Kronoterapi Portakal Rengi Göze Doğal Uyarıcıdır 5

Kronoterapi Portakal Rengi Göze Doğal Uyarıcıdır 5

Kromoterapi adıyla bilinen renk tedavisi eski Mısır’da, Çin’de ve Hindistan’da çok eskiden beri biliniyordu. Bu tedavi yöntemi insanda bazı renklere ait merkezler olduğu teorisinden yola çıkmaktadır. Chakra adı verilen bu merkezler belirli organları yönetir. Bunlar belirli renklerle de uyum halindedir. Organik veya psikolojik nedenlerden dolayı bu merkezler görevlerini yapamaz duruma gelince, hem idare ettikleri organlarda bazı hastalık belirtileri görülmeye başlanır,  hem de uyum halinde bulundukları renk titreşimleri azalarak bu renge olan ihtiyaçları artar.

Bu terapinin nasıl uygulandığını anlatır mısınız? Uygulama olarak hastalar renkli odalara renkli taşlardan da istifade edilerek yerleştirilir, ilgili uzman tarafından renklerin bedene etkisi çeşitli metotlarla sağlanırdı. Osmanlı döneminde bu amaçlarla Edirne’de Selimiye Şifahanesi’nde hastaların renkli odalarda müzik ve su ile birlikte tedavi edildiği bilinmektedir. Bugün insanoğlunun renkler konusunda az-çok bilgisi vardır. Canlıların etrafını saran enerji ışınları alanı yani enerji alanı, sağlıklı bir canlıda baştan ayağa kadar bedenden 30 cm. ileri uzanır. Bedende yaralı bir yer varsa orada enerji alanı çok ince olur. Bu görüntüler Kirlian fotoğrafçılığı ile bilimsel olarak ispatlanmıştır.

Sabahları güneş, dünyamızı aydınlatmaya başladığında yeryüzünde renkler de kendini gösterir. Renkler, yeni bir günün ve hayatın başladığının habercisidir. İnsanda uyku-uyanıklık hallerinin düzenlenmesinde, epifiz bezinden salgılanan melatonin hormonu vazifelendirilmiştir. Gözler kapandığında ışık ve renklerle olan bağlantı kesilir. Işığın kaybolmasıyla birlikte melatonin hormonu da salgılanmaya başlar. Beden uykuya dalar ve uyku sonunda vücut dinlenmiş olur. Uyku getirici melatonin hormonunun miktarı sabaha karşı azalır. Gözler tekrar açıldığında, ışık ve renklerle insan tekrar buluşur. Güneş ışığının rengini insan, açık sarı olarak algılar. Sarı, zihni uyarıcı bir renk olduğundan, gün ışığı ile birlikte zihnimizin çalışma hızı ve verimliliği artar. Bu yüzden sarının bulunduğu çalışma ortamları zihnin uyarılmasına yardımcı olur. Gökyüzü, maviye boyanmış gibidir. Mavi, insanı sakinleştiren ve huzur veren bir renktir. Denizleri ve gökyüzünü seyretme, stresin azalmasına ve insanın gevşemesine vesile olur. Güneş ışığını az alan ülkelerde, kapalı havalar, insanların ruh dünyasına menfî tesir eder. Bu iklimlerde başka sebeplerin de bir araya gelmesi ile intihara teşebbüs, güneşi bol iklimlere göre daha yüksektir. Gökyüzünün rengini bir an için kırmızı olarak düşünelim. Kırmızı bir atmosferin olduğu dünyada insanlar sürekli kırmızı ile uyarılacaktır. Kırmızıyı yoğun ve uzun süreli algılayan insan, gergin ve sinirli bir ruh hali sergiler. İnsanlar kırmızı bir gökyüzü altında yaşamak mecburiyetinde kalsalardı, zamanlarının çoğunu dış mekânlar yerine, iç mekânlarda geçirmeyi tercih edeceklerdi.

Koruyucu kalkan olarak renkler Canlılar tesadüfî olarak değil, hayatları korunacak şekilde boyanmıştır. Çalılıklar arasında ilerleyen bir ceylanın mor olduğunu düşünelim. Bu durumda ceylanlar, düşmanları tarafından kolaylıkla avlanabileceğinden nesillerini devam ettirmede zorlanacaklardı. Toprak üzerinde yaşayan hayvanların birçoğunun renkleri, bu yüzden tabiatta bulunan bitkilerin ve toprağın renklerine benzer. Dikkat çekici ve göz alıcı renklerin kuş ve balıklarda daha fazla olması, renklerin hayatı korumada rol aldıklarını destekleyen bir tespittir. İnsanda var olan renkler de hayatı korumaya yöneliktir. İnsan kanı kırmızıdır. Kanın renksiz bir sıvı (misal olarak su gibi) olduğunu bir an için düşünelim: Bu durumda birçok kanama sonradan fark edilir, bu da insan için tehlikeli sonuçlar doğururdu. Ateşe sarı renk veren Sonsuz Kudret, bu şekilde ateşin hemen fark edilmesini ve onun tehlikelerine karşı tedbir alınmasını kolaylaştırmıştır. İnsan kanının kırmızıyla, ateşin sarıyla renklendirilmesi tesadüfî değildir. Çünkü renkler içinde kırmızı ve sarı uyarıcı ve dikkat çekici renklerdir. Renklerin günlük hayatı kolaylaştırıcılığı Ayırt etme, sınıflama ölçüsü olan ve hayatı kolaylaştıran renkler, günlük hayatın her alanına girmiştir. Bazı renkler (siyah, beyaz veya sarı) toplumun etnik yapısını tarif eder. Kılık kıyafetlerden, ticarî hayattaki ürünlere kadar kullanılan renkler, önemli mesajlar iletir. Kullandığımız renkler, bizlerden bazı mesajları çevremize iletir. Renklerin şuuraltı tesirleri oldukça fazladır. Misal olarak kahverengi tonların çok fazla kullanıldığı mekanlarda, insanlar sıkılır ve uzun süre kalamazlar. Bu durum kahverenginin insanda oluşturduğu şuuraltı bir tesirdir. Odada uçan siyah bir şey görüldüğündeki tepki, farklı renkte uçan şeyler görüldüğünde oluşan tepkiden farklıdır. Ticarî hayatta, firmalar, ürünün üretiminde, paketlenmesinde ve reklamlarında insan psikolojisini de hesaba katarak, renklerdeki uyumu sağlamaya çalışırlar. Sarı, turuncu ve kırmızı, sinir sistemini uyararak iştahın açılmasına yardımcı olur. Fast-food restorantlar, marketler, göz alıcı renkleri kullanarak iştahın açılmasını ve fazla ürün satılmasını sağlar. Üretici firmalar, ürün renginin yaşa, cinsiyete ve o toplumun kültürüne uygun renkler olmasına dikkat ederler. Yaşadığımız şehirlerin renkleri, iklime ve coğrafî özelliklere göre değişir. Sıcak iklimlerde yaşayanların daha açık renk bina yaptıkları ve daha açık renk kıyafet giydikleri bilinen bir gerçektir. Eğer çöllerde yaşayan kişiler sürekli koyu renkli kıyafet giyselerdi, sıcaklık onlar için daha da çekilmez bir hâl alırdı. Aynı şekilde binaların yüzeylerinin de mümkün olduğunca açık renk olmasına sıcak memleketlerde dikkat edilmektedir. Soğuk iklimde yaşayan insanlara baktığımızda, daha çok koyu renk kıyafetler tercih ettiklerini görmekteyiz. Aynı şekilde bu ülkelerde (Rusya, Kuzey Avrupa ülkeleri) daha çok koyu ve kapalı renkli evler tercih edilmektedir.

Renklerin insan psikolojisi ve davranislari üzerinde önemli etkileri olduguna dikkat çeken uzmanlara göre, sevilen renkler ayni zamanda kisiligi de ele veriyor.Psikiyatrist Nihat Kaya´ya göre, son 10 yildir gelistirilmeye çalisilan kromoterapinin (renklerle tedavi) geçmisi ilk çaglara kadar uzaniyor. Bu yöntemin islevini çesitli içimlerde ve sistemler içinde renkler kullanilarak kisilerin sinir sistemleri dengelemek ve böylelikle bazi hastaliklarin önüne geçmek olusturuyor. Kromoterapide uygulanan baslica sistemler, “hastalarin giysilerinin rengini degistirmek, pencerelerinde ayri renklerde cam kullanmak, lambalarin rengini farklilastirmak, suyla belli renk birlesimi olusturmak” seklinde siralaniyor. Kromoterapide renk dengelerinin yani sira meditasyon, iyi beslenme, uygun bir çevre düzeni gibi ayrintilar da önem tasiyor. Kromoterapide renkler ve anlamlari ise söyle Renk, bir ışık frekansının belli oranda yoğunlaşması sonucunda ortaya çıkar. Renkler üç temel gruba ayrılır:

  1. Ana renkler grubu; kırmızı, sarı ve mavi.
  2. Ara renkler grubu; yeşil, turuncu, mor
  3. Ana ve ara renklerin karışımından meydana gelen gruptur.

Renklerin bir başka özelliği ise, bilinç dünyasını en derin noktalarına kadar uyarma gücüne sahip olmalarıdır. Her insanın renklere karşı verdiği tepki aynı değildir. Bir insana huzur veren mavi renk, bir diğerine soğuk ve itici gelebilir veya birine heyecan veren kırmızı, bir diğerine hüzün yükleyebilir. İnsanların renkten etkilenmelerini meydana getiren olgular, kişilik oluşumları, hayat koşulları ve bilinçaltında bastırılmış olan isteklerdir. herkes kendine uygun olan rengi bilmeyebiir, bazı insanlar hangi renkle barışık olduklarını bilirken bazıları ise bu konuda tamamen bilinçsizdir. İnsanlar renk seçerken o rengin kendilerine getireceği yararı veya zararı düşünmezler.

Renk Bilim Nedir? Tarihte yapılan araştıtmalarda tapınaklardaki renklerden yola çıkarak eski Mısırlıların renklere ve renklerle yapılan şifaya çok önem verdiğini görmek mümkün. Çin ve Hind uygarlıklarında da görülen benzer olgular şifacı din adamlarının, insanın yedi katlı doğası ile güneş tayfının yedi rengi arasındaki bağlantıyı temel alarak, bir renk bilim sistemi kurduları görülür.

Yapılan çeşitli deneylere göre renkler insanların koku ve tat alma duyuları üzerinde de etkili olduğu saptanmıştır. İnsan ve Toplum hayatında göze doğal uyarıcı portakal renk örneğin sarı ve turuncu ekşi hissi uyandırır. Çünkü akla limonu ve portakalı getirir. Kırmızı, pembe tatlı hissi uyandırır. Çünkü elma ve çileği akla getirir. Mor ve yeşil acı hissi uyandırır. İnsan ve Toplum hayatında göze doğal uyarıcı portakal renk çünkü patlıcan ve biberi hatırlatır. Mavi ve yeşil tuzlu hissi verir. Lahana ve pırasayı hatırlatır. Açık renk kokular daha yumuşak ve çiçekli koktuğu; koyu renkli kokuların ise daha ağır ve baharatlı olduğu duygusuna kapılırız. İnsan ve Toplum hayatında göze doğal uyarıcı portakal renk genel olarak gençler çiçek kokularını (açık renkli parfümleri), yaşlılar baharat kokularını (koyu renkli parfümleri) tercih eder. Baktığımız zaman giyim kuşamda da gençler açık ve parlak renkleri; yaşlılar koyu ve silik renkleri tercih ederler. Renk kullanımında en cesur davrananlar çocuklardır. Çünkü onlar gereksiz kısıtlamalar içine girmezler. Renkleri özgürce kullanırlar. Öğrendikleri kültürel kıstaslar yoktur, renk uyumu bilgisi yoktur. İnsan ve Toplum hayatında göze doğal uyarıcı portakal renk Renklerin bireylerin çeşitli psikolojik dürtü, güdü ve ihtiyaçları üzerine de etkili olduğu, yapılan çeşitli deneylerle ortaya çıkartılmıştır. Örneğin açlık duygusu üzerinde turuncu, kırmızı ve sarının iştah artırdığını; mavi, turkuaz ve yeşilin susuzluk duygusunu arttırdığı, kırmızının ve eflatunun cinsellik güdüsünü arttırdığı, pastel tonların annelik ve şefkat duygusunu çağrıştırdığı, mavi ve yeşilin sessizlik, sükunet duygusunu arttırdığı saptanmıştır. Yapılan çeşitli araştırmalarda, mor, kırmızı, altın sarısı ve siyah gibi renklerin prestije önem veren kişiler tarafından tercih edildiği görülmüştür. İnsan ve Toplum hayatında göze doğal uyarıcı portakal renk Renklerin reklam uygulamaları açısından diğer önemli etkileri ise şöyle belirlenebilir: Ürünün fark edilme ve tanınmasını, okunaklılığının arttırılmasını, ürüne kimlik kazandırılmasını, reklâmın ikna gücünün arttırılmasını, ürünün tanınmışlığının arttırılmasını sağlamaktadır. İnsan bedeninde 7 enerji merkezi vardır. Diğer taraftan Güneş’in doğal olarak bize yansıttığı ve gözümüzle görebildiğimiz renk sayısı da 7’dir. Böylece insan bedenindeki 7 enerji merkezi gökkuşağının 7 doğal rengini almıştır. Sağlıklı bir insan elektromanyetik bir enerji içindedir. Bu sebeple gökkuşağındaki bu renklerin enerjisi de her enerji merkezinde görülebilir. Ama sağlıksız bir vücutta bu renkler lekeli veya bulanık görülür. İşte bu renklerin bozulması vücutta ileride ortaya çıkacak hastalıkların işaretidir. Enerji güçlü, açık, dengeli olduğu zaman enerji merkezlerinin içinden rahatlıkla geçer. İnsan vücudunda bazen yeterli, bazen de açık enerji birikimi olur. Eğer bir enerji merkezinde yetersiz enerji mevcutsa o zaman enerji merkezi kendi rengiyle tedavi edilir. İnsan ve Toplum hayatında göze doğal uyarıcı portakal renknde şu hususlar önemlidir ve dikkate alınmalıdır:

– Hastaya şifa verirken ışınlarla birlikte renkleri de gönderebilirsiniz. Bu da hastalığın iyileşme sürecini hızlandırır ve yardımcı olur.

– Renklerden bilhassa sarı, yeşil, mavi ve mor daha etkili şifa verir. İkinci derecede şifa renkleri turuncu, kırmızı ve pembedir.

– Renk tedavisinde hastayı tedavi ederken gönderdiğimiz renklerparlak ve berrak olmalıdır. Çünkü donuk, kirli yani parlak olmayanrenkler hastalık işaretidir.

– Sezgilerimizle vardığımız kararla hastaya hangi renk uygunsa onu uygulamak gerekir.

– İnsan ve Toplum hayatında göze doğal uyarıcı portakal renk için en uygun zaman, sizin kalbinizden ve üçüncü gözünüzden gelen enerjiyi birleştirebildiğiniz zamandır.

– Önce 4 şifa renginin kendiliğinden belirdiğini görmeniz gerekir, şayet görünmezse dört ana rengi denemeniz gerekir.

– Sırasıyla sarı, yeşil, mavi, lacivert ve mor renklerini deneyin. En uygun rengi bulduğunuzda seans boyunca o renkte kalın.

– Rengi düşünün ve içinize, yani istediğiniz bölgeye çekin, bunu sürdürün ve sonucu görün…

Renklerin insan hayatı üzerindeki diğer etkileri konusunda neler söylemek istersiniz? Daha önce de belirttiğimiz gibi renkler insan hayatı üzerinde çok yönlü bir etkiye sahiptirler. Fiziki ve ruhi yapı üzerindeki etkinin yanında yiyecekler, giyecekler ve hatta yaşanılan mekanlar konusunda da geçerlidir. Kozmik bilinç, işte bu noktada önemli bir görev ifa etmektedir. Zira biyolojik yaşamımızda gıdaları ve kıyafetleri kullanırken bile ayrı bir metodu insanlığın istifadesine sunmaktadır Bu çerçevede, yiyeceklerimizi alırken ve kullanırken renklerine özen göstermeli, mümkünse çiğ olarak, tam pişirmeden, renklerini kaybetmeden ve haşlama sularını dökmeden yemeliyiz. Yine sebze ve meyveleri tüketirken renklerle tedaviyi de düşünüp ona göre tüketmekle ayrı bir şifa özelliğinden istifade edebiliriz. Her renkli sebze ve meyvenin, vücudun enerji bölgesinin renklerine göre yendiğinde bedenimizde ayrı bir şifa verdiği mutlaka görülecektir.Bunun bazı örneklerini şöyle ifade edebiliriz:

– Kök enerji merkezi kırmızı; yani kan tedavisi; kırmızı lahana, kiraz, böğürtlenle beslenebilir.

– Kalp enerji merkezi yeşil; yeşil fasulye, çam yaprağı, yeşil otlar ve yeşil çayla beslenir.

– Mide ve safra kesesi rengi sarı; şifası limon suyu ve zeytinyağı vs. ile beslenir

Renklerin kıyafetler üzerinde de etkisi olduğunu ifade ettiniz. Bu konuda neler söylemek istersiniz? Yapılan çeşitli araştırmalar, renklerin giysilerimizdeki etkisini fiziki ve ruhi yönden ispat etmektedir. Güneş ışığının etkisiyle doğal kristalden çıkan renkler; bedenimizin o bölgelerinde kullanılacak giysilerle bedenimize müspet enerji verebileceği gibi, menfi enerjiler vererek enerji merkezlerimizi bloke edip “hastalanmalara” da yo açabilir. Dolayısıyla hastalıkların tedavisinde kişinin sadece fiziksel rahatsızlıklarıyla ilgilenmek yanlış olur. Bunun yanında problemi oluşturan metafizik öğeleri de ortaya çıkarmak gerekir. Özellikle giysiler, insanların kendilerini değişik renklerle ifade etmelerini sağlarlar. Kişiliğinize ters düşen renklerle fiziksel ve ruhsal durumunuzu dengelemeniz mümkün olmaz.

Son olarak vücudunuzu beyaz bir ışık fanusunun içinde hayal edin ve beş kez nefes alıp verin. Biraz daha aşağı inip kırmızı ışıkla çevrelendiğinizi imgeleyin. Renklerle tedaviye kromoterapi adı verilmektedir. Çok eski çağlardan beri doğu kültüründen yaygın olarak kullanılan kromoterapi günümüzde batı dünyasında da etkili olara kullanılmaya başlanmıştır.Her rengin vücutta Chakralarda karşılığı bulunmaktadır. Chakralar vücudun enerji merkezleridir ve modern tıpta yerleri endokrin sistemi bezlerine denk düşmektedir. Chakralardaki enerji dengesizlikleri sağlık sorunlarına yol açmaktadır. Bu dengesizlikleri düzeltmek için ilgili chakranın renklerinden faydalanılmaktadır. Tedavide uygun rengi ışık halinde vücuda vermek, uygun renkli bir taş taşımak yada uygun renkle meditasyon yapmak gibi çeşitli yöntemler kullanılır. Ayrıca kıyafetlerinizi ve bulunduğunuz ortamı sağlık sorununuzla ilgili renkle ilgili düzenleyerek ilginç sonuçlarda alabilirsiniz. Eski Hint terapisine göre doğru renkte giysiler giymek ve doğru renkte aksesuvarlar kullanmak kendinizi iyi hissetmenizi sağlıyor. Hatta, hayatınızın fırsatını bile bu şekilde yakalayabilirsiniz. Biraz şansa mı ihtiyacınız var? Bunu kırmızı bir kazak giyerek, bir portakal yiyerek ya da elmas bir yüzük takarak sağlayabilirsiniz. Hint geleneğine göre hayatınızda şans yaratmak ve aynı anda mutlulukla sağlığı teşvik etmek çevrenizde hangi rengin hakim olması gerektiğini bulmanıza bağlı. “Bir insanın kendini iyi hissetmesi chakra’larına (insan vücudundaki yedi ana nokta) veya vücut ve buna bağlı fizik enerjisine bağlıdır” diye açıklıyor The Indian Luck Book (Hint Şans Kitabı)’nın yazarı Monisha Bharadvvaj. “Her chakra negatif ya da pozitif titreşimleri çeker ve özel bir renge bağlıdır. Bu rengi giymek sizin daha dengeli, mutlu, kontrollü olmanıza yardımcı olur ve buna bağlı olarak dışarıdan aldığınız tepkileri de etkiler. “Kıymetli taşların gücü de aynı şekilde işler. “Kıymetli taşlar chakra’lar üzerinde etkisi olan elektromanyetik enerji yayar,” diyor Monisha. “Renklerine ve etkilenen chakra’ya göre kıymetli taşlar canlılığı arttırabilir, olumsuz etkileri önler, sağlığı korur, kazaları önlemek için gerekli enerjiyi verir ve gelişmeyi hızlandırır.” Öyleyse kullandığımız renklere dikkat edelim. Giydiğiniz Renkler Chakra’larınızı, Mutluluğunuzu ve Ruh Halinizi Etkiliyor. Bir an için her şeyin aynı renkte olduğunu hayal edelim. Renklerin dünyasına alışmış bizler için, bu durum, ne kadar sıkıcı ve zor olurdu. Bu durumda cisimleri ayırt etmemiz zorlaşır, canlıların ve tabiatın güzelliği oldukça azalırdı. Trafik işaretleri, kılık kıyafetler, kullandığımız eşyalar bize çok az şey ifade eder, kısacası günlük hayat, her şeyiyle birbirine karışırdı.

Hayatın renklerini görebilmek Yüce Yaratıcı’nın insana verdiği önemli bir nimettir. Üzerine ışık düşen bütün varlıklarda bir renk meydana gelmektedir. Bizim görebildiğimiz her bir madde, yapısına bağlı olarak emdiği veya yansıttığı ışıkların dalga boylarının beynimizdeki algılanmasına göre bir renge sahip olur. Rengi olmayan bir cisim yok gibidir. ”Renksiz” olmak bile bir rengi ifade eder. Işık, göz ve renkler arasındaki bağlantı ve uyum, Yaratıcı’nın birliğini gösterir. Karanlıkta göremediğimiz bütün renkler ışıkla birlikte ortaya çıkar. Güneş ışığı içinde yedi renk ve onlardan oluşan milyonlarca renk tonu gizlidir. Bütün varlıklar, insanın fıtratına uygun renklerle donatılıp süslenmiştir. Hikmet penceresinden bakıldığında, kâinattaki bütün renklerin bir vazifesi vardır. Algılayabildiğimiz renkler, insanın düşüncelerine, duygularına, davranışlarına ve zindeliğine tesir eder. Günümüzde renklerden nasıl istifade edilebileceğine dair araştırmalar yapan enstitüler vardır.

İnsan ve Toplum hayatında göze doğal uyarıcı portakal renk bazı durumlarda, holistik hekimler hastanın aurasının fotografik bir görüntüsünü ya da hastanın elindeki elektrik sinyallerini okuyan özel bir kamera kullanarak kişisel enerji alanını kaydetmek isteyebilir. Kamera hastayı, vücudunun etrafını çevreleyen farklı renkler şeklinde görüntüler. Bu renkler hastanın özgün aura enerji yapısını saptamak ve bu auraya hangi tür insan ve Toplum hayatında göze doğal uyarıcı portakal renknin tamamlayıcı olacağına karar vermek üzere analiz edilir. terapisi her ne kadar gevşemeyi artırma, genel sıhhati düzeltme ve bazı bozukluk ve hastalıkların tedavisinde ek ya da tamamlayıcı terapi şeklinde etkili de olsa ciddi kronik ya da akut sağlık sorunları olan kişiler tedavi için yalnızca bu terapiye bel bağlamamalıdır. İnsan ve Toplum hayatında göze doğal uyarıcı portakal renk herhangi bir kronik ya da akut sağlık sorunu olan kişi diplomalı bir tıp hekimine danışmalıdır. İnsan ve Toplum hayatında göze doğal uyarıcı portakal renknin yaygın uygulamalarının bilinen herhangi bir yan etkisi yoktur. Ayurvedik tıp Hindistan’da binlerce yıldır yerleşik olan sağlam bir tıp uygulamasıdır. Buna karşın Birleşik Devletler’de tamamlayıcı bir uygulama olarak görülür. Yine de Ayurvedik spalar ve tıbbi uygulamaların sayısının artmasıyla son zamanlarda popülerliği giderek artmaktadır. İnsan ve Toplum hayatında göze doğal uyarıcı portakal renknin yararları geniş ölçüde araştırılmamıştır ve halen alopatik tıp topluluğu tarafından bir yan tedavi olarak görülmektedir. İnsan ve Toplum hayatında göze doğal uyarıcı portakal renk Eğitim ve Sertifikasyon Renk terapistleri ya da Ayurvedik tıp uygulayıcıları olarak çalışan kişilerin özel bir sertifika ya da diploma almalarına gerek yoktur. Dişil Enerjinin Titreşimleri Ayaklarımız ağrıyor, belimiz sızlıyor, zihnimiz karmakarışık, bir türlü bu dağınık odayı toparlayamıyor; iş, görev ya da zorunluluk halini alınca da yaşam enerjimizi kaybediyoruz. Bu öyle hemen olmuyor; kirleticileri biriktirme sürecimiz, vücudumuzda blokajların oluşması ruh ve beden halimize göre hızla değişebiliyor. İnsan ve Toplum hayatında göze doğal uyarıcı portakal renk özellikle kadınlarda erken yaşlanma, hücre kaybı, menopoz ve ağrılı adet dönemi gibi travma yüklü ruh halleri görülebiliyor. Kadın danışanlarımın çoğu, yaşadıkları zihinsel ve bedensel ağırlıklardan bir an evvel kurtulma arzusuyla geliyor bana. Bedenimiz bir uzmana görünmesi gerektiğini söyler bize; ama çoğu kişi ona kulak asmadığı için ancak zorunlu ilaç kullanımına ramak kala bir uzmanın kapısını çalar. Sorunlarımızın özüne inmek, tarafsız bir analiz ve sağduyu ister. Bunu her zaman başaramayız. Takılıp kaldığımız ağrılı regli dönemleri ya da aşırı sinir halleri, hormonlarımızın nasıl da tahribata uğradığını bize bir kez daha gösterir. Kontrol edilemez bir hal aldığında ise bir uzmana gitmek ve destek alma zamanı gelmiştir. Kadınlar için insan ve Toplum hayatında göze doğal uyarıcı portakal renk, İnsan ve Toplum hayatında göze doğal uyarıcı portakal renk biz kadınların en çok haz aldığı haller, bir buket çiçeğin narinliğinde, özel bir kokunun en alt notasında gizlidir. Birçoğumuz sevilmek için yanıp tutuştuğumuz halde bir kuru dal bile alamayan ruh halimizin içinde kıvranır dururuz. Bazen “Bir kuru dalını mı gördüm” diye dile getiriveririz oracıkta.

Bir kuru dala bile hasret kalmış dişil enerji oracıkta bırakıverir tüm cesaretini ve üretim gücünü. Çiçeklerin ve renklerin eş duygu durumları için hazırlanmış preparatlarını sabah, akşam dil altınıza damlatmak ve akşamları ılık bir banyodan sonra kendi başınıza bile yapabileceğiniz birkaç basit masaj tekniğini uygulamak şifa kanalınızı açmanızı sağlar. İnsan ve Toplum hayatında göze doğal uyarıcı portakal renk (kromaterapi) kaç seanstan oluşur? İnsan ve Toplum hayatında göze doğal uyarıcı portakal renk, ilk konsültasyondan sonra, bu konudaki farkındalığınızı geliştirmeyi ve renkleri yaşamınıza nasıl katmanız gerektiğini öğretmeyi amaçlayan 5 seanslık bir çalışma paketi ile başlar. Konsültasyon, terapistinizle aranızda geçen özel görüşmedir; rahatsızlıklarınızı dile getirir, size sorduğu soruları cevaplayarak neden terapiye ihtiyaç duyduğunuzu anlatırsınız. İnsan ve Toplum hayatında göze doğal uyarıcı portakal renk yine bu seansta terapistinizin vereceği bazı testleri çözersiniz ve terapistiniz bunu analiz eder.

Ayrıca terapistiniz Bach çiçek kartları ve renk likit (sıvı) preparatlarıyla (kullanıma hazır duruma getirilmiş karışım, müstahzar) yapılan meditasyon çalışması hakkında da bilgi verir size. Bu, farkındalığınızı arttırmak için her seansta gerçekleştirilen bir çalışmadır. İnsan ve Toplum hayatında göze doğal uyarıcı portakal renk her seans ortalama 90-180 dakika sürer. İkinci seansta, Bach çiçekleri analizi üzerinde durulur; bu hem sizin hem de terapistinizin işini kolaylaştırır. Bazen kendimize bile dürüst olamıyoruz. İlk terapi seansında gerçekleştirilen Bach çiçekleri testi bu açıdan önemli. Bach çiçek kartları yardımı ile cevaplayacağınız 100 adet sorudan oluşan bu test sayesinde çiçeklerin titreşimlerine merhaba dersiniz. İnsan ve Toplum hayatında göze doğal uyarıcı portakal renk yine ikinci seansta, terapistiniz size çiçek özleri likit preparatlarını nasıl kullanacağınızı anlatır. İnsan ve Toplum hayatında göze doğal uyarıcı portakal renk Çiçeklerin sizde nasıl tepkiler uyandırdığını hissetmeye odaklanır ve bu konuda notlar alarak çalışmayı sürdürürsünüz. Halsizlik, burun akıntısı ya da görmediğiniz rüyalar gibi küçük reaksiyonları (tepkime) dikkate alarak çiçeklerle aranızdaki iletişimi keşfetmeniz önemlidir. İnsan ve Toplum hayatında göze doğal uyarıcı portakal renk Tedavinin seyrini görebilmek için 21 günlük ilk kürü düzenli uygulamanız gerekir. Üçüncü seansta, renk meditasyonu ve çiçek nefesi çalışmaları gibi eğlenceli, canlandırıcı egzersizleri öğrenir ve uygulamaya başlarsınız.

Edindiğiniz farkındalık sayesinde ihtiyaç duyduğunuz enerjiyi çiçeklerden ve seçilmiş özel renklerden toplamaya başlarsınız. Dördüncü seansta, kendi kendinize uygulayabileceğiniz gece reçetelerini öğrenirsiniz. Terapistiniz, hangi çiçek özleri ile nasıl çalışacağınızı uygulamalı olarak gösterir size. İnsan ve Toplum hayatında göze doğal uyarıcı portakal renk Adım adım insan ve Toplum hayatında göze doğal uyarıcı portakal renk Konsültasyon Sizi buraya getiren rahatsızlıklar ve bunların nedenlerini saptamaya yönelik analiz çalışmasıdır.Soru cevap şeklinde ilerleyen bir ön çalışmadır. İnsan ve Toplum hayatında göze doğal uyarıcı portakal renk ve Nefes (pranayama) Nefes çalışmaları ile çiçek özlerinin difüze edilmesi (yayılma, geçişme), meditatif hale geçebilme, algıların açılması ve çiçek özlerinin titreşim boyutunda sizinle doğru orantıda çalışmasını sağlamak için yapılan bir biorezonans tekniğidir. İnsan ve Toplum hayatında göze doğal uyarıcı portakal renk nefes çalışması enerjiyi hareketlendirerek, beyne daha fazla oksijen gitmesini ve çiçek özlerinin burun yolu ile difüze edilmesini sağlar. İnsan ve Toplum hayatında göze doğal uyarıcı portakal renk Beyine giden titreşimler, uyarılar, hızla limbik sistemde dağılır.

Nefes çalışmasında hem renklerin hem de çiçeklerin titreşimlerinden faydalanılır. Her nefes, ihtiyaç duyduğunuz titreşimi o çiçeğin özü ile alabilmenizi sağlar; yeter ki doğru çiçek ve doğru renk etkinleştirilmesi gereken çakra alanı ile uyumlu hale getirilsin. İnsan ve Toplum hayatında göze doğal uyarıcı portakal renk Renk Meditasyonu Çakra renkleri ile yine çakralar üzerindeki alanlarda yapılan bu çalışmada 7 temel çakra rengi kullanılır. Bu çalışmada, başlangıçta renk sıvı preparatları ya da renk kartlarının yardımına başvurulsa da zamanla içsel renk tonlarınızı kendi başınıza algılayabilecek düzeye gelirsiniz. İnsan ve Toplum hayatında göze doğal uyarıcı portakal renk Masaj Terapisi Yine çiçek ve renklerin enerjisine başvurulan, terapiyi destekleyen bir uygulamadır. Sinir sıkışmasından ötürü ağrıyan bölgelere, duyu hassasiyetini kaybeden uzuvlara ve kronik baş ağrılarına yönelik bir çalışmadır. İnsan ve Toplum hayatında göze doğal uyarıcı portakal renk bu çalışmada terapistiniz size Kahuna ve Efloraj tekniklerini uygular. Çiçek ve renk

İnsan ve Toplum hayatında göze doğal uyarıcı portakal renk renklerin, harekete geçirebilen, sakinleştirebilen, heyecanlandırabilen, rahatsız eden, dinginleştirebilen hatta üşüten ve ısıtan bir gücü vardır. Işığın yetersiz olduğu durumlarda hem bitkilerde hem de insanlarda çeşitli olumsuzlukların ortaya çıkması bilim adamlarını bu konu üzerinde çalışmaya yöneltmiştir. İnsan vücudunun ışığa tepki gösterdiği fark edilince ışık ve rengin insan üzerindeki etkisi bulunmaya çalışılmış, bu çalışmaların sonunda da ortaya insan ve Toplum hayatında göze doğal uyarıcı portakal renk çıkmıştır. Renkler çağrışımlarla duyguları anlatır. Dünyanın pek çok ülkesinde “renk bilim merkezi” vardır. Tokyo, Pekin, New York, Paris, Londra… Bu merkezlerde birtakım hastalıklar renklerle tedavi edilmektedir. Örneğin migren tedavisinde mor ve eflatun kullanılır. İnsan ve Toplum hayatında göze doğal uyarıcı portakal renk renk fiziksel bir oluşumdur ve ışıkla birlikte var olur. Önemli bir tasarım öğesi olduğu gibi aynı zamanda sembolik bir değeri vardır. Tek başına renk mesaj verebilir, davranışları yönlendirebilir, insan fizyolojisi üzerinde etkiye sahiptir. Bu fizyolojik etki rengin bir sembol olarak olumu ve kullanımında etkin olur. İnsan ve Toplum hayatında göze doğal uyarıcı portakal renk doğada renk canlılar arasında önemli bir yaşamsal etkiye sahiptir. Çoğu zaman hayvanlar renk yardımıyla avlanır, renk değiştirerek hayatta kalır ve ürerler. Renk aynı zamanda doğal bir çekicilik unsurudur. Renkler insan davranış ve karar mekanizmalarında çok etkin rol oynarlar. İnsan ve Toplum hayatında göze doğal uyarıcı portakal renk grafik tasarımda (ambalaj, afiş, kitap kapağı, CD kapağı, web sayfası vs..) renk üzerinde çalışılması ve dikkatle plânlaması gerekir. Çünkü grafiğin en önemli hammaddelerinden, diğer bir deyişle yapıtaşlarından birisidir. İnsan ve Toplum hayatında göze doğal uyarıcı portakal renk renk ve ton değerleri sayesinde biçimleri, tipografiyi, ön plânı görünür kılar veya arka plâna iteriz. Renk, görsel hiyerarşiyi organize etmek aşamasında önemli bir etmendir.

indeks: Enerji, Ezoterik, çarka, Homeopatik, Nefes, color,   Color therapy, art Iherapy,  zihin, beden, duygu, denge, canlılık, , Spor, fiziksel sağlığı, zihinsel sağlığı,

.

Parmak basıncı Masajı Shiatsu Enerjiyi Düzenler

Kızılcık Sağlıklı Cinsel Yaşam Sağlar.

Anne Sütü Gözde Kaşıntı, Nezle, Kızarıklığa Faydalıdır.

Yorgun ve Bitkin Düşenlere Hurma Dinçlik ve Enerji verir.

incir sperm arttırıcı özelliği Mevcuttur. Aile’nin Mutluluğudur.

Güzelliğin Sırrı Kara Üzümdedir.

http://faydaliyasam.com/ceviz-kabugu-suyu-dis-tartarlarina-karsi-faydalidir/

—–

loading…

—–




—-
.

Bilgi kaynaklarımız:
www.enerjistmasor.com

www.bitkiveinsan.com

www.faydaliyasam.com

www.google.com

UYARI:
Sitemizde hastalikları teşhis tedavi etmek ile ilgili 1219 sayılı Tababet Kanunu’na göre sadece doktorların görevi olduğu bilinciyle, web sitesinde yer alan bilgiler sağlıklı ve yararlı yaşama hakkında bitkisel doğal tavsiye niteliğinde olup paylaşımlar ve konularımız tavsiye ettiğimiz ürünlerimiz ilaç değil, yaşama yararlı besin destek ürünleridir. Tedavi veya hekim tedavisi yerine geçmez. Paylaşılan metinlerde ve Kürlerin içerisinde geçen bitkilerin kullanımından önce, özellikle adı geçen bitkilere alerjiniz olup olmadığını doktorunuza kontrol ettirdikten sonra kullanmanız tavsiye olunur. Yaşama sağlıklı, afiyet içinde, yararlı yaşamanız dileklerimizle…

—–


—–

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir