişilik Sarı İnsanlar, zeka ve akıl yolu ile elde ettikleri bilgiyi çevrelerine aktarırlar ve ikna yeteneğine sahiptirler. Neşeli ve kıskanç kişilerdir. Mükemmel bir analitik zihne sahiptirler ve olayların çözülmesinde güvenilir kişilerdir. Kehanette bulunabilirler. Hareketlidirler ve seyahati severler. Ancak koyu sarılar patronluk taslayabilir, kontrol arzusu ve egoizm gösterebilirler. Siyah Karşı Durma, İnkar, Yok Etme Genel anlamda: Evren ve uzay boşluğunu temsil eder, siyah renklerin yokluğudur. Bazı kültürlerde bilgeliği temsil eder. Siyah şeytani bir renk değildir. Negatif anlamda şaşkınlık, karışıklık, üzüntü, kayıp ve yas tutma anlamları taşıyabilir. Siyah İnsanlar olayları kendi süzgeçlerinden geçirip değerlendirirler ve sistemlere uymayan şeylere karşı büyük direnç gösterirler. Bu sessiz bir karşı koymadır, büyük reaksiyonlardan önce gizli inatçılık güderler. İnandıkları şeyler için sonuna kadar uğraşır ve asla yılmazlar, ancak ifadelerinde hep bir parça yakınma, hüzünlenme ve hayıflanma saklıdır. Yoğunlaşma, Telepati, Büyü, Şüphe, Hayvanlar Kahverengi, yeryüzü, toprak ve bir anlamda da dünyanın bereketliliğini temsil eder. Ev hayvanları, hayvanlarlada bağlantılıdırlar. Kayıp eşyaların büyü yolu ile bulunmasında, telepati ve tanıdıkların korunmasını temsil eder. Negatif anlamda kararsızlık, şüphe, enerji emmeye kadar anlamlar ifade edebilir. Kahverengi İnsanlar tanıdıklarına çok bağlıdırlar ve onları korumaya çalışırlar. Ev hayvanlarını sever ve bakarlar. Telepati özellikleri vardır. Koyu kahverengi kişiliklerde aşırı şüphe ve her konuda kararsızlık görülür ve genelde eneji tüketirler. Yeşil Para, Şans, Hırs, Tutuku, Kıskançlık, Büyüme Genel anlamda: Parayı şansı, finansal alanda başarı, bereketliliği, hasadı ve iş birliğini temsil eder. Yeşil toprak elementinin rengidir ve gezegenimizin bereket ve verimliliğinin yanısıra hayatın kendisini temsil eder. Kişilik Dengeli ve oturmuş, tabiatla barışık ve bağlantılı bir kişiliği temsil eder. İş ortamlarında grup çalışmalarına yatkındırlar, hırslıdırlar ve parasal anlamda şansları yüksektir. Hayırsever ve iyileştirme gücüne sahiptirler. Biraz kıskançtırlar. Koyu yeşil kişilikler uyumsuzluk, aşırı kıskançlık ve aşırı tutku gösterebilirler. Koyu mavi kişilikler içine kapanık, korku, endişe ve ihtiyatlı olma ihtiyacı hissederler, çok değişken tepkisel, depresif ve boyun eğici davranabilirler. Temel Chakra Bel kemiğinin alt kısmında yer alır. Bu chakranın rengi, kırmızı’dır. Temel chakranın görevi İnsana hayat veren yaşam enerjisinin akordunu kontrol etmektir. Dalak Chakrası: Bu chakra daha çok böbrek üstü bezleri ve böbrek merkezindeki splenik merkezle ilintilidir. Rengi Turuncu’dur. Vücuda fiziksel açıdan, hayat enerjisi ve coşku sağlar. Bunu da sevgiden ve gıdalardan elde ettiği hayat enerjisi ile yapar. Güneş sinir ağı Chakrası: (Solar pleksüs) Böbrek bölgesi ile göğüs kafesi arasında yer alır. Sinir sistemi, karaciğer ve pankreas ile ilgili önemli organları yönetir. Rengi sarı’dır. Kalp Chakrası: Bu chakra, kalp ve kan dolaşımı üzerinde otorite kurmuştur. Yeşil renk tedir. Boğaz Chakrası: Boynun alt kısmında bulunur. Metabolizmada denge sağlayan tiroid ve paratiroid bezleri ile ilintilidir. Bu chakranın sağlıklı çalışması halinde duygu ve fikirlerimizi rahatlıkla ifade edebiliriz. Rengi mavi’dir. Alın Chakrası: Beynin alt kısmında yer alır ve Endokrin bezlerinin fonksiyonlarını kontrol altında tutar. Vücudun bütün olarak faaliyet göstermesi bu chakra ile ilintilidir. Uyku durumunu ayarlar. Zihni dinlendirir. Görme, duyma, koku alma duygularını canlı tutar. Çivit mavisi renk tedir. Taç Chakra: Beyin ve pinael bezlerinin fonksiyonlarını idare eder. Pinael bezler, derimize renk veren melatonin hormonunun dengesiyle ilgilidir. Ruh durumumuz bu chakra ile direkt ilgilidir. Taç chakra, mor, eflatun, menekşe ve macenta Renkleriyle çalışır. Yeşil sakinleştirir. . mavi huzur verir. . sarı enerji sağlar. . Renklerle ilgili bilmediğimiz çok fazla şey var aslında. Artık çağımızda doğal terapilerde renklerin gücü kullanılıyor. Ve bedenin dengesini sağlamadan tutun, ruhsal rahatsızlıklara kadar bir çok alanda Renkler derman olabiliyor. Her gün üzerinize giydiğiniz giysilerle ilgili olarak, onların size “yakışıp yakışmadığını”söyleyen dostlarınız, aslında farkında olmadan o giysinin Renkleriyle ilgili yorum yaparlar. Kırmızı bir bluz giymişseniz, “Seni açmış”diyebilirler. Üzerinizde mavi varsa, “teninle uyum sağlamış”gibi bir yorum yapabilirler. . Ve bütün bu yorumlar esas olarak, renklerin yansıttığı o enerjiden kaynaklanıyor. Yani seçtiğiniz Renkler, bir anlamda. sizin ruh halinizi de yansıtıyor. Doğal bir ortamı özleyip, “bir kafamı dinleyemedim”diye hayıflandığınızda, aslında hep “masmavi bir deniz”düşler pek çok İnsan. Yani dikkatinizi çekerim; asıl olarak düşlenen, denizin “masmavi”olanı. .

“Doğal terapi”Sonuç olarak, bir yemyeşil doğa parçasını da seyretsek, bir deniz kenarının bize “iyi geldiği”ni de söylesek, burada bir “doğal terapi”söz konusu. Yeşil rengin İnsanı rahatlattığı, . morun dengeyi gerçekleştirdiği, denizin mavisinde ise huzurun bulunduğu gibi tanımlamalar, renklerin anlamını ve etkisini kendine iş edinmiş uzmanlar tarafından uzunca bir süredir ifade ediliyor. Artık, ” Erguvan rengi ve ağacı aşırı uyarılan cinsel dürtüleri düzenler. “bir çok uzmanın kullandığı bir yöntem. Yeni tanışmalarda şuna da dikkat ettiniz mi, bilmiyorum: İlk karşılaşmalarda İnsanın karşı tarafa yaydığı enerjinin baş aktörü de renk ! Dolayısıyla, ilk randevuda, karşısına simsiyah elbiselerle gelen bir İnsanın daha ilk dakikadan itibaren huzursuzluğunu anlayabiliyor bir renk terapisti. Çünkü siyah, genellikle (Baştan ayağı simsiyah giyilmişse eğer) karamsarlığın da rengi.

Ruhsal ve fiziksel olarak sağaltıcı etkisi var. Peki, ” Erguvan rengi ve ağacı aşırı uyarılan cinsel dürtüleri düzenler. “nedir? Bedenimizin metabolizmasında sağlıklı bir akış sağlamak ve birtakım dengesizlikleri ortadan kaldırmak için Renklerden yararlanma”. Özü bu Erguvan rengi ve ağacı aşırı uyarılan cinsel dürtüleri düzenler. nin. Onların İnsana verdiği farklı enerjileri var ve renk terapistleri bu “enerjilerin”farkında. Aslında bizler de, aldığımız bir hediyede, yada taktığımız bir takıda renk seçerken, farkında olmadan ruh halimizi yansıtıyoruz. Elimizin gittiği rengin bir anlamı var çünkü. Renkler sadece ruhsal anlamda iyi gelmiyor, bir çok hastalığı sağaltmada da onların enerjisinden yararlanılıyor. Bazı uzmanlar, bedenin hasta bölgesine renk li ışık vererek, kişinin kendisini iyi hissetmesini sağlamayı amaçlıyor.
Hiç düşündünüz mü? Bazı Renkleri sever ve bazı Renkleri ise itici buluruz. Niçin böyledir bu tercihlerimiz? Neden farklıdır ve neden her İnsana adeta özeldir.
İnsanın doğası her açıdan çok komplike olmasının yanında ihtiyaçlarına göre ve yaratılışına uygun bir çok değişimi kendi içinde barındırmaktadır. Her İnsanın sevdiği, ve hatta kendisi ile özdeşleştirdiği Renkler vardır. Hani hepimiz biliriz ”zevkler ve Renkler tartışılmaz”diyerek bazılarımızın diline neredeyse pelesenk olmuş bir cümle geliştirmişizdir. Zaman zaman farklılıklarımızı bu cümleyi kullanarak aşmaya çalışırız.
Renkler bizim için hem tedavi amacıyla ve hem de kendi kişilik özelliklerimizin tespiti açısından önemlidir. Bugün artık ülkemizde son yıllarda Erguvan rengi ve ağacı aşırı uyarılan cinsel dürtüleri düzenler. giderek yaygınlık kazanmaya başlamış ve bu yolla İnsanın enerji bedeninde ihtiyacı olduğuna karar verilmiş bölgelerine zihinsel yöntemlerle ve daha başka metodlarla bu renk terapileri yapılmaya başlanılmıştır. Sadece ihtiyacı olduğuna karar verilmiş bölgelere uygulanılmasının dışında İnsan aurasının düzeltilmesi, beyinde alfa dalgası hakimiyetinin oluşturulması, sindirim sorunlarının tedavisinde, zihinsel performansın arttırılmasında, kişinin psikolojik ve ruhsal dengesindeki dalgalanmaları ortadan kaldırmak amacıyla kullanımı hızla artmaktadır. Renklerin şifadaki anlamları ve tercih edilme sebepleri Her renk bedendeki bazı rahatsızlıkları ortadan kaldırmak için kullanılma potansiyeline sahiptir. İyileşmenin sayısız farklı yollarından sadece birisidir Renkler ve aslında en doğalıdır da. Kullanmayı bilmeli ve bunu bilimsel gerçeklikleri göz ardı etmeksizin yapmalıdır. Renkleri değerlendirmeyi becermek ve olabildiğince onların gücünü şifayı elde etmekte kullanmak için İnsanın sessiz ve sakin rahatsız edilmeyeceği bir ortamda sadece zihnini kullanması yeterli olmaktadır. Başlangıçta teknik her ne kadar kolay olsa da belki uygulayıcının kendisini yaptığı işe tam konsantre edememesine bağlı olarak iyi sonuçlar alınmayabilir. Uygulamaya devam edildikçe bir çok İnsan oldukça anlamlı sonuçlar elde etmekte gecikmez ve renklerin şifa verici etkisini deneyimleme imkanına kavuşur. Uygulamanın pratik olarak anlatımı bir başka yazının konusudur. Biz şimdilik renklerin ne anlama geldikleriyle ilgili sizlere kısaca bilgiler vermek istiyoruz.
Erguvan rengi ve ağacı aşırı uyarılan cinsel dürtüleri düzenler. Bu renk çok çabuk dikkat çeker. Eğer bir üründe portakal rengi kullanılıyorsa bu ürün herkes içindir mesajı verilmektedir. Erguvan rengi ve ağacı aşırı uyarılan cinsel dürtüleri düzenler. LC Waikiki ürünlerinde gözlemlenebileceği gibi küçük çocuklar için yapılmış olan oyuncaklarda ve kıyafetlerde portakal rengi sıklıkla kullanılır. Ve İnsanlar bu rengin olduğu yere çok çabuk ve rahatça girebilecekleri hissine kapılırlar. Fanta ile Fruko nun Renklerinin özellikle dikkat çekmesi ve bunları içenlerin hetorojen (hedef kitlenin bütün İnsanlar olduğu mesajını verme adına) bir dağılım göstermesi söz konusudur. Bu renk bulunduğu grubu sayıca olduğundan büyük, çok ve daha cana yakın gösteren bir özellik taşır. Erguvan rengi ve ağacı aşırı uyarılan cinsel dürtüleri düzenler. pazaryerlerinde portakal, mandalina ve havuç satılan standların diğer meyve ve sebzelerin satıldığı yerlere göre daha fazla ve daha çok olduğu inancını İnsanlarda uyandırır. Erguvan rengi ve ağacı aşırı uyarılan cinsel dürtüleri düzenler. yine AKUT çalışanlarının Adapazarı, İzmit ve Gölcük de olan depremler sırasında, üzerlerine giydikleri tulumları da hep portakal rengiydi ki; bu renk elbiseleri ile Akutçular çevredekilerce kolaylıkla görülmekte ve büyük bir kalabalığın içinde bulunsalar bile kolaylıkla fark edilmekteydiler. Renk körlüğü, Renkleri ayırmakta güçlük çekilmesi ve yetersiz kalınması durumudur. Renk körlüğü, gözün renk algılayan pigmentlerinde sorun yaşanması sonucu meydana gelmektedir. Renk körlüğü olan İnsanların çoğunluğu, kırmızı ile yeşil renk arasındaki farkı ayırt edemez. Bir de daha az yaygın formu olmasına rağmen, sarı ile mavi rengin ayırt edilememesi şeklinde renk körlüğü de bulunmaktadır.

Bu göz sorunu hafif yada şiddetli şekilde olabilmektedir. Eğer tamamen renk körlüğü söz konusu ise, gri, siyah yada beyaz Renklerde görme olayı gerçekleşir. Ancak, bu durum oldukça nadir olarak gerçekleşmektedir. Renk körlüğü yaşayan İnsanların çoğu, sarı, gri, bej ve mavi renk yerine, kırmızı, yeşil ve turkuaz Renklerinde görürler. Renk körlüğü erkeklerde daha yaygındır. Kadınların renk körlüğünden sorumlu kromozom taşıma olasılığı daha yüksektir, fakat erkeklerin koşullu kalıtımsal olma olasılıkları daha yüksektir. Amerikan Optometrik Derneği’ne göre, kadınların % 0,5’i ile karşılaştırıldığında, beyaz erkeklerin yaklaşık % 8’i renk eksikliği ile doğmaktadır. Göz, retinayı etkinleştiren ve koni adı verilen sinir hücrelerini içermektedir. Gözün arkasında ışığa duyarlı katman dokusu Renkleri görmektedir. Üç farklı türde olan koniler, çeşitli dalga boyundaki ışıkları absorbe etmektedirler. Her bir koni, kırmızı, yeşil ve mavi şeklinde farklı bir renge karşı tepki göstermektedir ve beyine renklerin ayırt edilmesi için bilgi göndermektedir. Eğer, retinadaki bu konilerden biri yada daha fazlası zarar görmüş ise yada mevcut değilse, Renkleri ayırt etme de güçlük yaşanacaktır. Bunların dışında renk körlüğüne neden olan faktörler şu şekildedir; Kalıtımsal: Renk körlüğünün temel nedeni genetik olmasıdır ve genellikle anneden erkek çocuğa geçmektedir. Bunun yanı sıra, kalıtımsal renk körlüğü, görme kaybı sorunlarına yada körlüğe neden olmamaktadır. Uluslararası Sağlık Enstitüsü’ne göre, renk körlüğü kadınlar arasında oldukça nadir gözlenmektedir, fakat her 10 erkekten 1’inde bazı derecelerde renk körlüğü gözlenmektedir. Retina yaralanmaları yada hastalıklar sonucu renk körlüğü oluşabilmektedir. Renk körlüğüne yol açabilecek göz hastalıkları; göz tansiyonu (glokom), maküler dejenerasyon, diyabetik retinopati ve katarakt gibi göz sorunlarıdır. Göz tansiyonu (glokom), gözdeki içsel basıncın çok fazla olmasıdır. Bu basınç, gözden beyine işaret gönderen ve görme olayını gerçekleştiren optik sinirleri hasara uğratmaktadır. Bunun sonucu olarak Renkleri ayırt etme yeteneğinde azalma meydana gelebilmektedir. İngiliz Göz Doktorları Bülteni’ne göre, göz tansiyonu ile bağlantılı oluşan renk körlüğü yaşayanlarda, mavi ile sarı rengi ayırt etmede güçlük yaşanmaktadır. Maküler dejenerasyon ve diyabetik retinopati sorunlarında, konilerin bulunduğu kısım olan retina hasar görmektedir. Böylece renk körlüğü yada bazı durumlarda körlük meydana gelebilmektedir. Katarakt göz sorununda ise, göz merceği yavaş yavaş şeffaflaşarak değişime uğramaktadır. Bunun sonucunda Renkler daha soluk görünmektedir. Renk körlüğüne sebep olabilecek diğer hastalıklar ise, diyabet, Parkinson hastalığı, Alzheimer hastalığı ve çoklu doku sertleşmesi şeklindedir. Belli başlı ilaçlar renk körlüğüne neden olabilmektedir. Klorpromazin (Thorazine) ve tiyoridazin (Mellaril) gibi antipsikotik ilaçlar bunlardan bazılarıdır. Tüberküloz tedavisinde kullanılan bir antibiyotik ilaç olan etambutol (Myambutol), optik sinirlere hasar verebilmekte ve renk körlüğüne yol açabilmektedir. Bazı kalp ve Erguvan rengi ve ağacı aşırı uyarılan cinsel dürtüleri düzenler. ilaçları, reçeteli sinirsel bozukluklar için kullanılan bazı ilaçlar, sonradan edinilmiş renk körlüğüne yol açabilmektedir.

Diğer faktörler: Renk körlüğüne yol açan diğer faktörlerden birincisi, yaşlanmadır. Diğer faktörler ise, zehirli kimyasallardır. Renk körlüğünün çaresi yoktur. Genellikle, kırmızı ve yeşil rengin ayırt edilemediği renk körlüğünü tedavi etmeye ihtiyaç yoktur. Çünkü gözün fonksiyonları normal şekilde devam etmektedir. Öte yandan, kalıtımsal renk körlüğünün herhangi bir çaresi ve tedavisi bulunmamaktadır. Renklerin parlaklıkları yada karşınıza çıkabilecek yerleri ile ilgili ipuçlarını öğrenmek, renk li cisimlerin yerlerini ezberlemek, renk körlüğü tedavisinin bir parçasını oluşturmaktadır. Örneğin, trafik lambalarının ışık Renklerini sırası ile ezberlemek ve trafikte ona göre hareket etmek, yardımcı olacaktır.,
Yapılan son çalışmalar, bazı ender görülen retina bozukluklarının renk körlüğü ile bağlantısı olduğunu göstermektedir. Bu retina sorunlarının, gen değiştirme teknikleri yardımıyla düzeltilebileceği düşünülmektedir. Fakat bu tedavi seçenekleri hala üzerinde çalışma aşamasındadır ve ileride kullanılacak duruma gelebilecektir.
Birinci tür renk körlüğünde, kırmızı ile yeşil rengi ayırt etmekte güçlük çekilmektedir.
İkinci tür renk körlüğünde, sarı ile mavi rengi ayırt etmede güçlük çekilmektedir.
Son olarak üçüncü tür renk körlüğünde ise, herhangi bir renk algılaması yoktur ve bu tür renk körlüğüne achromatopsia adı verilmektedir. Bu renk körlüğünü yaşayan kişiler, her şeyi Erguvan rengi ve ağacı aşırı uyarılan cinsel dürtüleri düzenler. te görmektedirler.
Fakat, achromatopsia renk körlüğü, diğer iki renk körlüğü türüne göre oldukça nadir gözlenmektedir. Kalıtımsal ve Sonradan Edinilmiş Renk Körlüğü: Renk körlüğü, kalıtımsal ve sonradan edinilmiş şeklinde iki gruba ayrılmaktadır. Kalıtımsal renk körlüğü diğerine göre çok daha yaygındır ve genetik bozukluk sonucu oluşmaktadır. Bunun anlamı, kalıtımsal renk körlüğünün diğer aile bireylerinde de gözlenebilme ihtimalinin artması demektir. Sonradan edinilmiş renk körlüğü ise ileriki yaşlarda gelişmektedir ve hem erkekleri hem de kadınları eşit oranda etkilemektedir. Sonradan edinilmiş renk körlüğü, optik sinirlerin yada retinanın zarar görmesi sonucu oluşmaktadır. Bundan dolayı, eğer renk körlüğü sorunu yaşıyorsanız, bu durumun herhangi bir göz hastalığının işareti olması ihtimaline karşın, bir göz doktoruna gitmenizde fayda olacaktır. Etraftaki Renkleri daha soluk gördüğünüz halde bunun farkında olmayabilirsiniz. Bazı İnsanlar, trafik ışıklarında yaşadığı sıkıntı sonucu yada çocukları Renklerle ilgili materyal ödevlerinde sıkıntı yaşadıklarında, renk körlüğünün farkına varabilmektedir. Renkleri görmek özneldir. İnsanların, kırmızı, yeşil ve diğer Renkleri tam olarak aynı şekilde gördüğünü bilmek mümkün değildir. Ancak, göz doktoru normal göz muayenesi sırasında, bazı testler yardımı ile renk körlüğünü tespit edebilmektedir. Göz doktoru, psödoizokromatik plaka adı verilen özel şekilleri içeren kartları kullanarak renk körlüğü tanısı koyabilmektedir. Bu şekiller, küçük ve sayısız renk li beneklerin içine gizlenmiş olan rakam, sayı yada sembollerden oluşmaktadır. Bu beneklerin içerisine gizlenmiş olan rakam, sayı ve sembolleri yalnızca normal sağlıklı gözler fark edebilmektedir. Eğer renk körlüğü varsa, burada gizlenmiş olan rakam ve sayılar görülemez yada görülse bile yanlış görülür. Ayrıca, çocuklarda okula başlamadan önce renk körlüğü testi yapılması önemlidir. Çünkü, okulun ilk yıllarında çocukların eğitim materyalleri oldukça renk lidir.

Yaşam Stili ve Evsel Çareler Her ne kadar kalıtımsal olarak gelişen renk körlüğünün herhangi bir klinik tedavisi bulunmasa da, bu sorunu yaşayan İnsanların çoğu, bu şekilde yaşamanın kolay yöntemlerini kendilerine göre belirlemişlerdir. Renk li nesnelerin sırasını ezberlemek bu yöntemlerden biridir. Böylece trafik ışıklarını anlamak daha kolay olacaktır. Renk li nesneleri etiketlemek ve böylece diğerlerinden bu işaret sayesinde ayırt etmek. Tabi bu işlemi, renk körlüğü olmayan birinin yardımı ile yapmak gerekmektedir.

indeks: Color therapy, alternative treatment, renk, zihin, beden, Spor, fiziksel sağlığı, zihinsel sağlığı, ruhsal sağlığı, kromoterapi, sanat terapisi, alternatif tedavi, enerjist, enerjist masör, masör, Emre Karakaya, +9 0534 519 9001, Bursa, ekonomik, beyin sapı, rem, uyku, spiritual, physical therapy, color therapy, heart therapy, blood pressure, chromotherapy, red, art therapy health, Color, mind, body, emotion, balance, vitality, Sports, physical health, mental health,

.

Ashiatsu Terapisi Ağrıları Hafifletir.

Kızılcık Sağlıklı Cinsel Yaşam Sağlar.

Anne Sütü Gözde Kaşıntı, Nezle, Kızarıklığa Faydalıdır.

Güzelliğin Sırrı Kara Üzümdedir.

http://faydaliyasam.com/incir-sperm-arttirici-ozelligi-mevcuttur-ailenin-mutlulugunu-koruyucu-etkiye-sahiptir/

—–

loading…

—–




—-
.

Bilgi kaynaklarımız:
www.enerjistmasor.com

www.bitkiveinsan.com

www.faydaliyasam.com

www.google.com

UYARI:
Sitemizde hastalikları teşhis tedavi etmek ile ilgili 1219 sayılı Tababet Kanunu’na göre sadece doktorların görevi olduğu bilinciyle, web sitesinde yer alan bilgiler sağlıklı ve yararlı yaşama hakkında bitkisel doğal tavsiye niteliğinde olup paylaşımlar ve konularımız tavsiye ettiğimiz ürünlerimiz ilaç değil, yaşama yararlı besin destek ürünleridir. Tedavi veya hekim tedavisi yerine geçmez. Paylaşılan metinlerde ve Kürlerin içerisinde geçen bitkilerin kullanımından önce, özellikle adı geçen bitkilere alerjiniz olup olmadığını doktorunuza kontrol ettirdikten sonra kullanmanız tavsiye olunur. Yaşama sağlıklı, afiyet içinde, yararlı yaşamanız dileklerimizle…

—–


—–

One thought on “Erguvan Rengi Cinsel Dürtüleri Düzenler. 4

  1. I’ve been exploring for a little for any high quality articles or blog posts on this kind
    of house . Exploring in Yahoo I finally stumbled upon this web site.

    Reading this information So i am glad to
    convey that I have an incredibly good uncanny feeling
    I came upon exactly what I needed. I most for sure will make sure to don?t
    disregard this web site and provides it a look regularly.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir