Çivit Mavisi Meme Bezinde Süt Akışını Azaltır. 3

Çivit Mavisi Meme Bezinde Süt Akışını Azaltır. 3

Meme bezi faaliyetini önleyen ve süt akışında azalmasına faydalı Çivit mavisi Tiroid bezi boyunda gırtlağın hemen alt ve ön kısmında, kelebeğe benzeyen bir yapıdır. Bu bez normalin dışında büyüdüğünde guatr hastalığı ismi verilir. Meme bezi faaliyetini önleyen ve süt akışında azalmasına faydalı Çivit mavisi Guatrın en sık nedeni iyot eksikliğidir. Birtakım hastalıklar ve yangısal olaylar da guatra neden olabilir. Guatrın pek çok sebebi vardır. Fakat en sık nedeni iyot eksikliğidir. Günümüzde pek çok ülkede bu hastalığa engel olmak için sofra tuzunun içine iyot katılmıştır. Meme bezi faaliyetini önleyen ve süt akışında azalmasına faydalı Çivit mavisi Bunun yanı sıra, guatra zemin hazırlayan başka unsurlar da vardır. Örneğin, Grave’s hastalığı veya Hashimoto hastalığı gibi otoimmün hastalıklar, tiroid bezini etkileyerek guatra neden olabilir. Tiroid bezinde oluşmuş anormal nodüller de bezin normal çalışmasını bozarak guatra yol açabilir.

Tiroid kanseri ve iltihaplar da bezi etki altına alarak büyümesine neden olabilir. Meme bezi faaliyetini önleyen ve süt akışında azalmasına faydalı Çivit mavisi Hipertiroidismden yakınan insanların iyot ve kontrast madde içeren ilaçlardan kaçınması ciddi reaksiyonların oluşmaması için önemlidir (tirotoksik kriz). Aşırı aktif tiroidin tedavisi sebebine bağlıdır. Radyoiyot tedavisi de denilen ilaçları ya da sonunda cerrahiyi kapsar. Endokrin orbitopati, göz küresinin dışarı doğru çıkmasıdır, tiroid bozukluklarıyla beraber görülür. Endokrin orbitopati kadınları erkeklere göre 6 kat daha fazla etkiler. En sık göze çarpan üç semptom: geri çekilmiş üst gözkapağı, ileri doğru çıkan gözküreleri ve bozulmuş göz hareketleridir. Meme bezi faaliyetini önleyen ve süt akışında azalmasına faydalı Çivit mavisi Bu semptomlar hastada bir yere dik dik bakıyormuş izlemini yaratır. Bunun yanı sıra, bu semptomlar gözkapağının geri çekilmesi (enflamasyon ya da üst göz kapağını kaldıran kasta yara izi kalması), korneanın kuruması, konjuktivit ve korneal ülser gibi şikayetlere de sebep olur. Meme bezi faaliyetini önleyen ve süt akışında azalmasına faydalı Çivit mavisi Hipertiroidism, tiroid hormonlarının aşırı üretilmesidir ve uykusuzluk, sinirlilik, titreme ve kilo kaybına yol açar. Tiroid bezinin aşırı derecede aktif olması (hipertiroidism), tiroid hormonlarının aşırı üretilmesidir. Hipertiroidism; bağışıklık sistemi tarafından uyarılan tiroid, tiroid bezi veya nodülünün otonom aşırı aktivitesi ve de tiroid hormonu içeren ilaçların aşırı tüketilmesi gibi çok çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilir.

Hangi Besinler Migren Atağına Neden Olur? Migrene neden olan besinleri peynirler ve tiramin içeren besinler şeklinde özetleyebiliriz. Tiramin, besin bekletildikçe, proteinlerin yıkılması neticesinde ortaya çıkar. Yıllandırılan yüksek protein içerikli besinlerde tiramin miktarı da artar. Özellikle peynirler ve şaraplar, alkollü içecekler ve işlenmiş etlerin bol tiremin içermesi nedeniyle migrene neden olduğunu söyleyebiliriz. Hangi peynirler migreni daha çok etkiler sorusunun cevabı ise yüksek tiramin içermeleri nedeniyle; Rokfor ve benzeri küflü peynirler (stilton, gorgonzola), Çedar, Beyaz peynir, Mozzarella, Permesan, İsviçre peyniri diyebiliriz. Görsel aura: Hastalar titrek parıldayan ışıklar tarif ederler.
Duyusal aura: Migrenin duyusal aurası el ve dilde veya ağız ve çenede uyuşma, karıncalanma şeklindedir. Meme bezi faaliyetini önleyen ve süt akışında azalmasına faydalı Çivit mavisi ve migrenÇeşitleri Meme bezi faaliyetini önleyen ve süt akışında azalmasına faydalı Çivit mavisi ve migrençeşitleri doğur tedavi için çok önemlidir. Migrenin doğru değerlendirebilmesi için mutlaka ne tip migren olduğunu uzman bir doktora danışmalısınız. En sık görülen migren tipi “aurasız migren” dir. Meme bezi faaliyetini önleyen ve süt akışında azalmasına faydalı Çivit mavisi ve migrenağrısına sahip olanların çoğunda aurasız migrene rastlanır. Migrenin diğer bir çeşidi olan auralı migrene sahip olanlarda da kimi zaman aurasız ataklar görülebilir. Migreni Neler Tetikler Migren tetikleyicileri kişiye göre başkalık gösterebilir. Aynı kişide bir atağı başka bir neden tetiklerken bir başka migren atağını başka bir neden tetikleyebilir. Bu nedenle tüm tetikleyicilere itina etmenizde fayda var. Örneğin peynir ve çikolata gibi bazı yiyecekler migreni tetikleyebilir. Bunun yanı sıra öğün atlamak veya öğünü geciktirmek, yeterli su içmemek de migren ataklarına neden olabilir. Uyku düzeni de Meme bezi faaliyetini önleyen ve süt akışında azalmasına faydalı Çivit mavisi ve migreniçin önemlidir. Az ya da faza uyumak, yoğun egzersiz yapmak ve uzun süreli yolculuklar da migren ağrısına neden olabilir. Çevresel etkenler de migren ağrılarınızı tetikleyebilir. Çok parlak ve yanıp sönen ışıklar, keskin kokular ve iklim değişiklikleri migren ağrılarınızı etkiler. Bunların yanı sıra duygusal ve psikolojik faktörler ve bayanlardaki hormonal değişimler de migreni en çok tetikleyenler arasında sayılır. Kanıtlanmış migrene iyi gelen yiyecekler olmasa da migrene iyi gelmeyen yiyeceklere mutlaka itina etmek gerekir. Örneğin çikolata, kakao, bakla, kuru fasulye, mercimek ve soya ürünleri, çeşitli deniz ürünler, sakatatlar, alkollü içecekler, hazır et ve tavuk suyu tabletleri, konserveler, çağ kahve ve asitli içecekleri, incir, kuru üzüm, papaya, avokado, muz ve kırmızı erik, fıstık ezmesi gibi migreni tetikleyebilecek yiyecek ve içecekler konusunda itina li olunmalıdır.
Alkol: Kırmızı şarap, bira, viski ve şampanya Meme bezi faaliyetini önleyen ve süt akışında azalmasına faydalı Çivit mavisi ve migren dostudur. Migren ağrısını çabucak tetikleyebilir. Gıda koruyucuları: Gıda koruyucuları içlerinde bulunan nitratların damarları genişletmesi nedeniyle migreni tetiklerler. Soğuk gıdalar: Özellikle vücut ısısının yükseldiği egzersiz, yürüyüş esnasında ya da sıcak havalarda tüketilen soğuk havalar bazı kişilerde migren ağrısına neden olabilir. Özellikle alın ve şakaklarda hissedilen ağrı genellikle birkaç dakika sürer. Ayrıca çok soğukta kalmak da migreni tetikleyebilir. Bunların dışında migrene iyi gelmeyen gıdaları şöyle sıralayabiliriz;Kuruyemişler ve kabuklu yemişler Tütsülenmiş (smoked) veya kurutulmuş balık Fırınlanmış mayalı yiyecekler (kek, ev yapımı ekmek, sandviç ekmeği) Muz, narenciye ürünleri (portakal, mandalina, turunç vb), kivi, ananas, frambuaz, kırmızı erik Bazı kuru meyveler (hurma, incir, üzüm) Et bulyon ile yapılmış çorbalar (Gerçek et suyu için geçerli değildir) Aspartam ve diğer tatlandırıcılar Kafein Migrene İyi Gelir Mi? Kafein migrene iyi gelir. Meme bezi faaliyetini önleyen ve süt akışında azalmasına faydalı Çivit mavisi ve migrenilacınıza kafein eklemeniz ilaçların baş ağrısına karşı nerdeyse %40 daha fazla etki etmesini sağlıyor. Meme bezi faaliyetini önleyen ve süt akışında azalmasına faydalı Çivit mavisi ve migren ilacı kullanırken kafein içeren ilaçlar kullanırsanız hem daha düşük dozda ilaç kullanır hem de ilacın daha etkili olduğunu görebilirsiniz. Ancak kafein içeren ilaçların da diğer tüm baş ağrısı ilaçları gibi çok fazla kullanılması rebound baş ağrısına (geri tepme baş ağrısı) neden olur. Ayrıca kafein içeren ilaçlar faydalı olsa da kafein içeren gıdalar tavsiye edilmez. Kahve, çay, meşrubatlar veya çikolata kişiyi rebound baş ağrılarına daha duyarlı hale getirebilir. Meme bezi faaliyetini önleyen ve süt akışında azalmasına faydalı Çivit mavisi ve migren ilaçlarının tümü doktor gözetiminde kullanılmalıdır. Hipoglisemide yapılması gerek tedavi şekli diyabetli kişide gözlenen belirtileri göre değişir. Belirtilerin hafif olduğu durumlarda 5-6 adet kesme şekeri bir bardak ılık suda eritilip içirilir ya da bir büyük çay bardağı şekerli meyve suyu verilebilir. İyileşme belirtileri görülmezse iki çay kaşığı dolusu şeker ya da 5-6 adet kesme şeker az miktarda suda eritilip küçük yudumlar halinde içirilmelidir. Şuur kaybını olduğu hipoglisemide ise ağızdan şeker veya şekerli su verilemez. Bu durumda kas içine glukagon enjeksiyonu gereklidir ve bu iğnenin yapılması hayati önem taşır. Kanşekeri Yükseldiğinde Neler Yapılmalıdır? Sık idrara çıkma, ağız kuruluğu, çok su içme, ciltte kuruma ve yaralarda geç iyileşme, halsizlik, yorgunluk ve zayıflama belirtileri olan Meme bezi faaliyetini önleyen ve süt akışında azalmasına faydalı Çivit mavisi için insan sağlığından Diyabetlide kanşekeri yüksek demektir. Bu durumda yapılması gerekenler, kullanılan insülinin son kullanım tarihinin, dozunun, uygulama tekniğinin doğru olup almadığının araştırılmasıdır. Bol su içildiği, önerilen insülin rejimine ve beslenme planına uyumun tam olmasına rağmen hiperglisemi sürüyorsa diyabetli birey derhal doktoruna başvurmalıdır.
Meme bezi faaliyetini önleyen ve süt akışında azalmasına faydalı Çivit mavisi gibi Diyabette tam bir şifa yoktur. Eğer hekim, diyetisyen, hemşire, diyabet eğitimcisinden oluşan diyabet ekibinizden iyi bir destek alır ve verilen tedaviye ve önerilere uyum sağlarsanız diyabeti olmayanlar gibi aktif ve sağlıklı bir hayat sürdürebilirsiniz. Meme bezi faaliyetini önleyen ve süt akışında azalmasına faydalı Çivit mavisi ve Diyabet Nasıl Tedavi Edilir? Diyabet tedavisinde amaç kanşekeri ayarını sağlamak diğer bir ifade ile kanşekeri yükselmelerini ve kanşekeri düşmelerini önlemektir. Bu ayarın sağlanması komplikasyonların gelişimini önlemek veya gelişmiş komplikasyonların seyrini yavaşlatmak için son derece önemlidir. İyi bir diyabet kontrolü, kanşekeri seviyenizi mümkün olduğunca normale en yakın tutmak anlamına gelir. Bu durum, aşağıdakilerin yapılmasıyla sağlanabilir. Sağlıklı Beslenme: Yenilen besinlerin özellikle karbonhidrat içeren besinlerin vücudun ihtiyacından fazla tüketilmesi kanşekeri seviyelerini yükseltir. Kanşekeri kontrolünün sağlanmasında diyabetli bireye özgü beslenme tedavisinin verilmesi önemlidir. Meme bezi faaliyetini önleyen ve süt akışında azalmasına faydalı Çivit mavisi Diyabetli kişilerle diğer kişilerin besinlere olan gereksinimi aynıdır. Her insanın enerji, karbonhdirat, protein, yağ, lif, vitamin, mineral gereksinimi vardır. Bir kişide diyabetin olması bu gereksinimlerden birini veya birkaçını azaltması veya arttırması anlamına gelmez. Egzersiz,vücudunuzun glikozu etkili bir şekilde kullanmasını ve kanşekeri kontrolünü sağlar. Meme bezi faaliyetini önleyen ve süt akışında azalmasına faydalı Çivit mavisi ve Ayrıca, şişman tip iki diyabetli kişilerin kilo kaybetmesine yardımcı olur. İlaç/ İnsülin: İnsülin, besinlerle kana geçen şekerin vücut tarafından kullanılmasını sağlayan ve böylece kanşekeri yükselmelerini önleyen bir hormondur. Tip bir diyabetli kişilerin yaşamak için insüline gereksinimi vardır. İnsülin bağımlılık, alışkanlık yapacak bir madde değildir. İnsülin yaşam için elzemdir. Vücut insulin yapmıyor ise dışardan enjeksiyon yolu ile vücuttaki eksikliği yerine koymak gerekir. Tip iki diyabetli kişilerin kan şekerinin ayarını sağlamak için ağızdan alınan ilaçlara veya insüline gereksinimleri olabilir. Yukarıdaki maddelerin tümü arasında bir denklik tutturmak önemlidir. Bu denkliknin oluşması için diyabetli birey mutlaka diyabet ve tedavisi konusunda eğitim almalıdır. Meme bezi faaliyetini önleyen ve süt akışında azalmasına faydalı Çivit mavisi için insan sağlığından Diyabet Meme bezi faaliyetini önleyen ve süt akışında azalmasına faydalı Çivit mavisi için insan sağlığından Diyabet Önlenebilir mi? Diyabette iyi bir tedavinin ve tedaviye uyumun iyi sonuçlar verdiğini biliyoruz. Diyabet olduktan sonra önlem, diyabetik komplikasyonların erken tespitini ve önlenmesini içerir. Ancak diyabetin ortaya çıkmadan önlenmesi, riskli kişilerin diyabetten korunması da mümkündür. Günümüzde diyabeti önlemek amacı ile yapılan önemli çalışma sonuçları yaşam tarzı değişikliklerinin yani sağlıklı beslenme alışkanlıklarının kazanılması, düzenli egzersiz ve eğitim ile diyabet görülme sıklığının %58 oranında azaldığını göstermiştir. Meme bezi faaliyetini önleyen ve süt akışında azalmasına faydalı Çivit mavisi için insan sağlığından Diyabet riskiniz var ise Türkiye Diyabet Vakfı’nın Diyabeti Önleme Programına başvurabilirsiniz. HbA1cTesti Nedir? Eski adı ile HbA1c yeni adı ile A1c testi, kanşekeri kontrolünüzün ne kadar “yeterli” olduğunu gösteren bir testtir. Yeterli kontrol, kan şekerinizin diyabeti olmayan kişilere yakın düzeylerde olması anlamına gelir. “Diyabetin Kontrolü ve Komplikasyonları” adlı bir bilimsel çalışma, kanşekeri düzeylerinin kontrolü ne kadar iyi olursa, diyabetin uzun dönemdeki komplikasyonlarının, özellikle de nefropati (böbrek hasarı), retinopati (diyabetik göz hastalığı) ve nöropati (sinir hasarı) gibi komplikasyonların gelişme olasılığının o kadar azalacağını göstermiştir. Bu çalışma tip bir diyabetliler üzerinde yapılmış olsa da, tip iki diyabetliler ile yapılan benzer çalışmalar da iyi bir kontrolün diyabetin komplikasyonlarından pek çoğunun gelişmesinin önüne geçtiğini göstermiştir. A1c’nin %7’nin altında olması kan şekerinizin kontrol altında olduğunu gösterir. Eğer sizin A1c değerleriniz genelde %7’nin üzerindeyse bunu düzeltmek için harekete geçmelisiniz. A1c Testinin Sonucu %7 ise Bu Neyi İfade Eder? A1c değerinin %7 olması günlük ortalama kan glikoz düzeyinin 150 mg/dl olduğunu yansıtır. Ancak kan şekeriniz 50 mg/dl ile 250 mg/dl arasında oynuyorsa yine A1c değeriniz %7 olacaktır. Kan şekeriniz düzenli seyretmiyorsa, bir takım bilgiler toplamanız gerekir. Bunun için bir hafta boyunca kan şekerinizi günde dört kez ölçün. tüm sonuçları not alın. Bu sonuçların %80’i 125 ile 175 mg/dl arasında olmalı ve hiçbiri 200 mg/dl’nin üzerine çıkmamalıdır. Eğer ölçümler sonucunda çok düşük ya da çok yüksek değerleriniz varsa doktorunuza ve beslenme uzmanınıza danışmanız gerekir. Meme bezi faaliyetini önleyen ve süt akışında azalmasına faydalı Çivit mavisi Sürekli yanan ateş yok gibidir. Tarlalardaki ürünler sarardığında hasat zamanı gelmiştir, bu da geçiciliğin bir işaretidir. Sararan yapraklar, kısa süre sonra düşer. Açık sarı ışık, açık sarı sayfalı kitaplar göz sağlığı açısından yararlıdır. Sarı üzerine siyah çizgiler önemli bir uyaranı temsil eder. Radyasyon alanları ve zehirli maddeler buna bir misaldir. Sarı, baş ağrılarına iyi geliyor: Meme bezi faaliyetini önleyen ve süt akışında azalmasına faydalı Çivit mavisi
Kılcal damarların yapısında diğer damarların yapısında bulunan koruyucu bağ doku ve kas doku bulunmaz. Sadece epitel dokudan oluşması madde giriş çıkışına imkan sağlar. Doku hücrelerinin her türlü madde alış ve rişleri (besin, oksijen ve metabolizma artıkları gibi) kılcal damarlarla gerçekleştirilir.
D. İNSANDA KAN DOLAŞIMI İnsanda kan dolaşımının temel görevi besin ve oksijen gibi gerekli maddelerin hücrelere götürülmesi, hücrelerde oluşan metabolizma artıkları ile hormonların ilgili organlara taşınmasıdır. Kanın bu görevlerini yapabilmesi için gerekli olan dolaşımı, kalbin çalışması sayesinde gerçekleşir. İnsan vücudundaki kan dolaşımı küçük dolaşım ve büyük dolaşım olarak iki bölümde incelenir. Her iki dolaşım da kalpte başlar ve daha sonra yine kalpte sonlanır.
1. Küçük Kan Dolaşımı
Kalp ile akciğer arasında yapılan dolaşımdır. Kalpteki kirli kanın temizlenmek için akciğere götürülmesi ve akciğerde temizlenen kanın da kalbe getirilmesine küçük kan dolaşımı denir. Küçük kan dolaşımı kalbin sağ karıncığından başlar, sol kulakçığında sona erer.
Büyük dolaşım sonucu vücut dokularından kalbin sağ kulakçığına getirilen kirli kan, kulakçıkların kasılması ile önce sağ karıncığa geçer. Karıncıklar kasıldığında ise sağ karıncıktaki kirli kan akciğer atar damarına ve rilir. Akciğer atar damarı kalpten çıktıktan sonra ikiye ayrılarak sağ ve sol akciğerlere girerler. Akciğer atar damarları akciğerlere girdiğinde daha küçük atar damarları akciğerlere girdiğinde daha küçük atar damarlara ayrılır. Alveollere geldiğinde ise alveolleri saracak şekilde kılcallara ayrılır. Alveol boşluğundaki hava ile alveol kılcalları arasında gaz difüzyonu gerçekleşir. Bu sayede kılcal damara oksijen alınırken, için deki karbondioksit ise alveol boşluğuna bırakılır. Akciğer alveollerinde bu şekilde temizlenen kan daha sonra her akciğerden bir çift olarak çıkan akciğer toplar damarı ile kalbin sol kulakçığına getirilir. Meme bezi faaliyetini önleyen ve süt akışında azalmasına faydalı Çivit mavisi
2. Büyük Kan Dolaşımı
Kalp ile tüm organizma (akciğer hariç) arasında yapılan dolaşımdır. Kalpteki temiz kanın kullanılmak için vücut organlarına götürülmesi ve doku hücrelerinde kirlenen kanın da tekrar kalbe getirilmesine büyük kan dolaşımı denir. Büyük kan dolaşımı kalbin sol karıncığından başlar, sağ kulakçığında sona erer.
Küçük dolaşımla akciğerden kalbin sol kulakçığına getirilen temiz kan kulakçıkların kasılması ile önce sol karıncığa geçer. Buradan organlara pompalanan kan, oksijen yönüyle zengindir. Karıncıklar kasıldığında sol karıncıktaki temiz kan, aort atar damarı ile kalbi terkeder. Aort atar damarı kalpten çıktıktan hemen sonra sola doğru bir yay çizer. Bu yaydan başa ve kollara damarlar ayrılır. Aort, daha sonra aşağı doğru kıvrılarak diyaframı deler ve karın boşluğuna geçer. Aortun aşağıya doğru inen uzantısından mide, pankreas, bağırsaklar, böbrekler ve diğer tüm iç organlarla bacaklara damarlar ayrılır.
Organ ve dokulara ulaşan atar damarlar her organın için de kılcal damarlara ayrılır. Kılcal damarlarla doku hücreleri arasında madde alış ve rişleri yapıldıktan sonra kılcal damarlar birleşerek ilgili organa ait toplar damarı meydana getirir. Vücudun üst organlarından gelen toplar damarlar birleşerek üst ana toplar damarı oluştururken, vücudun alt kısmındaki organlara ait toplar damarlar da birleşerek alt ana toplar damarı oluşturur. Vücuttan gelen kirli kan üst ve alt ana toplar damarlarla kalbin sağ kulakçığına dökülür. Büyük kan dolaşımı ile dokulara besin ve oksijen götürülürken metabolizma sonucu oluşan karbondioksit ve azotlu artıklar gibi boşaltım maddeleri de hücrelerden uzaklaştırılır.
Kan ile Doku Hücreleri Arasında Madde Değişimi
Atar damar ve toplar damarlar kalın bir yapıya sahip olduğundan hiçbir zaman dışarıya madde sızdırmazlar. Ancak kılcal damarların yapısı çok ince olduğu için kan basıncının etkisiyle için deki küçük moleküllü maddeler dışarı çıkabilirler. Kılcal damarlardan dışarı çıkan maddelerin kılcalların etrafında oluşturduğu bu sıvı ortama doku sıvısı denir. Doku sıvısında ayrıca küçük moleküllü olan protein ve yağlarla birlikte mineral ve bol miktarda su da bulunur. Doku hücreleri doku sıvısı denilen bu sıvı ortamda yaşarlar. Kan ile doku hücreleri arasında madde alış ve rişi doku sıvısı aracolığı ile olur.
Kandaki maddeler önce kılcallardan doku sıvısına geçerler daha sonra hücrelere alınırlar. Doku hücrelerinin çıkardığı metabolizma artıkları ise önce doku sıvısına oradan da kılcal damarlara geçerler.
Kılcal damarlardaki kan ile doku sıvısı arasında madde alış ve rişi kılcallardaki kan basıncı ile kanın osmotik basıncı arasındaki değişime temel kaynağı kalbin yaptığı basınçtır. Kan basıncının en yüksek olduğu yer aort atar damarıdır. Kan kalpten uzaklaştıkça kalbin yaptığı basınç da azalır. Kılcal damarların atar damar ucundan toplar damar ucuna doğru gidildikçe kan basıncı azalmaktadır. Kanın osmotik basıncı kanda çözünmüş olarak bulunan NaCI gibi tuzlar ve besin monomerlerinin yoğunluğu ile kan plazmasında bulunan büyük moleküllü proteinler tarafından oluşturulur. Bunlar albümin, globulin, fibrinojen, lipoprotein ve bazı antikorlar gibi plazma proteinleridir. Bu proteinlerin her birinin ayrı ayrı görevi olduğu gibi kanda osmotik basıncın oluşmasına da neden olurlar. Plazma proteinleri büyük moleküllü oldukları için hiç bir zaman damarlardan dışarıya çıkamazlar. Bu yüzden kılcal damar boyunca kanın osmotik basıncı sabittir ve başkalık göstermez. Meme bezi faaliyetini önleyen ve süt akışında azalmasına faydalı Çivit mavisi
Kılcal damarların atar damar ucundaki kan basıncı osmotik basınca göre yüksek, toplar damar ucunda ise kan basıncı osmotik basınca göre düşüktür. Kılcalların atar damar ucunda yüksek olan kan basıncının etkisiyle besin, oksijen ve suda çözünen küçük moleküllü diğer maddeler difüzyonla doku sıvısına geçer. Kılcalların toplar damar ucunda ise kan basıncına göre yüksek olan osmotik basıncın etkisiyle doku sıvısındaki karbondioksit ve azotlu artıklar gibi suda çözünen maddeler kılcal damarlara alınır. Kılcal damarlardaki kan ile doku sıvısı arasında madde alış ve rişinin bu şekilde açıklanmasına starling hipotezi denilmektedir.
E. LENF DOLAŞIMI
Omurgalılarda kan dolaşımından başka olarak lenf dolaşım sistemi de bulunur. Lenf dolaşımı genel olarak üç temel görevi gerçekleştirir
* Kılcal damarlardan dışarı çıkan doku sıvısının fazlalığını emerek kan dolaşımına geri kazandırır. Ayrıca doku sıvısında bulunan proteinler ve akyuvarlar da lenf dolaşımı ile yeniden kan dolaşımına katılır. Lenf dolaşımı bu görevi ile kanın sıvı miktarının ve yoğunluğunun düzenlenmesine yardımcı olur.
* İnce bağırsakta yağların sindirimi sonucu oluşan yağ asitleri ve gliserolü emerek kan dolaşımına taşır.
* Lenf düğümlerinde lenfosit denilen akyuvarları üreterek vücudun mikroplara karşı korunmasında görev alır.
İnsanda lenf dolaşım sistemi lenf damarları, lenf düğümleri ve lenf sıvısı olarak üç bölümde incelenir.
1. Lenf damarları, dokular arasına yayılmış uçları kapalı olan lenf kılcallarıyla başlar. Kılcallar daha sonra birleşerek büyük lenf toplar damarlarını oluşturur. Lenf sisteminde atar damarlar bulunmaz. Lenf kılcalları ve damarlarındaki sıvının akışı tek yönlüdür. İnce bağırsak ve diğer tüm dokularda bulunan lenf kılcallları kapalı olan uçları ile doku sıvısından madde emerler. Lenf kılcallarının geçirgenliği kan kılcallarından daha fazladır. Emilen maddeler daha sonra lenf damarları ile toplar damarlara aktarılarak kan dolaşımına katılır.
Lenf damarlarındaki sıvının hareketi, pompalamayı sağlayan kalp olmadığı için oldukça yavaştır. Alt toplar damarlarda olduğu gibi lenf damarlarında da lenf sıvısının hareketini kolaylaştıran ve tek yönlü açılan kapakçıklar bulunur. Kapakçıklar lenf sıvısının kalbe doğru tek yönde akmasını sağlar. İskelet kaslarının kasılması, kalbin emme kuvveti lenf sıvısının hareketine yardımcı olur.
2. Lenf düğümleri, lenf damarlarının dolaşım sistemi ile birleştiği yerlerde bulunan özel hücre kümeleridir. Lenf düğümlerinde üretilen lenfosit denilen akyuvarlarla bakteri gibi mikroplar etkisiz hale getirilir. Enfeksiyon durumlarında lenf düğümlerinde iltihaplanmaya bağlı olarak şişmeler meydana gelir.
İnsan vücudunun çeşitli bölgelerine dağılmış bademcikler gibi küçük lenf düğümleri bulunduğu gibi bazı organları da bulunmaktadır. Dalak ve Kanamayı dindirici Çivit mavisi, Karaciğer en önemli lenf organlarıdır.
3. Lenf sıvısı (ak kan), kan serumu ile benzerlik gösterir. İçinde alyuvar bulunmadığı için saydam renkli olarak gözükür. Lenf sıvısı için de ince bağırsaktan ve doku sıvılarından emilmiş olan besin monomerleri, yağların sindirim ürünleri, bazı proteinler ve akyuvarlar bulunur.
Lenf Sıvısının Kana Katılması
Lenf damarlarında bulunan lenf sıvısı iki başka yolla üst ana toplar damara ve rilerek kan dolaşımına katılır. Birinci lenf yolu bacaklar, bağırsaklar ve vücudun sol yarısındaki lenf sıvısının, ikinci lenf yolu ise vücudun sağ yarısındaki lenf sıvısının kan dolaşımına katılmasıdır.
Birinci yol; bağırsaklarda yağın sindirim ürünlerini taşıyan lenf damarları ile bacaklardan gelen lenf damarları birleşerek peke sarnıcı denilen yapıyı oluşturur. Peke sarnıcında toplanan lenf sıvısı en büyük lenf damarı olan göğüs kanalı ile yoluna devam eder. Göğüs kanalının üst bölgesine daha sonra başın sol yarısı, sol kol ve göğüs bölgesinin sol yarısından gelen lenf damarları da bağlanır. Göğüs kanalı daha sonra sol köprücük altı toplar damarı ise üst ana toplar damarına açılır ve için deki lenf sıvısı kan dolaşımına katılmış olur. Meme bezi faaliyetini önleyen ve süt akışında azalmasına faydalı Çivit mavisi
İkinci yol; başın sağ yarısı, sağ kol ve göğüs bölgesinin sağ yarısından toplanan lenf sıvısının takip ettiği yoldur. Bu bölgelerden gelen lenf damarları önce boyun bölgesindeki büyük lenf damarına bağlanırlar. Büyük lenf damarı da sağ köprücük altı toplar damarına açılır. Sağ köprücük altı toplar damarı ise daha sonra yine üst ana toplar damara açılarak toplanan lenf sıvısı kan dolaşımına katılır.
Kan damarlarında kesilme ya da zedelenme olduğunda trombositlerden salgılanan bazı salgılarla damarın kesilen yerinde büzülme ve daralmalar meydana gelir Bu durum kan kaybının azaltılmasına yardımcı olur. Hava ile temasa geçme sonucu parçalanan trombositlerden trombokinaz enzimi salgılanır. Trombokinaz, kan plazmasında bulunan trombojeni (protrombin) kalsiyum iyonları (Ca++) ile birlikte trombin denilen yapıya dönüştürür. Bu olayda ayrıca K vitamini de etkilidir. Trombin ise kan plazmasında çözünmüş olarak bulunan fibrinojen proteinini fibrin ipliklerine dönüştürür. Fibrin iplikleri damarın kesilen kısmını ağ şeklinde kapatır. Kan hücrelerinin de bu yapının için e girmesiyle pıhtı oluşur. Kesilen yerde oluşan pıhtı damarın kesilen yerini kapatarak kanamayı durdurur

İndeks: Süt bezi, Çivit mavisi, renk, zihin therapy, color therapy, heart, therapy, chromotherapy, ekonomik, kromoterapi, health, Color, mind, body, physical +90 534 519 9001, Bursa, enerjist masör, masör, Emre Karakaya,

.

Kromoterapi Altın Renk Karaciğeri Düzenler.

Yorgun ve Bitkin Düşenlere Hurma Dinçlik ve Enerji verir.

Anne Sütü Gözde Kaşıntı, Nezle, Kızarıklığa Faydalıdır.

.

—–

loading…

—–




—-
.

Bilgi kaynaklarımız:
www.enerjistmasor.com

www.bitkiveinsan.com

www.faydaliyasam.com

www.google.com

UYARI:
Sitemizde hastalikları teşhis tedavi etmek ile ilgili 1219 sayılı Tababet Kanunu’na göre sadece doktorların görevi olduğu bilinciyle, web sitesinde yer alan bilgiler sağlıklı ve yararlı yaşama hakkında bitkisel doğal tavsiye niteliğinde olup paylaşımlar ve konularımız tavsiye ettiğimiz ürünlerimiz ilaç değil, yaşama yararlı besin destek ürünleridir. Tedavi veya hekim tedavisi yerine geçmez. Paylaşılan metinlerde ve Kürlerin içerisinde geçen bitkilerin kullanımından önce, özellikle adı geçen bitkilere alerjiniz olup olmadığını doktorunuza kontrol ettirdikten sonra kullanmanız tavsiye olunur. Yaşama sağlıklı, afiyet içinde, yararlı yaşamanız dileklerimizle…

—–


—–

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir