Sarı Renk Baş Ağrısı ve Migrene Etkilidir 9
Migren Belirtileri Migrenin en büyük belirtisi şiddetli baş ağrısıdır. Migren baş ağrısı o kadar şiddetlidir ki; bir fonksiyonun yapılmasını etkileyebilir veya kişiyi yetersiz hale getirerek yatak istirahatini zorunlu kılar. Migren belirtilerinden biri de tek taraflı baş ağrısıdır. Baş ağrılarına, migrene etkili Sarı renk Zaman zaman taraf değiştirebilen bu tek taraflı baş ağrılarında genel de bir yarıma diğer yarımdan daha fazla eğilimi vardır. Migrende baş ağrısı sıklıkla şakaklarda ve bazen göz veya gözün arkasında yerleşir. Alın, başın arka tarafı ve kulağın hemen arkası migren baş ağrısının en çok görüldüğü yerlerdir.
Baş ağrısının yanı sıra migren belirtileri olarak aşırı duyarlılık-tepkisellik, depresif duygu durumu, aşırı ve gereksiz neşelenme, durgunluk/donukluk, konsantrasyon ve itina te azalma, düşüncede yavaşlama, kelime bulma güçlüğü, konuşurken takılma, artmış ışık-ses-koku duyarlılığı, esneme, uyuma isteği, açlık, tatlı yeme isteği, iştah artışı veya iştahsızlık, aşırı su içme, karında şişlik hissi, kabızlık veya ishal hali de sıklıkla gözlenir. Baş ağrılarına, migrene etkili Sarı renk ve migrenağrınız sırasında ışığa ve sese karşı artmış duyarlılık o kadar şiddetli olabilir ki; bunlara maruz kalma ağrının şiddetini artırabilir. En bilinen bir başka migren belirtisi ise kokuya karşı artan duyarlılıktır. Bu nedenle parfüm gibi hoş kokulardan dolayı bulantının artması ve kusma görülebilir.
Migrenin Aurası Migren belirtilerinden bir diğeri de ‘’aura’’lardır. Şiddetli baş ağrısından hemen önce görülen bazı nörolojik belirtilere “Aura” denir. Görmeye ait veya duyusal olabilir. Migren aurası ağrının başlamasından önce veya ağrının ilk gelişme döneminde olur. Oldukça kısa sürelidirler; 10 ile 30 dakika arasında genellikle 20 dakika sürerler.
Görsel aura: Hastalar titrek parıldayan ışıklar tarif ederler.
Duyusal aura: Migrenin duyusal aurası el ve dilde veya ağız ve çenede uyuşma, karıncalanma şeklindedir. Baş ağrılarına, migrene etkili Sarı renk ve migrenÇeşitleri Baş ağrılarına, migrene etkili Sarı renk ve migrençeşitleri doğur tedavi için çok önemlidir. Migrenin doğru değerlendirebilmesi için mutlaka ne tip migren olduğunu uzman bir doktora danışmalısınız. En sık görülen migren tipi “aurasız migren” dir. Baş ağrılarına, migrene etkili Sarı renk ve migrenağrısına sahip olanların çoğunda aurasız migrene rastlanır. Migrenin diğer bir çeşidi olan auralı migrene sahip olanlarda da kimi zaman aurasız ataklar görülebilir. Migreni Neler Tetikler Migren tetikleyicileri kişiye göre farklılık gösterebilir. Aynı kişide bir atağı farklı bir neden tetiklerken bir başka migren atağını farklı bir neden tetikleyebilir. Bu nedenle tüm tetikleyicilere itina etmenizde fayda var. Örneğin peynir ve çikolata gibi bazı yiyecekler migreni tetikleyebilir. Bunun yanı sıra öğün atlamak veya öğünü geciktirmek, yeterli su içmemek de migren ataklarına neden olabilir. Uyku düzeni de Baş ağrılarına, migrene etkili Sarı renk ve migreniçin önemlidir. Az ya da faza uyumak, yoğun egzersiz yapmak ve uzun süreli yolculuklar da migren ağrısına neden olabilir. Çevresel etkenler de migren ağrılarınızı tetikleyebilir. Çok parlak ve yanıp sönen ışıklar, keskin kokular ve iklim değişiklikleri migren ağrılarınızı etkiler. Bunların yanı sıra duygusal ve psikolojik faktörler ve kadınlardaki hormonal değişimler de migreni en çok tetikleyenler arasında sayılır. Kanıtlanmış migrene iyi gelen yiyecekler olmasa da migrene iyi gelmeyen yiyeceklere mutlaka itina etmek gerekir. Örneğin çikolata, kakao, bakla, kuru fasulye, mercimek ve soya ürünleri, çeşitli deniz ürünler, sakatatlar, alkollü içecekler, hazır et ve tavuk suyu tabletleri, konserveler, çağ kahve ve asitli içecekleri, incir, kuru üzüm, papaya, avokado, muz ve kırmızı erik, fıstık ezmesi gibi migreni tetikleyebilecek yiyecek ve içecekler konusunda itina li olunmalıdır.
Güneşin güzel ışığı bizlere sevinçli, mutlu anlar yaşatırken, yılın her mevsimi bize değişik bir duyguyu yaşatır. Gece gökyüzünde dolunay gördüğümüzde bazılarımız heyecanlı anlar yaşarken, bazılarımız olumsuz duygulara kapılabilir. Renk terapide, vücuda enerji kazandırmak için kırmızı astral bedene denge ve ahenk ve rmek için yeşil, potasyum sodyum arasındaki dengeyi yeniden kurmak için menekşe rengi öncelik edilir. Pembe Aşk, Dostluk, Acıma, Cömert Duygular, Gevşeme Genel anlamda Kırmızının yoğunluğunun hafifletilmiş halidir. Hassas duyguları ve duygu karışımlarını, rahatlama ve gevşemeyi, ahlak ve şeref duygularını, genel başarıyı temsil eder.
Kişilik Pembe İnsanlar, kötülüklere karşı direnen ve üstesinden gelebilen kişilerdir. Ahlak ve şeref duyguları gelişmiştir. Aşk ilişkilerinde çok duygusaldırlar Stres altında dahi gevşemeyi bildiklerinden ve kin duygusunu asla taşımadıklarından genelde başarılı olurlar. Çevrelerindeki İnsanlara karşı duygularında cömerttirler ve ruhani iyileştirme özelliğine sahiptirler. Sarı Çekicilik, Hareket, Bilgi, Neşe, Konfor Genel anlamda Sarı hava elementinin rengidir. Güneşi, hububatı ve düşünce gücünü temsil eder. Akıl, hareket, seyahat, iletişim, kehanette bulunma ve güveni temsil eder. Kişilik Sarı İnsanlar, zeka ve akıl yolu ile elde ettikleri bilgiyi çevrelerine aktarırlar ve ikna yeteneği ne sahiptirler. Neşeli ve kıskanç kişilerdir. Mükemmel bir analitik zihne sahiptirler ve olayların çözülmesinde dürüst kişilerdir. Kehanette bulunabilirler. Hareketlidirler ve seyahati severler. Ancak koyu sarılar patronluk taslayabilir, kontrol arzusu ve egoizm gösterebilirler. Siyah Karşı Durma, İnkar, Yok Etme Genel anlamda Evren ve uzay boşluğunu temsil eder, siyah Renklerin yokluğudur. Bazı kültürlerde bilgeliği temsil eder. Siyah şeytani bir renk değildir. Negatif anlamda şaşkınlık, karışıklık, üzüntü, kayıp ve yas tutma anlamları taşıyabilir. Siyah İnsanlar olayları kendi süzgeçlerinden geçirip değerlendirirler ve sistemlere uymayan şeylere karşı büyük direnç gösterirler. Bu sessiz bir karşı koymadır, büyük reaksiyonlardan önce gizli inatçılık güderler. İnandıkları şeyler için sonuna kadar uğraşır ve asla yılmazlar, ancak ifadelerinde hep bir parça yakınma, hüzünlenme ve hayıflanma saklıdır. Yoğunlaşma, Telepati, Büyü, Şüphe, Hayvanlar Kahverengi, yeryüzü, toprak ve bir anlamda da dünyanın bereketliliğini temsil eder. Ev hayvanları, hayvanlarlada bağlantılıdırlar. Kayıp eşyaların büyü yolu ile bulunmasında, telepati ve tanıdıkların korunmasını temsil eder. Negatif anlamda kararsızlık, şüphe, enerji emmeye kadar anlamlar ifade edebilir. Kahverengi İnsanlar tanıdıklarına çok bağlıdırlar ve onları korumaya çalışırlar. Ev hayvanlarını sever ve bakarlar. Telepati Özellikleri vardır. Koyu kahverengi kişiliklerde aşırı şüphe ve her konuda kararsızlık görülür ve genelde eneji tüketirler. Yeşil Para, Şans, Hırs, Tutuku, Kıskançlık, Büyüme Genel anlamda Parayı şansı, finansal alanda başarı, bereketliliği, hasadı ve iş birliğini temsil eder. Yeşil toprak elementinin rengidir ve gezegenimizin bereket ve ve rimliliğinin yanısıra hayatın kendisini temsil eder. Kişilik Dengeli ve oturmuş, tabiatla barışık ve bağlantılı bir kişiliği temsil eder. İş ortamlarında grup çalışmalarına yatkındırlar, hırslıdırlar ve parasal anlamda şansları yüksektir. Hayırsever ve iyileştirme gücüne sahiptirler. Biraz kıskançtırlar. Koyu yeşil kişilikler uyumsuzluk, aşırı kıskançlık ve aşırı tutku gösterebilirler. Koyu mavi kişilikler için e kapanık, korku, endişe ve ihtiyatlı olma ihtiyacı hissederler, çok değişken tepkisel, depresif ve boyun eğici davranabilirler. Temel Chakra Bel kemiğinin alt kısmında yer alır. Bu chakranın rengi, kırmızı’dır. Temel chakranın görevi İnsana hayat ve ren yaşam enerjisinin akordunu kontrol etmektir. Dalak Chakrası Bu chakra daha çok böbrek üstü bezleri ve böbrek merkezindeki splenik merkezle ilintilidir. Rengi Turuncu’dur. Vücuda fiziksel açıdan, hayat enerjisi ve coşku sağlar. Bunu da sevgiden ve gıdalardan elde ettiği hayat enerjisi ile yapar. Güneş sinir ağı Chakrası (Solar pleksüs) Böbrek bölgesi ile göğüs kafesi arasında yer alır. Sinir sistemi, Baş ağrılarına, migrene etkili Sarı renk , Karaciğer ve pankreas ile ilgili önemli organları yönetir. Rengi sarı’dır. Kalp Chakrası Bu chakra, kalp ve kan dolaşımı üzerinde otorite kurmuştur. Yeşil renk tedir. Boğaz Chakrası Boynun alt kısmında bulunur. Metabolizmada denge sağlayan tiroid ve paratiroid bezleri ile ilintilidir. Bu chakranın sağlıklı çalışması halinde duygu ve fikirlerimizi rahatlıkla ifade edebilir iz. Rengi mavi’dir. Alın Chakrası Beynin alt kısmında yer alır ve Endokrin bezlerinin fonksiyonlarını kontrol altında tutar. Vücudun bütün olarak faaliyet göstermesi bu chakra ile ilintilidir. Uyku durumunu ayarlar. Zihni dinlendirir. Görme, duyma, koku alma duygularını canlı tutar. Çivit mavisi renk tedir. Taç Chakra Beyin ve pinael bezlerinin fonksiyonlarını idare eder. Pinael bezler, derimize renk ve ren melatonin hormonunun dengesiyle ilgilidir. Ruh durumumuz bu chakra ile direkt ilgilidir. Taç chakra, mor, eflatun, menekşe ve macenta Renkleriyle çalışır. Yeşil sakinleştirir.. mavi huzur ve rir.. sarı enerji sağlar.. Renklerle ilgili bilmediğimiz çok fazla şey var aslında. Artık çağımızda doğal terapilerde Renklerin gücü kullanılıyor. ve bedenin dengesini sağlamadan tutun, ruhsal rahatsızlıklara kadar bir çok alanda Renkler derman olabiliyor. Her gün üzerinize giydiğiniz giysilerle ilgili olarak, onların size “yakışıp yakışmadığını” söyleyen dostlarınız, aslında farkında olmadan o giysinin Renkleriyle ilgili yorum yaparlar. Kırmızı bir bluz giymişseniz, “Seni açmış” diyebilirler. Üzerinizde mavi varsa, “teninle uyum sağlamış” gibi bir yorum yapabilirler.. ve bütün bu yorumlar esas olarak, Renklerin yansıttığı o enerjiden kaynaklanıyor. Yani seçtiğiniz Renkler, bir anlamda. sizin ruh halinizi de yansıtıyor. Doğal bir ortamı özleyip, “bir kafamı dinleyemedim” diye hayıflandığınızda, aslında hep “masmavi bir deniz” düşler pek çok İnsan. Yani itina inizi çekerim; asıl olarak düşlenen, denizin “masmavi” olanı..
“Doğal terapi” Sonuç olarak, bir yemyeşil doğa parçasını da seyretsek, bir deniz kenarının bize “iyi geldiği”ni de söylesek, burada bir “doğal terapi” söz konusu. Yeşil rengin İnsanı rahatlattığı, . morun dengeyi gerçekleştirdiği, denizin mavisinde ise huzurun bulunduğu gibi tanımlamalar, Renklerin anlamını ve etkisini kendine iş edinmiş uzmanlar tarafından uzunca bir süredir ifade ediliyor. Artık, ” Baş ağrılarına, migrene etkili Sarı renk “bir çok uzmanın kullandığı bir yöntem. Yeni tanışmalarda şuna da itina ettiniz mi, bilmiyorum İlk karşılaşmalarda İnsanın karşı tarafa yaydığı enerjinin baş aktörü de renk ! Dolayısıyla, ilk randevuda, karşısına simsiyah elbiselerle gelen bir İnsanın daha ilk dakikadan itibaren huzursuzluğunu anlayabiliyor bir renk terapisti. Çünkü siyah, genellikle (Baştan ayağı simsiyah giyilmişse eğer) karamsarlığın da rengi.
Ruhsal ve fiziksel olarak sağaltıcı etkisi var. Peki, ” Baş ağrılarına, migrene etkili Sarı renk “nedir? Bedenimizin metabolizmasında sağlıklı bir akış sağlamak ve birtakım dengesizlikleri ortadan kaldırmak için Renkler den yararlanma”. Özü bu Baş ağrılarına, migrene etkili Sarı renk nin. Onların İnsana ve rdiği farklı enerjileri var ve renk terapistleri bu “enerjilerin” farkında. Aslında bizler de, aldığımız bir hediyede, yada taktığımız bir takıda renk seçerken, farkında olmadan ruh halimizi yansıtıyoruz. Elimizin gittiği rengin bir anlamı var çünkü. Renkler sadece ruhsal anlamda iyi gelmiyor, bir çok hastalığı sağaltmada da onların enerjisinden yararlanılıyor. Bazı uzmanlar, bedenin hasta bölgesine Renkli ışık ve rerek, kişinin kendisini iyi hissetmesini sağlamayı amaçlıyor.
Hiç düşündünüz mü? Bazı Renkleri sever ve bazı Renkleri ise itici buluruz. Niçin böyledir bu öncelik lerimiz? Neden farklıdır ve neden her İnsana adeta özeldir.
İnsanın doğası her açıdan çok komplike olmasının yanında ihtiyaçlarına göre ve yaratılışına uygun bir çok değişimi kendi için de barındırmaktadır. Her İnsanın sevdiği, ve hatta kendisi ile özdeşleştirdiği Renkler vardır. Hani hepimiz biliriz “ zevkler ve Renkler tartışılmaz” diyerek bazılarımızın diline neredeyse pelesenk olmuş bir cümle geliştirmişizdir. Zaman zaman farklılıklarımızı bu cümleyi kullanarak aşmaya çalışırız.
Renkler bizim için hem tedavi amacıyla ve hem de kendi kişilik Özellikleri mizin tespiti açısından önemlidir. Bugün artık ülkemizde son yıllarda Baş ağrılarına, migrene etkili Sarı renk giderek yaygınlık kazanmaya başlamış ve bu yolla İnsanın enerji bedeninde ihtiyacı olduğuna karar ve rilmiş bölgelerine zihinsel yöntemlerle ve daha başka metodlarla bu renk terapileri yapılmaya başlanılmıştır. Sadece ihtiyacı olduğuna karar ve rilmiş bölgelere uygulanılmasının dışında İnsan aurasının düzeltilmesi, beyinde alfa dalgası hakimiyetinin oluşturulması, sindirim sorunlarının tedavisinde, zihinsel performansın arttırılmasında, kişinin psikolojik ve ruhsal dengesindeki dalgalanmaları ortadan kaldırmak amacıyla kullanımı hızla artmaktadır. Renklerin şifadaki anlamları ve öncelik edilme sebepleri Her renk bedendeki bazı rahatsızlıkları ortadan kaldırmak için kullanılma potansiyeline sahiptir. İyileşmenin sayısız farklı yolları ndan sadece birisidir Renkler ve aslında en doğalıdır da. Kullanmayı bilmeli ve bunu bilimsel gerçeklikleri göz ardı etmeksizin yapmalıdır. Renkleri değerlendirmeyi becermek ve olabildiğince onların gücünü şifayı elde etmekte kullanmak için İnsanın sessiz ve sakin rahatsız edilmeyeceği bir ortamda sadece zihnini kullanması yeterli olmaktadır. Başlangıçta teknik her ne kadar kolay olsa da belki uygulayıcının kendisini yaptığı işe tam konsantre edememesine bağlı olarak iyi sonuçlar alınmayabilir. Uygulamaya devam edildikçe bir çok İnsan oldukça anlamlı sonuçlar elde etmekte gecikmez ve Renklerin şifa ve rici etkisini deneyimleme imkanına kavuşur. Uygulamanın pratik olarak anlatımı bir başka yazının konusudur. Biz şimdilik Renklerin ne anlama geldikleriyle ilgili sizlere kısaca bilgiler ve rmek istiyoruz.
Baş ağrılarına, migrene etkili Sarı renk Bu renk çok çabuk itina çeker. Eğer bir üründe portakal rengi kullanılıyorsa bu ürün herkes için dir mesajı ve rilmektedir. Baş ağrılarına, migrene etkili Sarı renk LC Waikiki ürünlerinde gözlemlenebileceği gibi küçük çocuklar için yapılmış olan oyuncaklarda ve kıyafetlerde portakal rengi sıklıkla kullanılır. ve İnsanlar bu rengin olduğu yere çok çabuk ve rahatça girebilecekleri hissine kapılırlar. Fanta ile Fruko nun Renklerinin özellikle itina çekmesi ve bunları içenlerin hetorojen (hedef kitlenin bütün İnsanlar olduğu mesajını ve rme adına) bir dağılım göstermesi söz konusudur. Bu renk bulunduğu grubu sayıca olduğundan büyük, çok ve daha cana yakın gösteren bir özellik taşır. Baş ağrılarına, migrene etkili Sarı renk pazaryerlerinde portakal, mandalina ve havuç satılan standların diğer meyve ve sebzelerin satıldığı yerlere göre daha fazla ve daha çok olduğu inancını İnsanlarda uyandırır. Baş ağrılarına, migrene etkili Sarı renk yine AKUT çalışanlarının Adapazarı, İzmit ve Gölcük de olan depremler sırasında, üzerlerine giydikleri tulumları da hep portakal rengiydi ki; bu renk elbiseleri ile Akutçular çevredekilerce kolaylıkla görülmekte ve büyük bir kalabalığın için de bulunsalar bile kolaylıkla fark edilmekteydiler. Renk körlüğü, Renkleri ayırmakta güçlük çekilmesi ve yetersiz kalınması durumudur. Renk körlüğü, gözün renk algılayan pigmentlerinde sorun yaşanması sonucu meydana gelmektedir. Renk körlüğü olan İnsanların çoğunluğu, kırmızı ile yeşil renk arasındaki farkı ayırt edemez. Bir de daha az yaygın formu olmasına rağmen, sarı ile mavi rengin ayırt edilememesi şeklinde renk körlüğü de bulunmaktadır.
Bu göz sorunu hafif yada şiddetli şekilde olabilmektedir. Eğer tamamen renk körlüğü söz konusu ise, gri, siyah yada beyaz Renkler de görme olayı gerçekleşir. Ancak, bu durum oldukça nadir olarak gerçekleşmektedir. Renk körlüğü yaşayan İnsanların çoğu, sarı, gri, bej ve mavi renk yerine, kırmızı, yeşil ve turkuaz Renklerinde görürler. Renk körlüğü erkeklerde daha yaygındır. Kadınların renk körlüğünden sorumlu kromozom taşıma olasılığı daha yüksektir, fakat erkeklerin koşullu kalıtımsal olma olasılıkları daha yüksektir. Amerikan Optometrik Derneği’ne göre, kadınların % 0, 5’i ile karşılaştırıldığında, beyaz erkeklerin yaklaşık % 8’i renk eksikliği ile doğmaktadır. Göz, retinayı etkinleştiren ve koni adı ve rilen sinir hücrelerini içermektedir. Gözün arkasında ışığa duyarlı katman dokusu Renkleri görmek tedir. Üç farklı türde olan koniler, çeşitli dalga boyundaki ışık ları absorbe etmektedirler. Her bir koni, kırmızı, yeşil ve mavi şeklinde farklı bir renge karşı tepki göstermektedir ve beyine Renklerin ayırt edilmesi için bilgi göndermektedir. Eğer, retinadaki bu konilerden biri yada daha fazlası zarar görmüş ise yada mevcut değilse, Renkleri ayırt etme de güçlük yaşanacaktır. Bunların dışında renk körlüğüne neden olan faktörler şu şekildedir; Kalıtımsal Renk körlüğünün temel nedeni genetik olmasıdır ve genellikle anneden erkek çocuğa geçmektedir. Bunun yanı sıra, kalıtımsal renk körlüğü, görme kaybı sorunlarına yada körlüğe neden olmamaktadır. Uluslararası Sağlık Enstitüsü’ne göre, renk körlüğü kadınlar arasında oldukça nadir gözlenmektedir, fakat her 10 erkekten 1’inde bazı derecelerde renk körlüğü gözlenmektedir. Retina yaralanmaları yada hastalıklar sonucu renk körlüğü oluşabilmektedir. Renk körlüğüne yol açabilecek göz hastalıkları; göz tansiyonu (glokom), maküler dejenerasyon, diyabetik retinopati ve katarakt gibi göz sorunlarıdır. Göz tansiyonu (glokom), gözdeki içsel basıncın çok fazla olmasıdır. Bu basınç, gözden beyine işaret gönderen ve görme olayını gerçekleştiren optik sinirleri hasara uğratmaktadır. Bunun sonucu olarak Renkleri ayırt etme yeteneği nde azalma meydana gelebilmektedir. İngiliz Göz Doktorları Bülteni’ne göre, göz tansiyonu ile bağlantılı oluşan renk körlüğü yaşayanlarda, mavi ile sarı rengi ayırt etmede güçlük yaşanmaktadır. Maküler dejenerasyon ve diyabetik retinopati sorunlarında, konilerin bulunduğu kısım olan retina hasar görmek tedir. Böylece renk körlüğü yada bazı durumlarda körlük meydana gelebilmektedir. Katarakt göz sorununda ise, göz merceği yavaş yavaş şeffaflaşarak değişime uğramaktadır. Bunun sonucunda Renkler daha soluk görünmektedir. Renk körlüğüne sebep olabilecek diğer hastalıklar ise, diyabet, Parkinson hastalığı, Alzheimer hastalığı ve çoklu doku sertleşmesi şeklindedir. Belli başlı ilaçlar renk körlüğüne neden olabilmektedir. Klorpromazin (Thorazine) ve tiyoridazin (Mellaril) gibi antipsikotik ilaçlar bunlardan bazılarıdır. Tüberküloz tedavisinde kullanılan bir antibiyotik ilaç olan etambutol (Myambutol), optik sinirlere hasar ve rebilmekte ve renk körlüğüne yol açabilmektedir. Bazı kalp ve Baş ağrılarına, migrene etkili Sarı renk ilaçları, reçeteli sinirsel bozukluklar için kullanılan bazı ilaçlar, sonradan edinilmiş renk körlüğüne yol açabilmektedir.
Diğer faktörler Renk körlüğüne yol açan diğer faktörlerden birincisi, yaşlanmadır. Diğer faktörler ise, zehirli kimyasallardır. Renk körlüğünün çaresi yoktur. Genellikle, kırmızı ve yeşil rengin ayırt edilemediği renk körlüğünü tedavi etmeye ihtiyaç yoktur. Çünkü gözün fonksiyonları normal şekilde devam etmektedir. Öte yandan, kalıtımsal renk körlüğünün herhangi bir çaresi ve tedavisi bulunmamaktadır. Renklerin parlaklıkları yada karşınıza çıkabilecek yerleri ile ilgili ipuçlarını öğrenmek, Renkli cisimlerin yerlerini ezberlemek, renk körlüğü tedavisinin bir parçasını oluşturma ktadır. Örneğin, trafik lambalarının ışık Renklerini sırası ile ezberlemek ve trafikte ona göre hareket etmek, yardımcı olacaktır.,
Yapılan son çalışmalar, bazı ender görülen retina bozukluklarının renk körlüğü ile bağlantısı olduğunu göstermektedir. Bu retina sorunlarının, gen değiştirme teknikleri yardımıyla düzeltilebileceği düşünülmektedir. Fakat bu tedavi seçenekleri hala üzerinde çalışma aşamasındadır ve ileride kullanılacak duruma gelebilecektir.
Birinci tür renk körlüğünde, kırmızı ile yeşil rengi ayırt etmekte güçlük çekilmektedir.
İkinci tür renk körlüğünde, sarı ile mavi rengi ayırt etmede güçlük çekilmektedir.
Son olarak üçüncü tür renk körlüğünde ise, herhangi bir renk algılaması yoktur ve bu tür renk körlüğüne achromatopsia adı ve rilmektedir. Bu renk körlüğünü yaşayan kişiler, her şeyi Baş ağrılarına, migrene etkili Sarı renk te görmek tedirler.
Fakat, achromatopsia renk körlüğü, diğer iki renk körlüğü türüne göre oldukça nadir gözlenmektedir. Kalıtımsal ve Sonradan Edinilmiş Renk Körlüğü Renk körlüğü, kalıtımsal ve sonradan edinilmiş şeklinde iki gruba ayrılmaktadır. Kalıtımsal renk körlüğü diğerine göre çok daha yaygındır ve genetik bozukluk sonucu oluşmaktadır. Bunun anlamı, kalıtımsal renk körlüğünün diğer aile bireylerinde de gözlenebilme ihtimalinin artması demektir. Sonradan edinilmiş renk körlüğü ise ileriki yaşlarda gelişmektedir ve hem erkekleri hem de kadınları eşit oranda etkilemektedir. Sonradan edinilmiş renk körlüğü, optik sinirlerin yada retinanın zarar görmesi sonucu oluşmaktadır. Bundan dolayı, eğer renk körlüğü sorunu yaşıyorsanız, bu durumun herhangi bir göz hastalığının işareti olması ihtimaline karşın, bir göz doktoruna gitmenizde fayda olacaktır. Etraftaki Renkleri daha soluk gördüğünüz halde bunun farkında olmayabilirsiniz. Bazı İnsanlar, trafik ışık larında yaşadığı sıkıntı sonucu yada çocukları Renklerle ilgili materyal ödevlerinde sıkıntı yaşadıklarında, renk körlüğünün farkına varabilmektedir. Renkleri görmek özneldir. İnsanların, kırmızı, yeşil ve diğer Renkleri tam olarak aynı şekilde gördüğünü bilmek mümkün değildir. Ancak, göz doktoru normal göz muayenesi sırasında, bazı testler yardımı ile renk körlüğünü tespit edebilmektedir. Göz doktoru, psödoizokromatik plaka adı ve rilen özel şekilleri içeren kartları kullanarak renk körlüğü tanısı koyabilmektedir. Bu şekiller, küçük ve sayısız Renkli beneklerin için e gizlenmiş olan rakam, sayı yada sembollerden oluşmaktadır. Bu beneklerin içerisine gizlenmiş olan rakam, sayı ve sembolleri yalnızca normal sağlıklı gözler fark edebilmektedir. Eğer renk körlüğü varsa, burada gizlenmiş olan rakam ve sayılar görülemez yada görülse bile yanlış görülür. Ayrıca, çocuklarda okula başlamadan önce renk körlüğü testi yapılması önemlidir. Çünkü, okulun ilk yıllarında çocukların eğitim materyalleri oldukça renk lidir.
Yaşam Stili ve Evsel Çareler Her ne kadar kalıtımsal olarak gelişen renk körlüğünün herhangi bir klinik tedavisi bulunmasa da, bu sorunu yaşayan İnsanların çoğu, bu şekilde yaşamanın kolay yöntemlerini kendilerine göre belirlemişlerdir. Renkli nesnelerin sırasını ezberlemek bu yöntemlerden biridir. Böylece trafik ışık larını anlamak daha kolay olacaktır. Renkli nesneleri etiketlemek ve böylece diğerlerinden bu işaret sayesinde ayırt etmek. Tabi bu işlemi, renk körlüğü olmayan birinin yardımı ile yapmak gerekmektedir.
Renkleri tek başına yada başka bir tedavi yöntemiyle birlikte, beden titreşimlerini düzeltmek ve sağlığı temin etmek için kullanabiliriz. Eğer vücudumuzun bir hücresi yanlış bir frekanstaysa, bu durum elektromanyetik alanı etkiler. Bu hücrenin bulunduğu organ ve bedeni çevreleyen auramızın da kötü etkilenmesine neden olur. Eğer bir rengin frekansını kullanarak, bu organın yeniden doğru titreşmesini sağlarsak, yani hasta olan bölgeye gerekli olan rengi ve rirsek, değişmiş olan titreşimi yeniden dengeye kavuşturabiliriz. Çünkü beden, uygun şartlar altında, her zaman, orijinal yapısını yeniden kazanma eğilimine sahiptir. Sağlıklı yaşamanın bir koşulu da, bedendeki renk enerjilerinin uygun bir denge halinde bulunmasıdır. Bu denge durumunun bozulması hastalığı doğurur. Renkle tedavi biliminin gayesi, bedendeki renk enerjileri arasındaki doğal dengeyi yeniden inşa etmek yoluyla hastalıklarla mücadele etmektir. Araştırmalar bize göstermiştir ki, İnsanda bedeni kuşatan elektromanyetik bir alan vardır. Buna Aura ve ya enerji beden adı ve rilir. Bedenimizi bulut gibi saran bu enerji alanı, ışık, (renk ) elektrik, ısı, ses, manyetik ve elektromanyetik etkiler ile sürekli olarak etkileşimdedir. Ayrıca bu enerji alanı için de yedi adet de, chakra adını ve rdiğimiz enerji dağıtım merkezleri vardır. Chakra’lar bedene giren ve beden tarafından yayılan enerjilerin oranlarını düzenlerler. Ayrıca bedendeki fiziksel, duygusal, zihinsel ve ruhsal fonksiyonların yerine getirilmesi için gerekli olan enerjiyi emerek, bunları ihtiyaç duyulan bölgelere dağıtırlar. Her bir chakra ayrı bir renge sahiptir. Chakraların fiziksel bedene doğrudan bağlı oldukları tek yer, salgı bezleri ve omurga sistemidir. Enerji merkezleri vasıtasıyla emilen enerjilerin vücuda yayılması, dolaşım ve sinir sistemlerinin yardımıyla gerçekleşir. Bu yolla tüm organlar, dokular ve hücreler enerjilerden eşit olarak faydalanmış olurlar. İnsanı ayakta tutan bütün bu sistemler ve organlar, enerjiye (belirli Renkler e) karşı duyarlıdırlar. İnsanın için de bulunduğu duygusal değışık likler (öfke, korku, negatif düşünceler vs. ) chakralarda enerji dengesizliği meydana getirir. Burada, belirli bir rengin fazlalığı ve ya azlığı söz konusudur. Chakraların dengesiz çalışması fizik bedende hastalıkları oluşturur. Eğer bünyemizde herhangi bir denge bozukluğu başgösterirse, bazı Renkleri ve ya renk kombinasyonlarını kullanarak, iç dengemizi tekrar kurabiliriz. Renklerin çevrelerine yaydıkları titreşimler, vücudun elektromanyetik ışınımıyla doğrudan bir etkileşim için dedirler. Söz konusu titreşimler chakralar tarafından emildikten sonra, direkt olarak omurgalara iletilirler. Omurgalara ulaşan bu enerji dolu titreşimler, sinirler yardımıyla gerekli organlara ve dengesi bozulan sistemlere taşınırlar. Böylece fiziksel rahatsızlıklara yol açabilecek olan duygusal ve zihinsel şikayetler en aza indirilir. Renklerle tedavi üzerinde çalışırken karşılaşılan en büyük sorun ise, ihtiyaç duyulan Renklerin belirlenmesidir. Her rengin bir de tamamlayıcı rengi vardır. Örneğin Kırmızı Turkuaz. Turuncu Mavi. Sarı Mor. Yeşil Macenta’dır. Terapide Renkler bazen tek başına bazen de tamamlayıcı Renkleri ile birlikte kullanılır. Bu konu uzmanlık isteyen bir iştir. Çünkü Renklerin bilinçsiz olarak kullanılması yarar yerine zarar da getirebilir. Renkler den en iyi şekilde yararlanmak istiyorsak mutlaka bir renk terapistine başvurmalıyız. Renklerin Anlamları Renkler hayatımızın parçası. Renkler olmasaydı hayat çekilmez olurdu herhalde. Peki Renklerin hayatımız nasıl etkilediğini biliyor musunuz? Renk seçiminin kimi zaman Son olarak, Renklerin İnsanların yaşadığı mekanlardaki etkisi konusunda bilgi ve rir misiniz? İnsan hayatının önemli bir kısmı kapalı mekanlarda geçtiği için bu konu büyük önem arzetmektedir. Özellikle ev hanımlarının zamanının çok önemli bir kısmı bu kapsamda ele alınmalıdır. Dolayısıyla İnsanın bulunduğu mekanın rengi kişiliği ile uyumlu olmalıdır. Bu amaçla dekorasyonda doğru Renkler seçmeli, odanın şeklini doğru ayarlamalıyız.
Oturma Odası Oturma odası, ev sakinlerinin en fazla vakit geçirdikleri mekandır. Bu kısımlar için doğal ve yumuşak Renkler öncelik edilmelidir. Oturma odalarında itina dağıtıcı Renkler den uzak durulmalıdır. Yeşilden mora açık Renkler öncelik edilmeli, kanepe, halı ve sandalyelerin Renkleri duvarların Renklerinden koyu olmalıdır.
Yemek Odası Açık ve orta koyu Renkler de olmalıdır. Yemek odası için seçim yaparken yiyeceklerin doğal Renklerini gözünüzün önünde bulundurmalısınız. Yeşil ve tonlarından uzak durmalısınız. Çünkü bu Renklerin hastalık hissi ve ren Özellikleri vardır. Masa örtüsü ve peçeteler itina çekici sarı tonlarında olmalıdır.
Mutfak Mutfakta pembemsi sarı tonlu heyecan ve enerji ve ren Renkleri seçmelisiniz. Bu Renkler tembelliği yok eder, enerji ve rir, yaratıcılığı artırır. Mutfakta iyi aydınlatma olmalı, mutfak tezgahı canlı renk te olmalıdır. Mutfakta kullanılan gereçler, mekanın hakim rengiyle uyum içerisinde olmalıdır.
Yatak Odası Gençler ve yeni evliler yatak odalarında yumuşak ve huzur ve ren, kırmızıya yakın hoş Renkleri seçmeli. Bu yaş grubundan büyükler ise yumuşak maviye yakın sarımsı Renkler seçmelidirler. Ayrıca seçilecekRenkler bulunulan yerin havasına göre uyum için de olmalıdır. Mesela soğuk yerlerde sıcak Renkler, sıcak yerlerde serinlik hissi ve ren Renkler öncelik edilmeli.
Çocuk Odası Ergenlik çağına gelene kadar çocuk odalarında kırmızı, turuncu ve sarı gibi neşe ve canlılık ve ren Renkleri öncelik edilmeli. Daha ileri yaşlarda ise mavinin ve yeşilin tonları kullanılabilir. Bu odalar için koyuRenkler den uzak durulmalıdır.
Çalışma Odası Bu mekanlarda, İnsanın anlama ve çalışma yeteneği ni artıracak maviden mora kadar olan Renkler öncelik edilmelidir.
Renklerin dili, yani neyi ifade ettiği konusunda neler söylemek istersiniz?
Yaratılan ve görülebilen bütün Renkler pozitiftir ve İnsanı rahatlatır, ona mutluluk ve rir. Renklerle kişinin iç dünyasını okur ve İnsanların hayatını daha düzenli hale getirmiş oluruz. Renklerin dili, yani İnsan psikolojisine etkisi şöyledir. Güneş ışınlarında bulunan altı rengin birbirinden farklı sayısız tonu elde edilebilir. Renk Uyumu Nedir? İç dekorasyon yaparken, web sitesi yada bir sunum hazırlarken kullanılacak Renklerin seçimi yapılırken, öncelik ler kadar kullanılan Renklerin birbirleriyle uyumu da önemlidir. Çünkü her renk bir biriyle aynı uyumu göstermemekte ve bazen çok itici sonuçlar elde edilebilmektedir. Bir biriyle uyumlu yada birbirini tamamlayan Renklerin dengeli bir şekilde kullanılmasına renk uyumu denir. Renk uyumu için birbirine yakın Renklerile sıcak soğuk Renklerin ve zıt Renklerin Özellikleri ne göre birbirleri ile belli bir denge içerisinde kullanılmaları esastır. Ya Renkler Olmasaydı? Renk siz bir dünya olsaydı yaşadığımız mekan, her şey tek renk üzerine Nasıl olurdu yaşam hiç düşündünüz mü? Tek düzeliği, renk sizliği ve zamansızlığı… Renkler hayatın vazgeçilmezlerinden… Yaratılmış her şey Yaratan’dan ötürü zaten güzel Aynen öyle de yaratılan bütün Renkler de özel Siyah olmasa beyazın kıymeti bilinmezdi Kırmızı olmasa, yeşil tek başına güzelliğini sergileyemezdi Renkler kadar birbirine tezat duygularda özel Özlem olmasa vuslatların kıymeti bilinmezdi Gözyaşları olmasa, gözlerimizden süzülen, dudaklarımızdaki tebessümlerin ne anlamı kalırdı? Yaratılmış her şey diğer tezadı ile dengede Mıknatıslarda dahi kuzey güneyi çeker İki aynı kutup birbirini iter Gökyüzünün mavisini yitirdiğini evrendeki tüm Renklerin birbirine karışıp neticede alelâde bir Böbrekleri ve böbreküstü bezlerini uyaran kızıl rengin tüm dünyaya hakim olduğunu hayal edin lütfe Yiyeceklerin çekici Renklerini silin gözlerinizden Afiyetle içtiğiniz çorba ile tabağınızın, tabak ile kaşığınızın hatta elinizin, kaşınızın aynı renk olduğunu düşünün Sevdiğiniz İnsanı nasıl ayır ederdiniz diğer hemcinslerinden? Ya beslenme nasıl olurdu? Çiçeğin kokusunu duyabilmek ama rengini görememek ne kadar tatmin ederdi bizi?
Evren için de pek de itina e değer bulmadığımız bu küçük ayrıntıyı yitirdiğimizi düşünelim bir anlığına…Yitirilen birçok güzellik gibi nasıl da büyürdü gerekliliği gözümüzde… Denizin, bulutların ve gökyüzünün rengi aynı, balıkların rengi aynı… Her şey tek düze ve hep aynı Sonsuzluğa aşık İnsanoğlu için ızdırap dolu olurdu yaşam Oysa dünya öyle güzel Renklerle donatılmış ve bu minik “renk “ dediğimiz detaya öyle güzel vazifeler yüklenmiş ki İnsanın sadece Renkleriçin dahi her gün şükretmesi gerekiyor. Renklerin kullanılış ustalığı da, sihirli Renkler dünyasının başka bir muamması Öyle ki, karpuzun rengi kırmızı… Zamanımızın araştırmaları İnsanların kırmızı rengini daha çok tükettiğini kanıtlıyor ve yazın en kavuran sıcaklarında merhametlilerin en merhametlisi olan Rabbimiz, biz aciz kulları için kırmızı şerbet toplarını yaratıyor Uzmanlar yazın şekerli sıvılar tüketmemizi önerirken her şeyi Yaratan Allah (C. C. ), zaten kulları için gerekli besin ve gıdaları önceden hazırlayıp onların tam da en ihtiyaç duydukları anlarda onlara gönderiveriyor. Yine bir araştırma, İnsanoğlunun “canım çekti” dediği şeylerin, aslında metabolizmasının ihtiyacından kaynaklandığını kanıtlıyor Yani grip olacak bir İnsanın canı portakal istiyorsa bu bir tesadüf değil Bilakis, Rabbimiz Allah’ın (C. C. ) hastalıkla mücadelede yarattığı vücut için takdir ettiği bir lütfu Aynen öyle de, renginin turuncu, aromasının hoş kokulu olması da ayrı bir ustalık Renkler aynı zamanda bir savunma mekanizması Siyah beyaz çizgileriyle aslanların gözlerini kamaştıran zebralar yaşamlarını, Allâh’ın (C. C. ) lütfettiği Renklerine borçlular Güzel kelebekler, kanatlarındaki göz şeklinde boyanmış benekleri ile bir çok düşmanlarını kendilerinden uzaklaştırabilmektedirler Renk değiştirme de özel yaratılan hayvanlardan bir diğeri olan bukelamunu bulunduğu ortamdan, Renkleri itibariyle soyutlamak neredeyse imkansızdır
Renkler İşinizi Kolaylaştırıyor. İş yaşamında Renklerle doğrudan ilişkide olduğumuz diğer bir alan, kullanılan dokümanlardır. Dokümanlarda kullanılan Renkler ve şekiller, şirket hakkında bilgi ve rirken dokümanda yer ve rilen konuya ilgiyi yoğunlaştırır Renkler, yaşamımızda tahmin ettiğimizden daha önemli bir yere sahiptir. Gerek günlük yaşamda gerekse iş yaşamımızda Renklerin önemini yadsıyamayız. İş yaşamımızda Renklerin önemini birkaç kategoride ele alabiliriz. Giyim tarzımızın ve kıyafetlerimizin iş hayatımızı etkilediği gibi bulunduğumuz ortamın Renklerinin de motivasyonumuzu doğrudan etkilediğini göz ardı edemeyiz. Ofislerde aydınlık Renkler daha ve rimli çalışmamızı sağlarken, karanlık, loş odalarda çalışanların ve rimlerinin çok daha düşük olduğu bir gerçektir.
Görüntüleri etkili olarak sunabilirsiniz Görüntüleri sunmada renk sizin güçlü bir aracınızdır. Renklerin etkileyici kullanımıyla belgenizden iletmek istediğiniz Özellikleri; güç, içtenlik, dürüst lik vs. görüntüye ve rebilirsiniz. Psikolojik olarak okuyucuyu dilediğiniz tarafa yönlendirebilirsiniz. Her renk farklı psikolojik etkiye sahiptir. Bunları ustalıkla kullanarak okuyucularınızı arzuladığınız yöne götürebilirsiniz. Sonuç olarak, belgelerinize renk eklemek size daha ikna edici ve etkili bir iletişim sağlayacaktır.
Renkler belgelerinizi farklılaştırır İtina i ana noktalara çekmek için, belgenizin özel bölümlerini uygun bir renk kullanımıyla vurgulayabilirsiniz. Ayrıca, Renkleri etkili bir şekilde kullanarak benzersiz ve özgün belgeler yaratabilir ve okuyucularda iyi bir izlenim bırakabilirsiniz. Renklerin İnsan davranışları üzerindeki etkileri ni göz önüne alırsak, dokümanları bu doğrultuda tasarlayabilirsiniz. İş hayatında kritik noktalarda ve karar ve rme sürecinde etkili belgeleri yine Renkler vasıtasıyla düzenleyebilirsiniz.
Belgelerinizi daha rahat okunur hale getirerek anlaşılır yapabilirsiniz. Bir belgenin farklı kısımlarını betimlemek için Renkler kullanılabilir. Ayrıca, belirli öğeler için hep aynı rengi kullanarak belgenizi daha anlaşılır yapabilirsiniz. Kullanabileceğiniz başka bir teknik ise okuyucunun gözlerini istediğiniz yöne yönlendirmek için derecelendirme kullanarak renk farklılıklarını uygulamaktır.
Renklerin önemi ve iletişim aracı olarak gücü Görme duyusuyla renk bilgisi maksadımızı ve kararımızı etkiler. İnsanların tatma, koku alma, dokunma, görme ve duyma olmak üzere beş duyusu vardır. Görme duyusuyla aldığımız bilgi bunların toplamda yaklaşık %87’sini oluşturur. ve görme duyumuzla aldığımız bilginin yaklaşık % 80’i renk bilgisidir. Bu figürlerin doğruladığı gibi, edindiğimiz duyusal unsurların büyük bir bölümü renk bilgisi formundadır. Kısaca, renk bizim hayatımızdaki çok önemli bir mevcudiyettir. Renkler hayal edebileceğimizden daha çok güce sahiptirler. ve bu gücü iş belgelerinize koyarak birçok yeni fırsat yaratabilirsiniz. Günümüz trendi, şüphesiz “Renklerin Başarısı” na doğrudur.
Gökkuşağının yedi rengini kullanan renk tedavisinin amacı; vücut enerji merkezlerini dengeleyip geliştirmektir. Böylelikle vücudu kendi iyileşme süreci için uyarmış olur. Renklerle tedavi enerjisi boşalmış enerji merkezlerini (çakraları) yeniden dengelemek için Renkleri kullanır. Çakralar Gökkuşağının yedi renginden her biri vücuttaki temel yedi çakradan birine karşılık gelir. Bu çakralar her biri bir diğerine bağlı enerji spiralleri gibidir. Çakra Sanskritte tekerler/çark manasına gelmektedir. Aslında Akupunktur hakkında biraz bilgi sahibi olan biri vücutta 300 kadar çakra olduğunu bilir. Ana çakraları her biri pürüzsüz ve aşağı yukarı hep aynı hızda çalışan ve bir saati yada motoru çalıştırmaya yarayan bir grup çarkmış gibi düşünebilirsiniz. Buna göre sağlık bu çarkların pürüzsüz ve düzenli olarak işlemesinden geçer. Renklerin üzerimizde çok büyük etkileri vardır; zihinsel, fizikseli duygusal ve ruhsal etkiler. Enerji merkezlerimiz bloke edildiğinde ve ya boşaldığında, vücudun mekanizması doğru çalışamaz ve bu da farklı konularda bir çok probleme sebep olur. Renklerin çakralarla alakalandırılması Gökkuşağı Renklerinin her biri farklı dalga boylarının ışığı olduğundan her rengin kendine has enerjisi vardır. Renklerle tedavide vücuda doğru renk uygulanarak bu çakraların yeniden dengelenmesi sağlanır. Bir renk ten faydalanmak için en iyi yöntem o renk üzerinde etraflıca düşünmektir. Biliyoruz ki evrende var olan her şey kendine özgü bir titreşime sahiptir. Renkler de, bir ışık frekansının belli orandaki yoğunlaşması sonucunda ortaya çıkar. Elektromanyetik yelpazeye baktığımızda, yelpazedeki her rengin kendine özgü bir titreşime sahip olduğunu görürüz. Aynı şekilde, İnsan vücudundaki hücre, organ, kas ve kemik de belirli bir frekansla titreşir. Bu frekansın değişmesi, hastalığa sebep olur.
Sağlıklı yaşamanın bir koşulu da, bedendeki renk enerjilerinin uygun bir denge halinde bulunmasıdır. Bu denge durumunun bozulması hastalığı doğurur. Renkle tedavi biliminin gayesi, bedendeki renk enerjileri arasındaki doğal dengeyi yeniden inşa etmek yoluyla hastalıklarla mücadele etmektir.
“Eğer bir rengin frekansını kullanarak, bu organın yeniden doğru titreşmesini sağlarsak, yani hasta olan bölgeye gerekli olan rengi ve rirsek, değişmiş olan titreşimi yeniden dengeye kavuşturabiliriz. “Çünkü beden, uygun şartlar altında, her zaman orijinal yapısını yeniden kazanma eğilimine sahiptir.
Baş ağrılarına, migrene etkili Sarı renk geniş yelpazede uygulanmaktadır. Bunların en önemlileri şöyledir
• Renkli ışık
1 Işık Kutusu,
2 Projektör,
3 Renkli Cam,
4 Renk Meditasyonu
• Kumaş ve dekor
1 Kıyafetler (iç çamaşırları )
2 Örtü ve çarşaflar; pembe, yeşil, sarı rahat nefes aldırır.
3 Perdeler.
4 Duvar ve mobilyalar
5 Doğa ve bitkiler
• İmajinasyon (Gözde canlandırma )
• Renkle nefes alma
• Yiyecek, içecekler, Renkli sular
Çakralar için Baş ağrılarına, migrene etkili Sarı renk ; Renklerle şakralar arasındaki ilişki Baş ağrılarına, migrene etkili Sarı renk Kromoterapi adıyla bilinen renk tedavisi eski Mısır’da, Çin’de ve Hindistan’da çok eskiden beri biliniyordu. Bu tedavi yöntemi İnsanda bazı Renkler e ait merkezler olduğu teorisinden yola çıkmaktadır. “Chakra” (şakra) adı ve rilen bu merkezler belirli organları yönetir. Daha öncede söylediğimiz gibi vücudumuzda 7 tane şakra, “enerji merkezi” vardır. Bunlar belirli Renklerle de uyum halindedir. Organik ve ya psikolojik nedenlerden dolayı bu merkezler görevlerini yapamaz duruma gelince, hem idare ettikleri organlarda bazı hastalık belirtileri görülmeye başlanır, hem de uyum halinde bulundukları renk titreşimleri azalarak bu renge olan ihtiyaçları artar. Baş ağrılarına, migrene etkili Sarı renk Kromoterapi de bu duruma gelen hastaya aksayan şakranın rengiyle ilgili tedavi uygulanır. Bildiğiniz gibi şakralar kapalı olduğu zaman enerji akımında problem meydana gelmektedir. Şakralar değışık yöntemlerle açılmakta bu yöntemlerden biride Baş ağrılarına, migrene etkili Sarı renk dir. Bu terapi için aşağıdaki yolu izlemeniz gerekir
• Şakraların renginde yedi adet kumaş hazırlayın.
• Sakin bir ortamda olayları gözden geçirin ve sizi en çok etkileyen olayın üzerinde durun.
• Bu Renkli kumaşların yararlı olacağına inanarak 3-5 dakika zihinsel olarak yoğunlaşıp, derin nefes alıp ve rin.
• Şakraların rengindeki kumaşları tek tek üzerinize yerleştirin.
• Bu işlemi enerjiyle şarj olduğunuzu hissedene kadar devam edin.
Renk soluması egzersizi Rahat bir konumda oturun ve ya yatın. Belkemiğinizin düz olmasına özen gösterin. Ayak tabanlarını içe dönük bir vaziyette yere doğru tutun. Gözlerinizi kapatıp derin ve ritmik nefesler alın. Evrenin sonsuzluğundan kopup gelen saf ve beyaz bir ışık girdabının, kafanızdan girip vücudunuzun en uzak köşelerine kadar yayıldığını ve sonra da ayak tabanlarınızdan çıkıp gittiğini varsayın. Kafanızın çevresinde ve üstünde hafif pembelikte ve macenta rengi ağırlıklı bir ışık küresinin oluştuğunu hayal edin. Bu enerji dolu sıcak ışığı, beş kez derin derin soluyun. Ardından tüm itina inizi alnınızın orta kısmında toplayın ve sağlık dolu mor rengi beş kez için ize çekin. Yavaş yavaş troit bölgesine gelin. Mavi rengi beş kez hissederek soluyun. n İtina inizi kalbinizle boğazınız arasındaki bölgeye kaydırın. Serinletici ve taze turkuaz rengini beş kez soluyun. Biraz aşağı inerek kalp bölgesinde huzur dolu yeşil rengi için ize çekin. Şimdi vücudunuzun parlak altın sarısı bir haleyle çevrelendiğini hayal edin ve rengi de beş kez soluyun. Renk bir enerjidir. Giysilerimiz bizim hem ayıracımız hemde renk süzgeçimizdir. Renklerin büyülü dünyası hakkında fikir sahibi olmak için her şeyden önce ışık kavramını incelememiz gerek ışık rengi oluşturan bir tür elektromanyetik enerjidir. Güneş tarafından, çeşitli dalga boylarında üretilen bu enerji, nesnelerden yansıyıp gözümüz tarafından algılandığa ışığı görmüş oluruz. Aslında çevremizde bulunan ve görebildiğimiz her şey, ışığın yansımasıdır. Örneğin koyu renk te görünen nesneler, parlak nesnelere oranla daha çok ışık emerler ve böylece göze daha az ışık yansıtırlar. Açık Renkli nesneler ise, daha çok ışık yansıtarak parlaklık ve yoğunluk yanılsamasına yol açarlar. Parlak olarak algıladığımız objeler çok ışık yansıtırlar. Işığı oluşturan dalga boylarının hızları, bir ortamdan ötekine geçerken değişiklikler gösterir. Renk, ışığın ayrılmaz bir parçasıdır. Işık değışık dalga boylarına dönüştüğünde çeşitli Renkler ortaya çıkar. Ancak gökkuşağını oluşturan yedi renk, bütün renk spektrumunun sadece çok küçük bir bölümüdür. Gerçekte her rengin birçok tonu ve çeşidi vardır. Her rengin kendine has bir emme ve yansıtma özelliği bulunur. Baş ağrılarına, migrene etkili Sarı renk Kromoterapi adıyla bilinen renk tedavisi eski Mısır’da, Çin’de ve Hindistan’da çok eskiden beri biliniyordu. Bu tedavi yöntemi İnsanda bazı Renkler e ait merkezler olduğu teorisinden yola çıkmaktadır. Chakra adı ve rilen bu merkezler belirli organları yönetir. Bunlar belirli Renklerle de uyum halindedir. Organik ve ya psikolojik nedenlerden dolayı bu merkezler görevlerini yapamaz duruma gelince, hem idare ettikleri organlarda bazı hastalık belirtileri görülmeye başlanır, hem de uyum halinde bulundukları renk titreşimleri azalarak bu renge olan ihtiyaçları artar. Baş ağrılarına, migrene etkili Sarı renk Kromoterapi de bu duruma gelen hastaya aksayan chakranın rengiyle ilgili tedavi uygulanır. Ayrıca bu merkezin uyum hali için de bulunduğu renkle ilgili besinler tavsiye edilir. Bazen bu renk merkezi ile ilgili metaller taşınması da önerilebilir. Tedavi esnasındaki süre Baş ağrılarına, migrene etkili Sarı renk Kromoterapi uzmanının tavsiyesine göre yapılır. Sağlıklı yaşamanın bir koşulu da, bedendeki renk enerjilerinin uygun bir denge halinde bulunmasıdır. Bu denge durumunun bozulması hastalığı doğurur. Renkle tedavi biliminin gayesi, bedendeki renk enerjileri arasındaki doğal dengeyi yeniden inşa etmek yoluyla hastalıklarla mücadele etmektir.
“Eğer bir rengin frekansını kullanarak, bu organın yeniden doğru titreşmesini sağlarsak, yani hasta olan bölgeye gerekli olan rengi ve rirsek, değişmiş olan titreşimi yeniden dengeye kavuşturabiliriz. ” Çünkü beden, uygun şartlar altında, her zaman orijinal yapısını yeniden kazanma eğilimine sahiptir.
Renk terapisi geniş yelpazede uygulanmaktadır. Bunların en önemlileri şöyledir
Renkli ışık 1 – Işık Kutusu, 2 – Projektör, 3 – Renkli Cam, 4 – Renk Meditasyonu
Kumaş ve dekor 1 – Kıyafetler (iç çamaşırları ) 2 – Örtü ve çarşaflar; pembe, yeşil, sarı rahat nefes aldırır. 3 – Perdeler. 4 – Duvar ve mobilyalar 5 – Doğa ve bitkiler
İmajinasyon (Gözde canlandırma )
Renkle nefes alma
Yiyecek, içecekler, Renkli sular
ÇAKRALAR İÇİN RENK TERAPİSİ; Renklerle şakralar arasındaki ilişki Baş ağrılarına, migrene etkili Sarı renk Kromoterapi adıyla bilinen renk tedavisi eski Mısır’da, Çin’de ve Hindistan’da çok eskiden beri biliniyordu. Bu tedavi yöntemi İnsanda bazı Renkler e ait merkezler olduğu teorisinden yola çıkmaktadır. “Chakra” (şakra) adı ve rilen bu merkezler belirli organları yönetir. Daha öncede söylediğimiz gibi vücudumuzda 7 tane şakra, “enerji merkezi” vardır. Bunlar belirli Renklerle de uyum halindedir. Organik ve ya psikolojik nedenlerden dolayı bu merkezler görevlerini yapamaz duruma gelince, hem idare ettikleri organlarda bazı hastalık belirtileri görülmeye başlanır, hem de uyum halinde bulundukları renk titreşimleri azalarak bu renge olan ihtiyaçları artar. Baş ağrılarına, migrene etkili Sarı renk Kromoterapi de bu duruma gelen hastaya aksayan şakranın rengiyle ilgili tedavi uygulanır. Buna karşın Birleşik Devletler’de tamamlayıcı bir uygulama olarak görülür. Yine de Ayurvedik spalar ve tıbbi uygulamaların sayısının artmasıyla son zamanlarda popülerliği giderek artmaktadır. Baş ağrılarına, migrene etkili Sarı renk nin yararları geniş ölçüde araştırılmamıştır ve halen alopatik tıp topluluğu tarafından bir yan tedavi olarak görülmektedir. Baş ağrılarına, migrene etkili Sarı renk Eğitim ve Sertifikasyon Renk terapistleri yada Ayurvedik tıp uygulayıcıları olarak çalışan kişilerin özel bir sertifika yada diploma almalarına gerek yoktur. Dişil Enerjinin Titreşimleri Ayaklarımız ağrıyor, belimiz sızlıyor, zihnimiz karmakarışık, bir türlü bu dağınık odayı toparlayamıyor; iş, görev yada zorunluluk halini alınca da yaşam enerjimizi kaybediyoruz. Bu öyle hemen olmuyor; kirleticileri biriktirme sürecimiz, vücudumuzda blokajların oluşması ruh ve beden halimize göre hızla değişebiliyor. Baş ağrılarına, migrene etkili Sarı renk özellikle kadınlarda erken yaşlanma, hücre kaybı, menopoz ve ağrılı adet dönemi gibi travma yüklü ruh halleri görülebiliyor. Kadın danışanlarımın çoğu, yaşadıkları zihinsel ve bedensel ağırlıklardan bir an evvel kurtulma arzusuyla geliyor bana. Bedenimiz bir uzmana görünmesi gerektiğini söyler bize; ama çoğu kişi ona kulak asmadığı için ancak zorunlu ilaç kullanımına ramak kala bir uzmanın kapısını çalar. Sorunlarımızın özüne inmek, tarafsız bir analiz ve sağduyu ister. Bunu her zaman başaramayız. Takılıp kaldığımız ağrılı regli dönemleri yada aşırı sinir halleri, hormonlarımızın nasıl da tahribata uğradığını bize bir kez daha gösterir. Kontrol edilemez bir hal aldığında ise bir uzmana gitmek ve destek alma zamanı gelmiştir. Kadınlar için Baş ağrılarına, migrene etkili Sarı renk , Baş ağrılarına, migrene etkili Sarı renk biz kadınların en çok haz aldığı haller, bir buket çiçeğin narinliğinde, özel bir kokunun en alt notasında gizlidir. Birçoğumuz sevilmek için yanıp tutuştuğumuz halde bir kuru dal bile alamayan ruh halimizin için de kıvranır dururuz. Bazen “Bir kuru dalını mı gördüm” diye dile getiriveririz oracıkta.
Bir kuru dala bile hasret kalmış dişil enerji oracıkta bırakıverir tüm cesaretini ve üretim gücünü. Çiçeklerin ve Renklerin eş duygu durumları için hazırlanmış preparatlarını sabah, akşam dil altınıza damlatmak ve akşamları ılık bir banyodan sonra kendi başınıza bile yapabileceğiniz birkaç basit masaj tekniğini uygulamak şifa kanalınızı açmanızı sağlar. Baş ağrılarına, migrene etkili Sarı renk (kromaterapi) kaç seanstan oluşur? Baş ağrılarına, migrene etkili Sarı renk , ilk konsültasyondan sonra, bu konudaki farkındalığınızı geliştirmeyi ve Renkleri yaşamınıza nasıl katmanız gerektiğini öğretmeyi amaçlayan 5 seanslık bir çalışma paketi ile başlar. Konsültasyon, terapistinizle aranızda geçen özel görüşmedir; rahatsızlıklarınızı dile getirir, size sorduğu soruları cevaplayarak neden terapiye ihtiyaç duyduğunuzu anlatırsınız. Baş ağrılarına, migrene etkili Sarı renk yine bu seansta terapistinizin ve receği bazı testleri çözersiniz ve terapistiniz bunu analiz eder.
İndeks: renk, zihin, kromoterapi, Sarı renk, art therapy health, Color, mind, body, alternatif tedavi, enerjist masör, masör, Emre Karakaya, ekonomik, spiritual, physical therapy, color therapy, heart therapy, blood pressure, chromotherapy, +90 534 519 9001, Bursa,
.
.
—–
—–
—-
.
Bilgi kaynaklarımız:
www.enerjistmasor.comUYARI:
Sitemizde hastalikları teşhis tedavi etmek ile ilgili 1219 sayılı Tababet Kanunu’na göre sadece doktorların görevi olduğu bilinciyle, web sitesinde yer alan bilgiler sağlıklı ve yararlı yaşama hakkında bitkisel doğal tavsiye niteliğinde olup paylaşımlar ve konularımız tavsiye ettiğimiz ürünlerimiz ilaç değil, yaşama yararlı besin destek ürünleridir. Tedavi veya hekim tedavisi yerine geçmez. Paylaşılan metinlerde ve Kürlerin içerisinde geçen bitkilerin kullanımından önce, özellikle adı geçen bitkilere alerjiniz olup olmadığını doktorunuza kontrol ettirdikten sonra kullanmanız tavsiye olunur. Yaşama sağlıklı, afiyet içinde, yararlı yaşamanız dileklerimizle…
—–
—–