Turkuaz Renk Beyni Sakinleştirir. 7
Mor, lila, pembe tonları arasındaki rengi de Türk mutfağında salatalara renk ve lezzet ve rmek için tercih edilmiştir. Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk beyin faaliyetini sakinleştirir, yanmış derinin yeniden oluşumunu teşvik eder. Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk Sinir sistemi beyin, sinir sistemi denildiği zaman nöron adı verilen hücre yığını düşünülebilir. Fakat bu sistem mükemmel şekilde yaratılmış kompleks bir sistemdir. Ana merkezleri yakın şekilde kafatası içine yerleştirilmiş, uzantılar ve tali merkezlerde vücuda yayılmış şekildedir. Beyin sinir sistemi başkanlığını yapmaktadır. Talamus, hipotalamus, beyincik, omurilik soğanı, omurilik gibi kısımlara ayrılan merkezi sinir sistemi, buralardan çıkan ve etrafa yayılan çevresel sinir sistemi sistemin parçalarıdır. İki yarım küreden oluşan beyin dışında, diğer kısımlar beyin sapıdır. Bu alanlar oldukça önemlidir. Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk Omurilik kafatası dışında olsa da, merkeze bağlıdır. Kanalın içinde dizili olan omurlarda herhangi bir yaralanma olması halinde, bunun beyne yakınlığı ölçüsünde yaşamsal önemi yükselir. Ana merkezden vücuda yayılan sinirlerde oluşan yaralanmalarda, bağlı olan doku ve organda felç olsa bile, yaşamı tehdit etmez. Sinir sistemi beyin birlikte işlev gören yapılardır. Vücuttaki sinirlerin uzunluğu yaklaşık 768.000 km dir.
Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk kırmızı kadar olmasa da enerji ve heyecan ve ren bir renk tir. Turuncu seviyorsanız cesur ve maceracı bir kişiliğe sahipsiniz demektir. Bu rengin İnsanları gülmeyi ve güldürmeyi severler. Svadhishtana yada kuyruk sokumu chakra’sı turuncu enerjiyi emer; idrar sistemine, cinselliğe ve Canlıların üremeye bağlıdır. Turuncu neşenin ve eğlencenin rengidir. Ne zaman giymelisiniz? Turuncu yaşama zevkini, aşkı ve kişisel motivasyonu artırır. Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk sorunlarınızı çözmeniz zor gözüküyorsa turuncudan kaçının. Ne yemelisiniz? Yumurta sarısı, havuç biber, balkabağı ve portakal hava kirliliğine ve güneş yanığına karşı korur. Turuncu ışın ikinci enerji merkezini kontrol eder. Bu rengin beden için de en etkin olduğu yer, adele sistemidir. Dalak, pankreas, mide, bağırsak ve böbrek rahatsızlıklarında turuncu renk tedavi amacıyla kullanılabilir. Turuncunun aşırı kullanımı, sinir sistemini olumsuz yönde etkiler. Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk bu nedenle onun tamamlayıcı rengi olan maviyi de beraberinde kullanmak gerekir. Rengin gerçekte ne olduğunu ve bizi her açıdan, ne kadar etkilediğini hiç düşündünüz mü? Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk eğer Renkler, fiziksel, duygusal, zihinsel ve ruhsal dünyamızı derinden etkileyebilme gücüne sahiplerse, onları hayatımıza mutluluk getirmek ve ya sağlığımızı düzeltmek için kullanabilir miyiz? Bütün bu soruların cevaplarını öğrenmeye çalışacağız.
Renkler Nedir? Güneşten çok çeşitli enerji seviyelerinde fotonlar gelmektedir. Ancak bu fotonlar arasındaki görünür ışık çok dar bir alanı kaplamaktadır. Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk güneşten gelen ışık parçacıkları maddeye çarptığında işte ışığın bir kısmı yukarıda anlattığımız şekilde madde tarafından soğurulur soğurulmayan diğer kısım ise maddeye çarpıp dışarı geri yansır. Nihayet cisimden yansıyan ışık gözümüzün retinasına çarpar. Retinaya çarpan bu ışık işareti sinir akışına dönüşür ve beynimize kadar ulaşıp görüntüyü oluşturur. Durumu birkaç örnekle daha anlaşılır hale getirebiliriz. Bir Morpho Kelebeğini sarı kelebek ele alalım. Kelebekte pterin adı ve rilen pigmentler Sarı hariç bütün güneş ışığını soğurmaktadırlar. Kelebeğe çarpıp kelebekteki pigment molekülünün elektronları tarafından soğurulmadan dışarı yansıtılan ışık parçacıkları sahip oldukları enerji sarıya denk geldiği için beynimiz tarafından sarı renk olarak algılanmaktadır.
Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk cismin rengi ışık kaynağından gelen ışığın özelliğine ve sözkonusu cismin bu ışığın ne kadarını dışarı yansıttığına bağlıdır. Örneğin bir elbisenin rengi güneş ışığında ve ya bir mağazada bakıldığında aynı değildir. Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk bir cisim şayet beynimiz tarafından siyah olarak algılanıyorsa güneşten gelen bütün ışığı soğuruyor ve dışarı hiç ışık yansıtmıyor demektir. Aynı şekilde eğer cisim güneşten gelen ışığın tümünü birden yansıtıyor ve hiç ışık, soğurmuyorsa beynimiz tarafından beyaz olarak algılanmaktadır. Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk bu durumda üzerinde dikkatle düşünülmesi gereken noktalar şunlardır Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk Siyasetçiler hangi ortamlarda ne renk giyinmeli? İmaj yaratırken neye dikkat etmeli? İşte bakın bu da farklı bir disiplin alanının renkle bağını gösteren çarpıcı bir örnektir. Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk Yolsuzluk skandallarının medyaya yansıdığı dönemlerde dikkat edin, siyasetçiler açık renk takım elbiseler, döpiyesler giyinmektedirler. “Temizlik” , “saflık” , “masumiyet” mesajı iletmek için elbette. Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk Renklerin dilini anlamak, Renklerle izleyicilere iletiler göndermek, iletişime yepyeni boyutlar kazandırmaktadır. Sinema sanatında, reklâm fotoğraf ve filmlerinde, grafik tasarımda (afiş sanatı, kitap kapağı, ambalaj tasarımı vs. ) anlamı güçlendirecek en önemli öğelerden biri renk tir. Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk firmalar ürünleri satabilmek için gerek ambalajlarında, gerek reklâmlarında özellikle Renkler den faydalanırlar. Bazı temel renk kuralları tasarımımızda bize ışık tutabilir. Renkler çeşitli şekillerde sınıflandırılmaktadır. En yaygın olarak bilineni ise sıcak ve soğuk renk ayrımıdır. Sıcak Renkler dalga boyu yüksek olan sarı, kırmızı ve turuncu; soğuk Renklerise dalga boyu düşük olan mavi, yeşil ve mordur. Yeşilin için deki sarı arttıkça ısınır ve sıcak renk paletine yaklaşır. Azaldıkça soğuklaşır ve mavileşir. Sıcak Renkler daha çabuk algılanır. Öncelikle bunu bilelim. Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk görsel bir tasarım için de yer alan Renkler den ilk önce sıcak Renkler algılanır. Sıcak renk hem önce görünendir hem de en yakında olan gibi algılanır. Soğuk Renklerise bizden uzakmış duygusu oluşturur. Bu temel bilgi çoğu zaman tasarımcının ve fotoğrafçının görsel derinlik problemini çözebilmesi için gereklidir. Yeşil gibi soğuk bir zeminde mesajı okutmak istiyorsak seçilen tipografik karakterin rengi kırmızı gibi sıcak bir renk olmalıdır ki mesaj öne fırlasın. Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk aynı şekilde fotoğrafta da ana öğenin sıcak Renkler e sahip olması görsel etkiyi arttırır. Yeşil bir yaprak üzerindeki kırmızı bir uğurböceğinin yer aldığı fotoğraf yeşil bir yaprak üzerindeki çekirgeden daha etkili ve çekicidir. Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk Akciğerlerin ve solunum sisteminin güçlenmesi, tiroidin uyarımı, paratiroidin önlenmesi, spazmolitik (rahatlatıcı), süt üretimine destek, midenin uyarımı, kabul edilmeyen yiyecekler sonrasında kusturucu, gaz giderici, kemik ve doku oluşumunu teşvik eder. Turuncu sıcaklığı, cömertliği yansıtır, hafif ve eğlencelidir. Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk aynı zamanda iştahı arttırır ve sabah ayağa kalkmaya yardımcı olur. Portakal rengi akciğerleri, pankreasları ve dalakları güçlendirir ve kalbin aktivitesini uyarır. Bu renk duyguları dengeler. Tüm turuncu Renkleri, yalnızca baskın bileşene (sarı ve ya kırmızı) bağlı olarak aynı anlama ve etkiye sahiptir. Turuncu parlak ve sıcak bir renk dir. Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk Gün doğumu ve ya günbatımı, kayısı, mandalina, portakal gibi lezzetli meyvelerle bağlantılıdır.
Kızılderililerde cesaret ve fedakarlığı simgelerdi. Kırmız daha agresif ve tutkulu olduğundan, yorgunluğun üstesinden gelmeye yardımcı olan duygusal uyarıcı olarak mutlu ve güzel renk bir renk tir turuncu. Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk yukarıdaki hususlardan ötürü, depresyonların tedavisinde faydalı bir ek yardım oluşturma ktadır. Yapılan çeşitli deneylere göre Renkler İnsanların koku ve tat alma duyuları üzerinde de etkili olduğu saptanmıştır. Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk örneğin sarı ve turuncu ekşi hissi uyandırır. Çünkü akla limonu ve portakalı getirir. Kırmızı, pembe tatlı hissi uyandırır. Çünkü elma ve çileği akla getirir. Mor ve yeşil acı hissi uyandırır. Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk çünkü patlıcan ve biberi hatırlatır. Mavi ve yeşil tuzlu hissi ve rir. Lahana ve pırasayı hatırlatır. Açık renk kokular daha yumuşak ve çiçekli koktuğu; koyu Renkli kokuların ise daha ağır ve baharatlı olduğu duygusuna kapılırız. Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk genel olarak gençler çiçek kokularını (açık Renkli parfümleri), yaşlılar baharat kokularını (koyu Renkli parfümleri) tercih eder. Baktığımız zaman giyim kuşamda da gençler açık ve parlak Renkleri; yaşlılar koyu ve silik Renkleri tercih ederler. Renk kullanımında en cesur davrananlar çocuklardır. Çünkü onlar gereksiz kısıtlamalar için e girmezler. Renkleri özgürce kullanırlar. Öğrendikleri kültürel kıstaslar yoktur, renk uyumu bilgisi yoktur. Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk Renklerin bireylerin çeşitli psikolojik dürtü, güdü ve ihtiyaçları üzerine de etkili olduğu, yapılan çeşitli deneylerle ortaya çıkartılmıştır. Örneğin açlık duygusu üzerinde turuncu, kırmızı ve sarının iştah artırdığını; mavi, turkuaz ve yeşilin susuzluk duygusunu arttırdığı, kırmızının ve eflatunun cinsellik güdüsünü arttırdığı, pastel tonların annelik ve şefkat duygusunu çağrıştırdığı, mavi ve yeşilin sessizlik, sükunet duygusunu arttırdığı saptanmıştır. Yapılan çeşitli araştırmalarda, mor, kırmızı, altın sarısı ve siyah gibi Renklerin prestije önem ve ren kişiler tarafından tercih edildiği görülmüştür. Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk Renklerin reklam uygulamaları açısından diğer önemli etkileri ise şöyle belirlenebilir Ürünün fark edilme ve tanınmasını, okunaklılığının arttırılmasını, ürüne kimlik kazandırılmasını, reklâmın ikna gücünün arttırılmasını, ürünün tanınmışlığının arttırılmasını sağlamaktadır. İnsan bedeninde 7 enerji merkezi vardır. Diğer taraftan Güneş’in doğal olarak bize yansıttığı ve gözümüzle görebildiğimiz renk sayısı da 7’dir. Böylece İnsan bedenindeki 7 enerji merkezi gökkuşağının 7 doğal rengini almıştır. Sağlıklı bir İnsan elektromanyetik bir enerji için dedir. Bu sebeple gökkuşağındaki bu Renklerin enerjisi de her enerji merkezinde görülebilir. Ama sağlıksız bir vücutta bu Renklerlekeli ve ya bulanık görülür. İşte bu Renklerin bozulması vücutta ileride ortaya çıkacak hastalıkların işaretidir. Enerji güçlü, açık, dengeli olduğu zaman enerji merkezlerinin için den rahatlıkla geçer. İnsan vücudunda bazen yeterli, bazen de açık enerji birikimi olur. Eğer bir enerji merkezinde yetersiz enerji mevcutsa o zaman enerji merkezi kendi rengiyle tedavi edilir. Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk nde şu hususlar önemlidir ve dikkate alınmalıdır
– Hastaya şifa ve rirken ışınlarla birlikte Renkleri de gönderebilirsiniz. Bu da hastalığın iyileşme sürecini hızlandırır ve yardımcı olur.
– Renkler den bilhassa sarı, yeşil, mavi ve mor daha etkili şifa ve rir. İkinci derecede şifa Renkleri turuncu, kırmızı ve pembedir.
– Renk tedavisinde hastayı tedavi ederken gönderdiğimiz Renkler parlak ve berrak olmalıdır. Çünkü donuk, kirli yani parlak olmayanRenkler hastalık işaretidir.
– Sezgilerimizle vardığımız kararla hastaya hangi renk uygunsa onu uygulamak gerekir.
– Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk için en uygun zaman, sizin kalbinizden ve üçüncü gözünüzden gelen enerjiyi birleştirebildiğiniz zamandır.
– Önce 4 şifa renginin kendiliğinden belirdiğini görmeniz gerekir, şayet görünmezse dört ana rengi denemeniz gerekir.
– Sırasıyla sarı, yeşil, mavi, lacivert ve mor Renklerini deneyin. En uygun rengi bulduğunuzda seans boyunca o renk te kalın.
– Rengi düşünün ve için ize, yani istediğiniz bölgeye çekin, bunu sürdürün ve sonucu görün…
Renklerin İnsan hayatı üzerindeki diğer etkileri konusunda neler söylemek istersiniz? Daha önce de belirttiğimiz gibi Renkler İnsan hayatı üzerinde çok yönlü bir etkiye sahiptirler. Fiziki ve ruhi yapı üzerindeki etkinin yanında yiyecekler, giyecekler ve hatta yaşanılan mekanlar konusunda da geçerlidir. Kozmik bilinç, işte bu noktada önemli bir görev ifa etmektedir. Zira biyolojik yaşamımızda gıdaları ve kıyafetleri kullanırken bile ayrı bir metodu İnsanlığın istifadesine sunmaktadır Bu çerçevede, yiyeceklerimizi alırken ve kullanırken Renklerine özen göstermeli, mümkünse çiğ olarak, tam pişirmeden, Renklerini kaybetmeden ve haşlama sularını dökmeden yemeliyiz. Yine sebze ve meyveleri tüketirken Renklerle tedaviyi de düşünüp ona göre tüketmekle ayrı bir şifa özelliğinden istifade edebilir iz. Her Renkli sebze ve meyvenin, vücudun enerji bölgesinin Renklerine göre yendiğinde bedenimizde ayrı bir şifa ve rdiği mutlaka görülecektir. Bunun bazı örneklerini şöyle ifade edebilir iz
– Kök enerji merkezi kırmızı; yani kan tedavisi; kırmızı lahana, kiraz, böğürtlenle beslenebilir.
– Kalp enerji merkezi yeşil; yeşil fasulye, çam yaprağı, yeşil otlar ve yeşil çayla beslenir.
– Mide ve safra kesesi rengi sarı; şifası limon suyu ve zeytinyağı vs. ile beslenir
Renklerin kıyafetler üzerinde de etkisi olduğunu ifade ettiniz. Bu konuda neler söylemek istersiniz? Yapılan çeşitli araştırmalar, Renklerin giysilerimizdeki etkisini fiziki ve ruhi yönden ispat etmektedir. Güneş ışığının etkisiyle doğal kristalden çıkan Renkler; bedenimizin o bölgelerinde kullanılacak giysilerle bedenimize müspet enerji ve rebileceği gibi, menfi enerjiler ve rerek enerji merkezlerimizi bloke edip “hastalanmalara” da yo açabilir. Dolayısıyla hastalıkların tedavisinde kişinin sadece fiziksel rahatsızlıklarıyla ilgilenmek yanlış olur. Bunun yanında problemi oluşturan metafizik öğeleri de ortaya çıkarmak gerekir. Özellikle giysiler, İnsanların kendilerini değişik Renklerle ifade etmelerini sağlarlar. Kişiliğinize ters düşen Renklerle fiziksel ve ruhsal durumunuzu dengelemeniz mümkün olmaz. Kan basıncında bu durumda da beklenmedik yükselmeler ortaya çıkabiliyor. İşin kötüsü,Kalp ve damar sağlığında kan basıncını yükselten tansiyon kromoteraxpi kızıl renk faydasıyla birlikte tansiyonyüksekliği var korkusuyla telaş, endişe hali daha da artıyor, 3-5 dakika sonra yapılan yeni ölçümlerde değerler daha da yüksek bulununca ortalık iyice karışıyor!Ne Yapmalı? Böyle durumlarda yapılması gereken, bir “hipertansiyon merkezi” ile temas ederek kan basıncı yüksekliği yönünden iyi bir incelemeden geçmek. Çünkü bu tür Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk yükselmelerinin arka planında bazen başlangıç halinde bir hipertansiyon bulunabiliyor. Hatta sadece heyecana bağlanan Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk artışlarının da aslında daha önce gözden kaçmış bir hipertansiyon halinin ilk işareti olduğu saptanabiliyor. Özellikle 40 yaş ve sonrasında herkesin yılda 3-5 kez kan basıncını kontrol ettirmesinde fayda var. Özellikle kilo sorunu olanların, şeker hastalarının, kan yağlarında dengesizlik, damar sertliği, kalp problemi bulunanların, gut hastalarının, ailesinde hipertansiyon sıklığı yüksek olanların bu kontrolleri 3-5 ayda bir yaptırmaları gerekiyor.
Çünkü hipertansiyon hekimler tarafından “sessiz katil” olarak tanımlanıyor. Bunun nedeni herhangi bir belirti ve rmeden işini sinsice görebilmesi, gözde, böbreklerde, beyinde ve kalpte ciddi sağlık problemlerine yol açabilmesi.. Haberiniz olmadan yıllarca yüksek bir kan basıncına sahip olarak yaşayabilirsiniz. Toplumumuzun neredeyse -yetişkin nüfusun- dörtte birine yakınında hipertansiyon olduğu belirtiliyor. ve ne yazık ki bu kişilerde belirti ve bulgular kan basıncı çok ileri evrelere ulaşıncaya kadar, hatta yaşamı tehdit eden problemler ortaya çıkana dek gözden kaçabiliyor. Zaten bu nedenle çoğu hipertansiyonlu hiçbir şeyin farkına varmadan, aramızda kendisini sağlıklı zannederek dolaşıyor. Bir çalışmaya göre hipertansiyonluların neredeyse yarısı böyle bir sorunu olduğunu bilmiyor. Baş ağrıları, yorgunluklar, aşırı terleme, çarpıntı, göğüs sıkıntısı, kas krampları, sık idrara çıkma gibi belirtiler hipertansiyonla birlikte görülebilir ama hipertansiyon sorununun belirti ve rmeden ilerleyen bir sağlık sorunu olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Hipertansiyonlu biri olup olmadığını anlamanın tek bir yolu vardır, o da kan basıncı ölçümleridir. Tüp bebekte tek embriyo dönemi Yurdumuzda, tüp bebek uygulamalarına yönelik yeni bir yönetmelik yürürlüğe girmiştir. Buna göre 35 yaş altındaki kadınlara ilk iki deneme için rahim için e tek embriyo transferine izin ve rilmektedir. ıki deneme sonrası gebelik olmazsa, sonraki denemelerde 2 embriyo transferine izin ve rilmektedir. 35 yaş üzerindeki kadınlara ise iki embriyo transferine izin ve rilmektedir. Önceden her yaş grubuna 3 embriyo transferine izin ve riliyordu. şimdiki yönetmelikte amaçlanan, çoğul gebeliklerin önlenmesi ve dolayısıyla prematüre yoğun bakım ve erken doğuma bağlı sorunların önlenmesidir. Tek embriyo transferiyle gebelik oranları azalacağından, deneme sayılarının artacağı tahmin edilmektedir. Teknolojideki ilerlemeler ve merkezlerin tek embriyo konusunda tecrübelenmesi ile gebelik oranlarının daha iyileşeceği umut edilebilir. Aynı yönetmelikte, zorunlu haller (kanser, radyo-kemoterapi alınacak olması gibi) dışında sperm ve yumurta dondurulması da kesinlikle yasaklanmıştır. Tüp bebek yaptırmaya karar ve rmeden önce, hekiminizle mevcut durumu iyice konuşup anlamanız gerekmektedir.
Nasıl bir yol izliyor? O dönemde Berlin’de tıp eğitimi alan Jens Titze tuzun vücuttaki işleyişinden öyle etkilenmiş ki, moleküler etki mekanizmasını daha ayrıntılı şekilde anlamaya merak salmış. Profesör Titze bugün Erlangen Üniversite Kliniği’nde bu konuda yapılan bir araştırmanın başında bulunuyor. Titze çalışmaları sayesinde tuzun vücutta nasıl bir yol izlediğini anlamayı başardı. Bu konuda en önemli rolü bir çeşit akyuvar olan makrofajlar üstleniyor. Makrofajlar deri altındaki tuz ve sodyum miktarını ölçüyor. Titze “Bir akyuvar popülasyonu olan makrofajlar tuzla özel olarak ilgileniyor. Deride fazla sodyum depolandığında derideki lenf kılcal damarları üzerinden sodyumu taşıyor” diyor. Makrofajlar bunun için lenf sistemine yani vücut sıvısını taşıyan damarlara genişlemeleri için onu uyaran kimyasal bir haberci salgılıyor. Ancak tüm akyuvarlar makrofajlar gibi tuzla büyük bir uyum için de çalışmıyor.
Makrofajlar ve T hücreleri Jens Titze “Başka bir akyuvar popülasyonu olan T hücreleri aynı şartlar altında tuzla karşılaştıklarında vücut dokularına zarar ve riyor. Bu elbette büyük bir felaket ve buna otoimmünite deniyor” açıklamasını yapıyor. Herhangi bir organizmanın bağışıklık sisteminin kendi protein ve dokularına karşı immün yanıt oluşturma sına “otoimmünite” , bu yanıt sırasında oluşan antikorlara ise “otoantikor” adı ve riliyor. Organizmanın kendi yapılarına karşı otoantikorlarla saldırıya geçmesi ise dokularda bozulmaya sebep oluyor. Kısacası çok fazla tuz tüketenler sadece yüksek Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk gibi rahatsızlıklara yakalanma risklerini artırmıyor. Fazla tuz, örneğin MS yani multipl skleroz gibi otoimmün hastalıklarda hastalığın seyrini de ağırlaştırabiliyor. Ancak bu alanda daha yanıt bekleyen birçok soru var. Örneğin ileri yaşlardaki İnsanların normal beslenseler de neden deri altında fazla tuz depoladıkları hâlâ açıklık kazanmış değil. Potasyum, sodyumla birlikte hücre içi ve dışında sıvı ve mineral dengesinin sağlanmasına, kan basıncının düzenlenmesine yardımcı olur ve besinlerin hücre için e geçişini sağlar. Kalbimizin ve vücuttaki diğer kaslarımızın sağlıklı yapısını koruması potasyuma bağlıdır. Fazla şeker, diüretikler, laksatifler, fazla tuz, alkol ve stres bu mineralle birlikte vücuttan atılır. Böbrek bozuklukları da aşırı potasyum kayıplarına neden olabilir.
Yetersizlik durumlarında güç kaybı, iştahsızlık, mide bulantısı ve halsizlik görülür. Hipertansiyon tedavisinde ek potasyum kullanılması gerekebilir. Yetişkinlerin hipertansiyondan korunmak için günde 2000 – 3500 mg potasyum alması önerilir. Potasyum balık, tavuk, taze et, birçok sebze (özellikle patates) ve meyvelerde (muz, kayısı, turunçgiller) bulunur. Az işlem görmüş besinlerin potasyum miktarı daha fazladır. Sodyum ise vücut sıvı dengesinin kontrol edilmesine, kalp kası da dahil tüm vücut kaslarımızın gevşemesine, sinir uyarılarının iletimine yardım eder. Vücuttan sodyum kaybı aşırı ishal ve terleme yolu ile olur. Sodyum atımında bozukluklar görülen bazı böbrek hastalıklarında aşırı alım vücutta su tutulmasına ve ödeme neden olabilir. Tuza karşı hassasiyeti olan bireylerde, kan basıncında artış görülebilir. Sağlıklı bireylerin gereksinimlerini karşılayacak yeterli ve güvenli sodyum miktarı her ne kadar 500 mg olarak belirlenmiş olsa da bireylerin tükettiği düzey bundan daha yüksektir. Dörtte bir tatlı kaşığı tuz 500 mg sodyum içerir. Fazlası zarar Besinlerin pek çoğunun için de bulunan sodyum, doğal yiyecek tuzu olarak adlandırılır. Sofra ya da mutfak tuzunun da büyük bir bölümü sodyumdur. Fazla tuz tüketiminin de yüksek kan basıncı (yüksek tansiyon) ile ilişkili olduğu daima dikkate alınmalıdır. Fazla tuz tüketimi, idrarla kalsiyum atımını artırır. Bu durum kemiklerden kalsiyum kaybına neden olur.
Soya fasulyesi, besin öğeleri açısından hayvansal kökenli proteinlere en yakın olan yağlı tohumdur. Soyada; potasyum, B1 vitamini, B2 vitamini, niasin, piridoksin, pantetonik asit, biotin, A vitamini, C vitamini, inositol, folik asit, E vitamini ve K vitaminleri, östrojenden yaklaşık olarak 1000 kat daha az östrojenik güce sahip olan maddeler bulunur. Kolesterolü düşürür. İnek sütüne alerjisi olanlar soya sütü ve ürünleri tüketebilirler. Tüm bu Yararları bilinen soya, aşırı tüketiminde besinlerden aldığımız çinkonun biyoyararlılığını azaltır. Böbrekler sodyumu su ve elektrolitler arasındaki dengeyi sağlamak için kullanır. Sodyum suyun vücutta tutulması için önemlidir. Ama bu özelliği birtakım sorunları da beraberinde getirir.
Vücuttaki Su ve Sodyum Erkek vücudunun %60’ı sudan oluşur. Kadınlarda bu oran biraz daha azdır. Su hem hücre dışında, hem de hücre için dedir. Vücutta belli miktarda su vardır, ama fazla su da tehlikeli olabilir. Böbrekler sodyum ve potasyum gibi elektrolitleri dengeyi sürdürmek için kullanır. Su hücre zarı boyunca sodyumun daha yoğun olduğu yere hareket eder. Her böbreğin filtreleme sistemi vardır. Buralarda su dışarı çıkar ve ya içeri girer. Atık ürünler ve fazla su kandan süzülerek, idrarla dışarı atılır. Vücut fonksiyonları için gerekli sodyum da, dolaşım sistemine geri döner. Tüm süreç oldukça kompleks olsa da, şu şekilde özetlenebilir. Vücutta artan sodyum, hücre için deki ve kan damarlarında dolaşan suyun artması anlamına gelir. Artan su da kan basıncının yani tansiyonun yükselmesine neden olur. İnsanlar sodyumu yiyeceklerdeki tuzla alırlar. Çoğu İnsan idrarla birlikte fazla sodyumu dışarı atar. Ayrıca sodyum ve su terlemeyle de vücuttan uzaklaştırılır. Ama İnsanların %20’si sodyumun vücutta tutulmasına neden olan genetik bir karakteristiğe sahiptir. Bu da suyun vücutta tutulmasına neden olur. Böylece kan basıncı yükselir. Tuz yemek ayrıca susamaya neden olacağı için, daha fazla su içme eğilimi getirir. Aşırı tuz vücutta dolaşan sıvının gerekenden fazla olmasına sebep olur. Bu da kan damarı duvarlarındaki basıncın artması anlamına gelir. Yükselen basınçta duvarlar kalınlaşır ve daralır. Kalp kanı ulaştırmak için daha fazla pompalamak zorunda kalır. Kalp kasları artan bu yük nedeniyle genişler ve her kasılmanın gücü şiddetlenir. Artan basın kan damarlarına ve böbreklerdeki filtreleme sistemine hasar ve rir. Böylece kan basıncı yani Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk yükselir. Ne Kadar Tuz? Günde 5 gram tuzdan fazlası zararlıdır, bu da 2300 mg sodyum anlamına gelir. Tuz 1500 mg’ın altına da düşmemelidir. Bir yemek kaşığı tuz 2400 mg civarında sodyum içerir. Hazır ürünlerde tuz oranı genelde yüksektir. Yüksek tansiyonu olan kişilerin hazır yiyecekler tüketimine özen göstermesi gerekir. Yüksek Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk ciddi sorunlar doğurabilecek bir durumdur. Tansiyon hastalarının hem diyetlerinde değişikliğe, hem de ilaca ihtiyacı vardır. Eğer yüksek tansiyona sahip olduğunuzu biliyor ya da düşünüyorsanız, tansiyonunuzu düzenli ölçtürerek kontrol etmelisiniz.
Hipertansiyonun başlıca nedenleri arasında beslenme alışkanlıklarımızın geldiği biliniyor. Yediğimiz besinler bu kadar önemliyken hangilerinin tansiyonu yükselttiğini bilmek kan basıncı değerini kontrol altında tutabilmemiz açısından önemli. Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk yükselten yiyecekler arasında ilk sıraları tuz ve tuzlu yiyecekler, şeker ve şekerli içecekler, tatlılar ve doymuş yağ oranı yüksek yağlar. Bunlar dışında alkol ve kafeinli kahve tüketim sıklığı Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk yükselten faktörler arasında. Kafein Kafein sadece kahvede bulunmuyor.
Çikolata, kolalı içecekler ve yiyeceklerde kafein var. Kafein vücudun adrenalin salgılanmasına ve dolayısıyla kan basıncının yani tansiyonun yükselmesine neden oluyor. Kafeinsiz kahve tüketmek, şekerli kolalı içeceklerden uzak durmak ve çikolatayı kararında yemek tansiyonu dengelemek için önemli. Sodyum Sofra tuzu Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk yükselten nedenlerin en önemlilerinden biri çünkü neredeyse tükettiğimiz tüm yemeklerde var. Tuzu tansiyonunuz yüksek olsun olmasın azaltmanız gerekiyor. Marketlerde düşük sodyumlu tuzlar bulabilirsiniz. Tuzun en yoğun olarak kullanıldığı gıdalar arasında fastfood ürünleri olduğunu unutmayın. Şeker İşlenmiş olarak alınan şekerin büyük bir kısmı vücudumuzda yaş olarak depolanıyor ve bu da tansiyonun yükselmesine neden oluyor. Meyvelerde bulunan doğal şekerin ise Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk üzerinde neredeyse hiç etkisi yok. Bu yüzden ihtiyaç duyduğunuz şekeri tatlılardan, şekerli içeceklerden ya da çayınıza koyduğunuz şekerden değil de taze mevsim meyvelerinden almalısınız. Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk Yükselten Yiyecekler Listesi (Bu listedekilerle sınırlı değil) Unutmayın tansiyon değerleriniz uzun süre yüksek olursa felç, kalp krizi, göz hastalıkları, böbreklerin iflas etmesi ve beyin hasarları gibi ciddi sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalabilirsiniz.
fakat bu işin en zor kısmı Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk kanının ölçülememesidir. 80 millilitre üzerindeki kanama fazla kabul edilir,kanamanın ölçülmesi için bir takım uygulamalar var pedin tartılması ve sayısı gibi ama aşağı yukarı Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk in daha önceki adetlere göre daha fazla olması ve kansızlığa yol açması sorun olduğunu gösterir. Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk kanaması nasıl durdurulur, tıp dilinde menoraji olarak da bilinen aşırı Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk kanaması, adından da anlaşılacağı üzere Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk kanı miktarının normalden fazla gelmesi durumudur. Bir adet kanaması döneminde kanama miktarının 60-80 ml’den fazla olması aşırı adet kanaması olarak adlandırılabilir. Kadınların büyük çoğunluğu 30 ila 40 ml kan kaybederler. Aşırı adet gören kadınların %40 ila 60’ında temelde başka bir olumsuz neden yoktur. Genelde rahim ağzı ve rahim içi polipleri, endometriozis, myomlar, spiral, pıhtılaşma bozuklukları gibi rahatsızlıklar da aşırı Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk görmeye sebebiyet ve rebilir. Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk kanaması nasıl azaltılır sorusunun yanıtına gelelim şimdi de. Adet kanaması tedavisinde önce altta yatan ciddi bir sebep olup olmadığının araştırılması gerekir. Eğer böyle bir belirti yahut bulgu yoksa ilaç tedavisi yapılır. Aşırı adet görmede ameliyatla tedavi, progesteron iğneleri, doğum kontrol hapları, traneksamik asit, hormonlu spiraller ve buna benzer yöntemler aşırı Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk kanaması nasıl kesilir sorusuna ve rilecek yanıtlardır. Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk kanamasını kesen ağrı kesiciler var mıdır ve kullanımı sağlıklı mıdır bir de bu kısmına bakalım. Kadınların büyük bir kısmı Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk dönemlerini hayli sancılı geçirir. Çoğu kez sıcak su torbaları, sıcak içecekler, istirahat de yetersiz kalır. Böyle durumlarda ağrı kesiciler imdada koşar. Ama bazı ağrı kesiciler Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk sancısını keserken aynı zamanda adet kanamasını da azaltır hatta keser. Bu da kadınların Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk düzeni için son derece zararlıdır. Bu ağrı kesiciler için de en bilineni Majezik adlı ilaçtır. Sadece baş ve diş ağrılarına değil, eklem ve Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk sancılarına da iyi gelen majezik, çok az bir oranda da olsa adet kanamalarını azaltır ama bu ker kadında aynı etkiyi gösterecek diye bir kural yoktur. Zaten kanamanın şiddet ve miktarı azalsa da regl periyodu diğer ay kendini dengeler.
Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk kanaması çok yoğun olan kadınlar, özellikle seyahat, spor ve günlük aktivitelerini etkilememesi için adet kanamasının kesilmesini yahut en azından azalmasını ister. Böyle bir durumda ağrı kesicilerden medet umulur. Gerçekten de Parol, Majezik, Arveles gibi ağrı kesicilerin Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk kanamasını bir miktar kestiği bilinmektedir. Ama bu oran kimi kadında fazla, kimi kadında ise azdır. Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk kanamasını henüz başlamadan kesmek isteyenler için Primolut N isimli ilaç kesin çözüm sağlar. Kutsal toprak ziyaretlerine, tatile, denize, havuza gidecek olan kadınlar bu günlerin Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk dönemleriyle kesiştiğini gördüklerinde ama tabii ki hekime danışmak koşuluyla Primolut-N kullanabilir. Ama bu tür ilaçlar hormon içerdiği için kullanımı alışkanlık haline getirilmemeli, çok mecbur kalınırsa yılda en fazla 1 defa kullanılmalıdır. Kadınlar başlayan Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk nasıl durdurulur sorusunu da sıkça sorarlar. Düzensiz adet gören kişilerin; balayı, seyahat, tatil, hac, umre gibi sosyal hayatla ilgili etkinlikleri ve planları suya düşer. Bunun için doğum kontrol hapı kullanılabilir. 21 tablet bittikten sonra ara ve rmeksizin ikinci kutuya başlamak Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk i kesebilir. Ama elbette bu yöntemler hekime danışılmadan ve sürekli hale getirilmeden yapılmalıdır.
Aşırı Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk Kanamasına Bitkisel Çözüm İlaçlar dışında faklı Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk durdurma yolları da vardır. Doğal ve bitkisel yöntemlerle Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk kanamasını azaltmak mümkündür. Bu doğal ürünleri sayacak olursak; demirhindi, kişniş tohumu, portakal suyu, nane ve Bektaşi üzüm suyu, brokoli suyu-elma suyu karışımı, turp rendesi ve ayran karışımı, kabak, papaya, rezene, karabuğday, karnın üzerine buz kalıbı koymak, elma sirkesi, tarçın, kekik çayı gibi doğal bitki ve otlar da Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk durdurma yolları arasında sayılabilir. Bunun dışında kırmızı ahududu, kırmızı biber, karakafes yaprakları, yeşil yapraklı sebzeler; magnezyum açısından zengin olan avokado, yulaf, fındık, kabak, karpuz, bitter çikolata tüketmek ve bel bölgesine Hindistan cevizi yağı ve zeytinyağı ile masaj yapmak da Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk kanaması nasıl durdurulur bitkisel çözümler için de sayılabilir tüm kanamaların Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk kanaması olmadığını belirterek, “Yani bir kişi için 20 ml normalken 60 ml kanaması aslında 3 kez fazla kanamayı işaret etmektedir. Normal sınırlarda gözükmesine rağmen böyle bir durum da normal kabul edilmemelidir. Bunun dışındakiler ise aslında ‘anormal uterin kanamalar’dır ve muhakkak altında ya hormonal ya da anatomik bir patoloji bulunmaktadır” dedi.
Normal Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk kanamasının 21 ila 35 günde bir görülen, yedi günden az süren ve toplamı 80 ml‘den az olan kanama olarak tanımlandığını, anormal kanamanın ise herhangi bir neden olmadan, Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk kanamalarının düzensiz olması ve ya durmayan uzun süreli kanama olduğunu söyledi. Anormal vajinal kanamalardan bahsederken öncelikle kadınlardaki Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk döngüsünün tam olarak bilinmesinin uygun olacağını belirten Zorlu, Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk kanaması olarak dillendirilen her türlü vajinal kanamanın aslında düzenli bir hormonal döngünün belirtisi olduğunu ifade etti. Zorlu, “Gerçek Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk kanaması düzenli ve ovulasyonu (yumurtlamayı) takip eden kanamalardır” dedi. Herkesin kendi normal seviyesi olduğu ve kişiler arası farklılıklar olabileceğinin de akılda tutulması gerektiğini hatırlatan Zorlu, şöyle devam etti “Yani bir kişi için 20 ml normalken 60 ml kanaması aslında 3 kez fazla kanamayı işaret ederken bizler için normal sınırlarda gözüküyor. Böyle bir durum da normal kabul edilmemeli. Bunun dışındakiler ise aslında ‘anormal uterin kanamalar’dır ve muhakkak altında ya hormonal ya da anatomik bir patoloji bulunmaktadır. Yani tüm kanamalar Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk kanaması değildir. Her normal adet kanamasının önünde bir yumurtlama olmalıdır. Yani üreme adetle değil, yumurtlama ile başlar. Her menstruasyonun önünde bir ovulasyon vardır. “
Zorlu Fonksiyon bozukluğu sonucu olan kanamalar nelerdir? “Disfonksiyonel uterin kanama” adından fonksiyon bozukluğu ve ya fonksiyonlarda sapma akla gelmektedir. Dolayısı ile bu kanamalar herhangi bir patoloji olmadan anovulasyona bağlı yani yumurtlamamaya bağlı oluşan rahim içi dokunun (endometrial) kanama bozukluklarını ifade eden bir terimdir. “Anormal uterin kanama” ve “Disfonksiyonel uterin kanama” terimleri birbirinin yerine kullanılmaktadır. Çünkü gebelik sorunları, tümörler ve ya enfeksiyonlar da dahil rahim ağzından (servikal), uterin ve ya tüplerden kaynaklanan patolojileri ayırt etmek gerekir.
Disfonksiyonel kanamalarda sakıncalar oluyor? Disfonksiyonel kanamalar anovulasyonlu olduğundan çatlamayan yumurtalar kistleşme yapmış olabilir ve bunun sorunları ortaya çıkabilir. Kist yırtılması ve ya etrafında dönmesi olabilir. Bunların yoğun ve şiddetli sancıları olabilir. Bazen kist için e kanama (hemorajik kist) yapabileceği ve ya karın için e kanama olup sıkıntılara neden olabileceği akılda tutulmalı. Yumurtlamanın sık olarak aksadığı hallerde fonksiyonel kistlerin tekrarlayarak oluşu dışında sadece östrojenik etkinin yani progesteron ile karşılanmamış östrojenin rahim için deki dokuya yaptığı büyütücü etkinin uzun süreli devamında kötü huylu hastalıkların da gelişimi söz konusu olabilmekte. Böyle uzun süreli anovulasyonun polikistik over sendromu olan hastalarda görülme olasılığı daha fazladır. Bu hastalarda görülen seyrek Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk ve ya amenore dönemleri riski yaratmaktadır ve muhakkak progesteron ile karşılanması gerekir. Bu hastalar menopoza yakın dönemde iseler biyopsi almak uygun olacaktır. Genç ve bebek isteyen hastalarda ise yumurtlama sağlayıcı ajanlarla infertilite sorunu halledilmelidir.
Ergenlik döneminde düzensiz olan kanamalar nasıl halledilir? Ergenlik döneminde ilk akla gelecek olan Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk düzeninin oturmadığı ve yumurtlamanın eksik kalması olmalıdır. Çünkü ilk Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk sonrası 2 yılda anovulasyon %60-90 oranında karşımıza çıkar. Ancak 5. yıl sonunda bu oran %20-30 civarına iner. Bu sıklıkla yeni olgunlaşan beyin üst merkezlerindeki yetersizlik sonucu olur. Bunun yanı sıra başka sistemik hastalıklar ve ya hormonal bozuklukların da olabileceği akılda tutulmalı. Tabii bütün kanamalar yumurtlama olmamasından kaynaklanmaz. Bazılarında yumurtlama esnasında hafif kanaması olan hastalarda vardır. Buna “mittel-schmerz” denir ve bazen ufak bir ağrıda buna eklenir. Ayrıca yine bazı kadınlarda Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk öncesi lekelenme de olabilir ve bu adetten sayılmamalıdır, normal olarak kabul edilmelidir.
Fonksiyon bozukluğu dışında neler olabilir ? İlk Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk görülmeye başlandığı genç kızlık dönemlerinde tümörler, vajinal travmalar, yabancı cisimler, enfeksiyöz değışık liklere bağlı kanamalar mutlaka ayırt edilmeli ve bunun sonucuna göre ovulasyon bozukluğu ve disfonksiyonel kanama denmeli. Daha ileri yaşlarda ise rahim içi dokunun ileri derecede kalınlaşması (hiperplazi), polipler ve sıklıkla myomlar akla gelmeli ve bunların yokluğunda anovulasyona bağlı kanamalar düşünülmelidir. Nadirde olsa yine tümörler akılda tutulmalıdır çünkü böyle bir olayın varlığının atlanması katastrofik sonuçlar doğuracaktır. Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk lerin tamamen kesildiği menopoz sonrasında ise disfonksiyonel kanama olmaz çünkü zaten fonksiyonlar durmuştur. Bu dönemde sıklıkla hormon replasmanı yapılıyorsa buna bağlı kanamalar, doku zayıflığına bağlı kanamalar (atrofi) ve ya tümörler karşımıza çıkar.
Başka neler akla gelir? Muhakkak hormonlar bakılırken tiroid fonksiyonları değerlendirilmeli ve bozukluk mevcut ise düzeltilmeli. Bu sıklıkla hipotiroidi hastalarında olur ama bazen hafif bozukluklarda dahi olabilmektedir. Prolaktinomalar ve ya diğer hipofiz adenomlar da hormonal dengeyi alt-üst eder ve anovulasyon yaratır. Bunların yanında enfeksiyonlarda az ve ya çok kısa ve ya uzun süreli kanamalar olabilir. Endometriozis olgularında da Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk kanamasının fazla olması ve ya Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk öncesi lekelenmeler olabilir. Rahim içi araçlarda eğer progesteron içeren tiplerden değil ise Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk miktarı artabilir ve kasılmalar nedeni ile ağrı olabilir. Tüp bağlama operasyonlarından sonra da adet düzensizliği olduğu bildirilmektedir ama çok sık olarak karşımıza çıkmaz.
Tedavide ne yapılır? Her türlü kanama öncelikle hormonal manüpilasyon ile durdurulur. Bazen bunun öncesinde örnek alınması gerekebilir bunu sıklıkla 40 yaş üstünde ve ya bir patoloji beklediğimizde yaparız. Bunların yanında hastanın kan kaybının ne derecede olduğu ve ne kadar desteğe ihtiyacı olduğu belirlenip buna yönelik destek yapılması uygun olacaktır. Eğer anormal kanamalar yumurtlama problemine bağlı ise kanama düzenlenip hemen yumurtlama sağlanır ancak bebek isteği yoksa düzenli doğum kontrol hapı kullanılır ve ya düzenleyici östrojen ve ardışık progesteron preparatları ve rilir. Bunun yanında rahim içi sistemler kullanılabilir. Bunlarda progesteron bulunmaktadır. Bunu daha ziyade yumurtlamamaya bağlı rahim içi dokunun kalınlaştığı olgularda kullanmaktayız ayrıca menopoza yakın hastalarda tercih etmekteyiz. Bu tedavi ile rahim için de östrojenin yarattığı etkiler tersine çevrilir. Gençlerde ve ergenlik döneminde bazen kanama pıhtılaşma sorunlarına bağlı kanamalarda hasta geçici menopoza sokulur. Bu durum kemoterapi alan hastalarda ortaya çıkabilecek düzensizliklerin varlığında da tercih edilebilir.
Cerrahi müdahale gerekir mi?
Bütün bunlardan başka ailesini tamamlamış ve doğum planlamayan hastalarda cerrahi tedavi seçilebilir. Ayrıca tespit edilen sorun cerrahi gerektiriyorsa da öncelikle tercih edilmeli. Burada genellikle endoskopik yöntemleri tercih ediyoruz. Sıklıkla histeroskopik olarak rahim için deki myoma ve ya polip gibi patolojinin alınması ve ya kanama yapan dokunun tamamen fonksiyonsuz hale getirilmesi şeklinde yapılır. Bazen de laparoskopik olarak rahim alınması en son çare olarak gerekmektedir.
Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk dönemlerinde kanama anormal derecede fazla ya da uzun süreli olur. Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk döneminin en yaygın belirtileri kanamanın 7 gün ya da daha fazla sürmesi, çok sık hijyenik ped ve ya tampon değiştirme k ihtiyacı hissedecek kadar kan akışı ile büyük kan pıhtılarının olmasıdır. Ayrıca, bu dönemde alt karın bölgesinde kramplar, bulantı, baş dönmesi, sinirlilik, aşırı zayıflık, sürekli yorgunluk hissi gibi sorunlar görülebilir. Bu sorunlar adet olan her yaşta kadınlarda olabilir. Ancak, son zamanlarda menopoza girmeye yaklaşan yaşlı ve genç ergenler bu sorunlara duyarlı yaklaşmaktadırlar. Kiloya bağlı kalıtımsal kanama bozukluğu için kan inceltici bazı ilaçlar kullanmak bu sorunlar için yüksek risk altına girmek demektir. Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk döneminde, rahimde myom, polipler, düşük, dış gebelik, tümörler ve hormonal dengesizlikler dahil olmak üzere aşırı kanama için birçok nedenler vardır. Bunun yanı sıra kan inceltici ve doğum kontrol haplarının kullanılması sonucu meydana gelen yan etkiler de kanamanın fazla olmasına neden olabilir. Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk dönemi günlük faaliyetleri, duygusal durumu ve sosyal hayatı olumsuz etkileyebilir. Ayrıca, demir eksikliği anemisi gibi ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir.
Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk dönemi tedavisi için doktora danışılması ve nedenlere bağlı doğru tanı konması önerilmektedir. Bu önerinin yanında bazı diyet değışık likleri ve basit ev ilaçları Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk döneminde tedavi amaçlı kullanılabilir.
Adet döneminde her 2 saatte bir ped değiştirme kten bıktınız mı ? Adet kanamasını ne keser diye sürekli araştırmamı yapıyorsunuz. O zaman yazımızı sonuna kadar okuyun. Adeti ne keser konusuyla ilgili yaklaşık 30 doğal ve bitkisel yöntemi derleyip aşağıda sıraladık.
Menoraji olarak da bilinen aşırı adet kanaması, kadınların çoğusunun karşılaştığı çok yaygın bir sorundur. Aşırı adet kanaması başta anemi olmak üzere hormonal dengesizlik, rahim miyomları, adenomiyoz, gebelik komplikasyonları, tiroid hastalıkları, endometrium kanseri, kilo alımı ve ya kaybı, polip, pelvik inflamatuar hastalıkları gibi sayısız komplikasyonlara yol açabilir. Doğum kontrol hapları, yaptığınız egzersizler, uyguladığınız diyetler, kan sulandırıcı ilaçlar aşırı adet kanamasına neden olabilir. Ağır menstrüasyon dönemlerinde kansızlık, halsizlik, tembellik ya da uyuşukluk, yorgunluk, baş ağrısı, ruhsal bozukluklar, memelerde ağrı, ağır kan akışı, ciddi kramplar, nefes darlığı gibi rahatsızlıklar ile karşılaşabilirsiniz. Kaç ped olursa fazla kabul edlmeli? günde 2 ile 6 ped arası normal ama 6 dan fazla çok fazla kabul edilir. Aşırı kanama (menoraji) kendiliğinden düzelebilir mi? Hastanın yumurtalık kisti olursa o ay fazla kanaması olabilir, 1 ve ya 2 ay sonra kist kaybolursa kanama düzelir ama bizim menoraji den kastımız her ay fazla gelen kanamadır,bu da tedavi olmadan kendiliğinden düzelmez. Aşırı adet kanaması vücutta nasıl zararlar yaratabilir? Kansızlık, halsizlik, yorgunluk, çarpıntı, solukluk, başdönmeleri, bayılmalara yol açar. Adet kanamasında pıhtının olması normal mıdır? Hayır, adet kanaması pıhtılaşmaz, pıhtının olması normal değildir ve fazla kanamayı gösterebilir. Aşırı adet kanamasının en sık yarattığı sorun nedir? En sık kansızlığa yol açar,ve dolayısıyla kansızlığı olan her kadın aşırı adet kanaması açısından bir jinekolog tarafından değerlendirilmesi gerek. Aşırı adet kanamasına yol açan sebepler neler olabilir ? Miyomlar başta olmak üzere,kan hastalıkları,yaş,endometriozis,sigara,alkol bütün bunlar Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk kanamasına yol açabilirler,ama çoğu hasta da sebep saptanamayabilir. Daha önce geçirilmiş kürtaj ve düşükler Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk e yol açabilir mi? Daha önce geçirilmiş ve tedavi edilmiş düşükler ve geçirilmiş kürtajlar Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk kanamasına yol açmaz. Aşırı kanamanın tedavi yöntemleri nelerdir? Aşırı kanama (menoraji)’nın bir medikal birde cerrahi tedavisi vardır. medikal olarak doğum kontrol hapları,ağrı kesiciler kanamayı azaltabilecek ilaçlardır,hormonlu spiraller aşırı kanamayı durdurmada oldukça başarılıdır ve başarısı %95’e varabiliyor,hem de gebelikten kuruyucu etki de sağlıyor. Medika tedavi den sonuç alınamazsa o zaman cerrahi yollara başvurulabilir,miyom varsa miyomektomi ameliyatıyla çıkartılması gerek,bazen rahim içi dokusunu yakmak gerekebilir ve bütün bunlara cevap alınamıyorsa son çare olarak rahimin alınması gerekir. sonuç olarak aşırı kanaması olan kadınların mutlaka bir jinekologa başvurması ve uygun tedavi görmeleri gerek. Regl kanı olarak da bilinen adet kanamaları genellikle 3 ila 7 gün arası süren, menopoza kadar her ay rutin tekrarlanan doğal bir döngüdür. Bu kanamalar çoğu zaman ağrılı ve sancılı geçer. Hatta bu günler hormonların etkisi ile ruh halimizi dahi etkiler. Bazı durumlarda (gezi, iş toplantıları, tatil vs. ) regl kanının gelmesinin daha kısa sürmesini hatta kesilmesini, durmasını isteriz. Biz de bu yazımızda adet kanamalarının daha erken bir günde bitmesini sağlayacak, adeti kesen durduran doğal yöntemlerden
bahsedeceğiz. Bu uygulamalar aynı zamanda bu süreci daha rahat atlatmanızı sağlayacak, daha az ağrı ve sorun ile adet döngünüzü tamamlamış olacaksınız. Canlılar soylarını devam ettirebilmek için Canlıların üremek zorundadırlar. Canlıların üreme, canlının ortak Özellikleri nden biridir. İnsanlar da var olduğu günden beri ürer. Canlıların üreme organlarının oluşturduğu, Canlıların üremenin gerçekleştiği sisteme Canlıların üreme sistemi denir. Canlıların üreme işini gerçekleştiren hücreler, Canlıların üreme hücreleridir. İnsanda Canlıların üreme, Canlıların üreme organlarıyla gerçekleşir. Canlıların üreme sisteminin temel görevi dişi ve erkek bireyde Canlıların üreme hücrelerini meydana getirmektir. Canlıların üreme hücreleri diğer vücut hücrelerinden farklıdır. Vücut hücrelerinin yarısı kadar kromozom taşırlar. Canlıların üreme organları, erkek ve kadın bireylerde biçim olarak farklı yapıdadır.
Erkek Canlıların üreme organında en önemli yapı erbezleri (testisler) dir. Testisler, sağda ve solda olmak üzere testis torbasının için de yer alır. Ergenlik çağında faaliyete geçer. Erkek Canlıların üreme hücresi sperm; testislerde üretilir, penis aracılığıyla vücuttan uzaklaştırılır. Erkeklikle ilgili birçok hormon da testislerden salgılanır.
Kadın Canlıların üreme organları, yumurtalık (ovaryum), yumurta kanalı (oviduk), döl yatağı (rahim) ve vagina olmak üzere dört yapıdan meydana gelir. Dişi Canlıların üreme hücresi olan yumurta, yumurtalıkta oluşur. Ergenlik çağında her ay bir yumurta gelişerek yumurta kanalından dışarıya bırakılır. Buna ovulasyon denir. Döl yatağı, döllenen yumurtanın anne karnında tutunup geliştiği yerdir. Bebek, doğana kadar gelişimini burada sürdürür.
Canlıların üreme sistemi, sinir sistemi ve iç salgı sisteminin salgıları ile kontrol edilir. Erbezlerinde erkeklik hormonu androjen salgılanır. Bu hormona testosteron da denir. Testosteronun eşey organlarının büyümesi, sakal çıkması, sesin kalınlaşması gibi etkileri vardır. Kadınlarda progesteron ve östrojen hormonu salgılanır. Bu hormon, sesin incelmesi, göğüslerin çıkması, ay halinin görülmesi gibi olayları kontrol eder. Canlıların üreme organlarının sağlığı için temizliğe özen gösterilmeli, iç çamaşırları, temiz kullanılmalı, tuvaletlerin temizliğine dikkat edilmelidir.
Canlıların üreme sisteminin sağlığı ve korunması Bütün diğer sistemlerimiz gibi Canlıların üreme sisteminin sağlığı ve korunması çok önemlidir. Canlıların üreme sistemi, sinir sistemi ve iç salgı bezlerinin salgılarıyla kontrol edilir. Canlıların üreme sistemimizin sağlığını etkileyen etmenlerin başında sigara gelmektedir. Özellikle sigara içen kadınların çocuklarının gelişimi yavaş olur. Sigara içen bir anneden doğan çocuk akciğer hastalıklarına kolay yakalanır. Frengi, bel soğukluğu, AIDS gibi hastalıkların nedeni, evlilik dışı cinsel ilişkilerdir. Bu nedenle evlilik dışı cinsel ilişkilerden kaçınmak gerekir. Bu durum, toplum yaşamını alt üst eden ve İnsan onurunu zedeleyen kötü bir davranıştır. Aile planlaması bilinçli bir şekilde yapılmalıdır. Aile planlamasının bilinçsizce yapılması da Canlıların üreme sisteminin sağlığını bozar. Örneğin; kürtaj anne sağlığını bozan en önemli faktördür. kürtaj bir aile planlaması yöntemi olarak kabul edilmemektedir. Gerek Canlıların üreme sistemimiz gerekse diğer sistemlerin sağlığının korunmasında eğitimin ve koruyucu hekimliğin önemi büyüktür.
Böbrekleri ve böbreküstü bezlerini uyaran kızıl rengi tercih edenlerde sakin bir yaşam sürmek ve güvenilir bir topluluk için de yaşamayı arzulamak söz konusudur. Bu kişiler eleştirilerden hoşlanmama ve dolu dizgin bir hayat yaşama arzusu taşımalarına rağmen, değişikliklerin getireceği riskleri göze alamamaktadırlar. Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk Fazla kuruntuludurlar ve sürekli başkalarının kendilerini hor gördüğünü, çekiştirdiğini düşündükleri için, yapmak istedikleri konusunda kendi kendilerini frenlerler. Griyi çok sevenlerin az toleranslı olmalarına bağlı olarak, kendilerini mutlu hissedememeleri söz konusudur. Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk Arzu ve özlemleri yüreklerini kemirmesine karşın, bunları dışa vurmuyor vuramıyor ve baskı altına alınmış olan bu duygular, bu kişilerin zaman zaman ruhsal sıkıntılarına da neden olabilmektedir. Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk Aslında devletin renk bağlamında her şeyi gridir Gri ağırlıklı ve dolayısıyla sisli-puslu olan üst düzey bürokratların odalarının görünümüne bağlı olarak, buralarda yaratıcılığın öldürüldüğü engellendiği ve kişilerde mesai bitse de gitsek, mesai bitse de gitsek şeklinde saatine bakan İnsan prototipi oluşturulduğu ve böylesi mekanlarda çalışanların, sabah 9,00 ile akşam 17,30 arasındaki en değerli olan şeylerini yani zamanlarını öldürdüklerini öldürebileceklerini söylemek kanımızca çok da yanlış olmayacaktır. İşte bu nedenle, ille de Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk kullanılacaksa, Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk kesinlikle canlı Renklerle aksesuarlamalar yapılarak bir farklılaşma sağlanmalıdır. Genel müdürlükte daire başkanlarının, başkan yardımcılarının ve şube müdürlerinin odalarının Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk ile harmanlanmış olmasına karşın, Emniyet Genel Müdürümüz Doç. Turan Genç in makam odasının dekorasyonu, bütün genel müdürlük binasındaki yoğunlaştırılmış Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk lemenin aksine; renk li, sıcak, canlı ve kıpır kıpır koltuk takımları, mobilyalar ve halılarla yapılmıştır ve aynalarla da mekan genişliği ve zenginliği sağlanmıştır ki, bu durumun üretkenliği motive edici, çalışmayı destekleyici ve için de bulunulan mekan ile orada çalışan kişinin bütünleşebileceği bir yapıyı göstermektedir. Kanımızca aynı Emniyet Genel Müdürü nün makam odasındaki renk liliğin, diğer daire başkanlarının, başkan yardımcılarının ve şube müdürlerinin odalarında da uygulanmasında sayısız yararların olduğu söylenebilirse giyilmektedir.
Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk Kromoterapi, hastalıkları tedavi etmek için elektromanyetik radyasyonun görünür spektrumunu (Renkleri) kullanan bir tedavi yöntemidir. Çeşitli hastalıkların tedavisinde yıllar geçtikçe başarıyla kullanılan yüzyıllarca bir kavramdır. Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk Kromoterapi konusunda eleştirel bir analiz yaptık ve günümüze kadar bilimsel gelişimini belgeledik. Birkaç araştırmacı, niceliksel çalışma olmadan, temel bilimsel ilkeleri keşfetmeyi denedi. Konu ile ilgili olarak, Renklerin tedavi metodolojileri ve iyileşme Özellikleri ne odaklanmış tam bir tedavi sistemi sağlayan yeterli sayıda yayınlanmış malzeme bulunabilir. Bir dizi çalışma, İnsan vücudu ve Renkler arasındaki ilişkiyi ayrıntılı bir şekilde ortaya koymuştur. Aynı zamanda, su moleküllerinin kuantum mekanik dipol momentini deşifre etmeye yönelik Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk Kromoterapiye yönelik çeşitli araştırmalar yapma imkânını da gösteriyoruz. Farklı Renklerin absorbe edilmesiyle sonuçlanan kuantum mekanik dipol momenti, yük nicemleme fenomeni üretir. Bu derleme, elektromanyetik radyasyon / enerji alanında bilim gelişiminin bu eski teorinin yeni boyutlarını keşfetmede çok yararlı olabileceğini göstermektedir.
Bunun ortalama 400.000 km si çevresel sinirlere, 368.000 km si merkezi sinir sistemine aittir. Beyindeki hücrelerden aynı anda geçen bilgi 200.000 civarındadır. Vücuttan her bölgeden her zaman milyonlarca bilgi, bu hücrelerden geçerek merkez sistemden çevresel sisteme, çevresel sistemden de merkeze aktarılır. Dikkatlerin size yönelmesini sağlar. Genellikle İnsanlara açık bir iç dünyanız vardır. Bu renk ten hoşlananların duygu ve düşüncelerinin saf ve açık olduğu görülür. Giysilerinizde turkuazı kullanırsanız genç ve dinamik kalırsınız. Turkuaz Hayat verir, arındırır, ağrı giderir, serinletici, cilt problemlerine, başağrısına ve strese karşı faydalıdır. Altın Sinir sistemini güçlendirici, depresiyona faydalı, dalak, mide ve karaciğerin çalışmasını düzenler. Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk , aurayı güçlendirir, kalp, dolaşım, Beyin faaliyetini sakinleştiren Turkuaz renk organlarımızın faaliyetini sakinleştirir, ağrıyı azaltır, rahatlatır ve heyecana eğilimli duygu Aralığını azaltır.
İndeks: kromoterapi, alternatif tedavi, renk, zihin, enerjist, enerjist masör, masör, Emre Karakaya, +9 0534 519 9001, Bursa, ekonomik, spiritual, physical therapy, color therapy, heart therapy, blood pressure, chromotherapy, red, art therapy health, Color, mind, body,
.
.
—–
—–
—-
.
Bilgi kaynaklarımız:
www.enerjistmasor.comUYARI:
Sitemizde hastalikları teşhis tedavi etmek ile ilgili 1219 sayılı Tababet Kanunu’na göre sadece doktorların görevi olduğu bilinciyle, web sitesinde yer alan bilgiler sağlıklı ve yararlı yaşama hakkında bitkisel doğal tavsiye niteliğinde olup paylaşımlar ve konularımız tavsiye ettiğimiz ürünlerimiz ilaç değil, yaşama yararlı besin destek ürünleridir. Tedavi veya hekim tedavisi yerine geçmez. Paylaşılan metinlerde ve Kürlerin içerisinde geçen bitkilerin kullanımından önce, özellikle adı geçen bitkilere alerjiniz olup olmadığını doktorunuza kontrol ettirdikten sonra kullanmanız tavsiye olunur. Yaşama sağlıklı, afiyet içinde, yararlı yaşamanız dileklerimizle…
—–
—–